Yeni ve ilk bölümümüzle geldim.
Umarım bu yolculukta beraber eğlenir, beraber güleriz.Bu arada okumadan önce yıldıza basmayı ve buraya başladığınız tarihi bırakırsanız sevinirim.
İyi okumalar dilerim. Satır aralarında buluşalım.♥
Bölüm şarkısı: Bu Kız- Son Feci Bisiklet
1.Bölüm
27 Mayıs 2014
"Mihra! Kalk artık kızım her sabah seni uyandırmaktan sıkıldım."
Kulaklarıma ağabeyim Mehmet'in kaba sesi dolduğunda başımı yastığın üstünden altına taşırken odanın kapısının açıldığını duydum. Yastığı kulağıma bastırdığım sıra sertçe çekilmesiyle tırnağım ince olan kılıfı yırttı. Sesi odada yükselirken umursamadan gözlerim kapalı uyumaya devam ediyordum.
"Yemin ederim elimde kalacaksın biricik! Kalkıp işlere yardım etsene, annem tek başına helâk oldu."
"Abi, bir saate kalkarım ya! Bugün son, düzenli uykuya geçiş yapacağım yarın. Söz valla!" desem de etkili olmamıştı ve Mehmet ağabeyim bu defa yorganımı çekmişti.
"Mihra yırttığım bilmem kaçıncı örtü bu? Ve her yırtılandan sonra bu sözleri söylüyorsun." Gözlerimi aralayıp dudaklarımı büzdüm. Ellerindeki yastık ve yorgan ile kendisi de her an uyuyacakmış gibi bakıyordu.
"Biricik, bak artık sınav yılında olduğunu kavra. Vallahi sıkıldım, billahi bezdim. Kalkıp şu masaya birkaç saat otursan yeter. Ne eve hayrın var ne kendine. Çalışmasan bile kalk bir işin ucundan da tut be güzelim!"Huysuzca yerimde doğruldum ve kollarımı açtım ağabeyime doğru. Yastık ve yorganı arkasındaki berjere bırakıp eğildi üzerime, sarıldı. "Tamam abicim. Kucağımı aldığıma göre kalkabilirim." diyerek yanağına sevmediği gibi sulu bir öpücük bıraktım. Uyandırmanın cezasıydı. Ne yapayım, bende uyandırılmaktan hoşlanmazdım.
İğrenircesine ses çıkartıp kollarımı boynundan ayırdı. "Lanet gelmesin ya, valla her defasında kanıyorum." Kazağının kollarını yanaklarında sürte sürte odadan çıkarken arkasından seslendim.
"Nereye abi, daha uyandırma öpücüğü vermedim."
Kıkırtılarım eşliğinde yatakta gerinirken ağzımı kocaman açarak esnemeyi ihmal etmedim. Yataktan sarkıttığım ayaklarıma alık alık bakarken mahalleden yükselen seslere karşı fırlarcasına cama uçmuştum. Pencereyi tabi ki nazikçe(!) açarak dışarı baktım.
"Kız Gülümser! Allah seni bildiği gibi yapsın Gülümser. Senden nedir bu çektiğim, sofralığını tepemden silkeleme dedim kaç kere!"
Eyvah eyvah yine Gülümser Teyze, Necla Teyze'nin üzerine sofralık silkelemişti. Umarım geçen hafta olduğu gibi bu hafta da soluğu taşlarda bulmazdı Necla Teyze.
"Nerede silkeleyeyim Necla? Cam benim camım, hangisinde istersem silkelerim. Sana ne yahu!"
İşte bunu demeyecektin Gülümser Teyze. Camını örtüp içeri girdi ve perdesini çekti. Necla Teyze de sinirle camını kapatıp perde çekince anladım ki geliyordu.
Necla teyze elinde yarısı dolu yumurta kolisi ile çıkarken mahalleli şimdiden toplanmıştı izlemek için. Herkesin bir tek çerezi eksikti. Tabi ben tedarikliydim.
![](https://img.wattpad.com/cover/268971952-288-k301489.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pabucumun Ağabeyi
Teen Fiction"Abi, demen lazım bücürük." Mihra kaşlarını çatarak kendisinin boyundaki çocuğa baktı. Minik işaret parmağını sol gözünün altına bastırıp aşağı kaydırarak dil çıkarttı. "Pışşık! Asıl senin bana bücürük yerine Mihra demen gerek." "Yok, sen bücürüksün...