birkaç kez taburelerinden kalkmış ve dans etmişlerdi. kaç bardak içki içtiklerini bilmiyorlardı. hürkanın kafası yerinde gibiydi, sadece biraz başı dönüyor, gözlerini açık tutmak zorlaşıyordu. ömer ise hürkana nazaran biraz fazla kaçırmıştı.
"canımı yakıyor."
"ne? iyi misin?"
"aslında değilim ama yanında iyiymişim davranıyorum. bu beni yormaya başladı hürkan."
"anlatmak ister misin?"
"neden olduğunu biliyorsun, anlatmama gerek yok."
"ah, evet. ece değil mi?"
"hm hm.."
kollarını birleştirip bar masasına koydu ömer, ardından hürkanı görebilecek bir şekilde kafasını kollarının üstüne yasladı. kahve kıvırcık saçları alnına dökülüp gözlerini kapattığında üfleyerek çekti.
"gece rüyalarıma giriyor. unutmak istiyorum."
"bunun için ne yapabilirim?"
"bilmem. zaten bilseydim şuana kadar ben yapmış olurdum."
sustu hürkan. ne diyeceğini bilmiyordu. az kalan içkisinden bir yudum aldı ve o da aynı ömer gibi kollarını birleştirip kafasını koydu masaya.
"ev müsait mi?"
"evet, neden?"
"bu gece sende kalabilir miyim?"
"tabii ki."
gülümsedi ömer, hürkan da eşlik etti ona. bütün gece eceyi düşüneceğini biliyordu, bu yüzden yanında birinin olması belki ona iyi gelebilirdi. ayrıca bu "birinin" özellikle hürkan olması.
hürkan bir süre daha ömerle göz teması kurduktan sonra saatine baktı ve oldukça geç olduğunu gördü.
"saat 3'e geliyor. kalkalım mı?"
"olur."
hürkan kafasını masadan kaldırdı ve ömere baktı, onun da kalkmasını işaret etti. ömer anlayıp kafasını kaldırdığında, hürkan elini pantolunun cebine soktu ve koluna girmesini bekledi.
ömer koluna girdiğinde ise upuzun koridorda oldukça yavaş yürüyerek çıktılar mekandan.
"araba kullanabilecek misin?"
"evet, kullanamayacak kadar kötü değilim"
kafasını sallayıp önüne döndü. hürkan arabasının anahtarını çıkarıp açtı ve önce ömerin kapısını açarak binmesini bekledi.
ömer bindiğinde kendisi de sürücü koltuğuna oturdu ve kemerini takıp arabayı çalıştırdı. yolculuk gelirken olduğu gibi sessiz geçeceğe benziyordu.
yine uzun bir yolculuktan sonra arabanın durmasıyla kapattığı gözlerini araladı ömer, eve geldiklerini anlamıştı. kemerini çözdü ve arabadan inip evin kapısına adımladı. hürkanın kapıyı açmasını bekledi duvara yaslanıp.
hürkan arabayı kilitleyip yanına geldi ve kapıyı açtı. aceleyle attılar kendilerini eve, üzerlerinde gecenin uykusu ve alkolun eğlendikten sonra verdiği yorgunluk vardı. tabi ömer zihnen de oldukça yorgundu.
"sana kıyafet getireyim."
"tamam."
ömer kendini koltuğa atarken, hürkan odasına gidip ömer için kendine küçük gelen kıyafetlerinden getirdi. ömer, kıyafetleri alıp hürkanın odasına geçti ve üzerini değiştirdi. giydiği turuncu sweat ona boy olarak uzun gelmişti. altına bir şey giymese bile kapatacak derecedeydi. altına giydiği koyu gri eşofman da aynı şekillde uzun gelmişti, paçalarını kıvırıp tekrar hürkanın yanına geldi. oldukça hoş duruyordu ama biraz büyüktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗰𝗮𝗳𝘂𝗻𝗲 ༆𝗽𝗼𝗿𝗴𝗼𝗹𝗮
Teen Fictionhayatını, sigara ve birkaç bira şişesiyle evinde sürdüren ve depresyonun farklı bir boyutuna ulaşan ömer, hayatına giren hürkan sayesinde içine düştüğü karanlık yüzünden asla ulaşamadığı ışığı bulur. hürkan, ömer'in hayatının nasıl ilerlediğini ve n...