Satır arası yorumlar yapar mısınız lütfen? Okuması keyifli oluyor.
Ayrıca lütfen vote atmayı unutmayın, çok fazla hayalet okuyucu var :(
Sizleri seviyorum <3
✄ ✄ ✄ ✄
"Evet anlat bakalım güzelim."
Edward böyle dediğinde yerinde huzursuzca kıpırdandı Emma. Yaklaşık 2 saat önce revirden çıkmış ve Gryffindor Ortak Salonu'na gelmişlerdi. Linda, Helen ve Michael biraz oturduktan sonra kalkmış ve yatakhanelere gitmişlerdi. Şu an ise Edward Emma'yı soru yağmuruna tutmaya hazırlanıyordu.
"Benim hazırlanmam biraz daha uzun süreceği için Linda'ya sizin gitmenizi ve benimde biraz sonra geleceğimi söylemiştim. İkinci kata indiğimde heyecanlandığım için biraz bekledim, sonra ise bir çığlık duydum-"
"Ve sende o çığlığın kime ait olduğunu ve neden çıktığını öğrenmek için çığlığın geldiği yere gittin öyle mi?"
Sıkıntılı bir nefes verdikten sonra "Evet" dedi güzel kız.
Bir süre onaylamaz gözlerle Emma'yı izledi, Emma içten içe hak veriyordu Edward'a.
"Sonra ne oldu?" diye sordu Edward.
Emma gözlerini yakışıklı büyücüden çekip şöminede yanan ateşe dikti. "İlk başta nereden geldiğini tam olarak anlayamamıştım, sadece geldiği tarafa doğru koşuyordum. Sonra bir çığlık daha geldi, bu biraz daha acı doluydu. Bu sefer ise nereden geldiğini tam olarak anlayabilmiştim, ikinci kattaki kızlar tuvaletinden geliyordu."
Güzel kızın aklına Myrtle'ın yerde kanlar içindeki hali geldi, gözlerini sımsıkı bir şekilde kapattıktan sonra devam etti.
"Kapı aralıktı, yavaşça kapıyı biraz daha açtığımda bir ses daha duydum. Bir şey hızlıca yere çarpmıştı, bu şey... Myrtle'ın bedeniydi."
Son sözlerde sesi titredi güzel kızın. Edward her ne kadar Emma'ya sinirli de olsa uzanıp ellerini tuttu ve sakinleştirmeye çalıştı.
"Basilisk iki dişini kızın karnına sokmuş ve havaya kaldırdıktan sonra yere çarpmıştı. Ben şoka girdiğim için bir şey yapamadım, o sırada beni fark etti. Gözlerimin içine bakıyord-"
"Bir saniye bir saniye, gözlerinin içine bakıyorsa taşlaşman gerekiyordu?" diye böldü genç kızı. Emma ise cevabını bilmediğini belli etmek istercesine başını iki yana salladı. Edward ise bir kaç saniyenin ardından devam etmesini istediğini belli etmek için genç kızın ellerini hafifçe sıktı.
"Bir kaç saniye gözlerimin içine baktı ya da bir kaç salise bilmiyorum, o an benim için zaman kavramı yok olmuştu. Sonra arkasına döndü, çekip gidecek sandım. Tam Myrtle'nın yanına doğru koşuyordum ki kuyruğuyla beni duvara doğru çok hızlı bir şekilde uçurdu. Başımı ve belimi çok hızlı bir şekilde duvara çarptıktan sonra sağ kolumun üzerine düştüm. En son gördüğüm şey ise Basilisk'in ortadaki delikten içeri girmesi ve o deliğin kapanmasıydı."
Kapattığı gözlerini açtı güzel kız ve bir süre iki gençte konuşmadı. Sonra yanında bir hareketlilik hissetti Emma. Edward, güzel kızın yanına oturmuş ve kolunu omzuna dolamıştı; Emma ise Edward'a biraz daha yanaştı ve başını göğsüne koydu.
"Biliyor musun Hermione, yani bedenine sahip olduğum kişi, bir safkanmış."
Edward bir şey demedi ancak şaşkındı.
"Ve hatta asasız sihir yapabilen ailelerden birindenmiş. Gelbero Ailesi..."
Edward çok sakin bir sesle "Nereden biliyorsun?" diye sordu. Emma ise Dumbledore'un açıkladığını söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomione || BAŞKA BOYUTTA HOGWARTS
FanfictionBir kaza sonucu başka bir boyuta geçiş yapan Emma Watson, oyunculuğunu yaptığı Harry Potter filminin geçtiği Hogwarts'ta olduğunu fark eder. Kendi boyutunda ki kitapla tek farkı, Tom Riddle zamanında oluyor olmasıdır. !!okumayin bence cok sacma deva...