(2) Gerçeklere Az Kaldı || 11.Bölüm

292 38 26
                                    

"Mürver asanın sahibi Gellert Grindelwald."

Dumbledore, aklına gelen bu düşünceyi yok etmek istercesine başını sallayıp duruyordu. Bu düşünceye inanmak istemiyordu, ayrıca Grindelwald'ın bu işte hiç bir çıkarı yoktu.

Derin nefes aldı. "Hayır, hayır. Gellert değil bunu yapan; onun bu işte hiçbir çıkarı yok." Kendi kendini başını sallayarak onayladı bilge büyücü.

"Ayrıca neden Bayan Watson'a yapsın ki? Onun... Onun Gelbero soyundan olduğunu bir tek ben ve Dippet biliyoruz." Avucunun içini alnına yaslamış bir şekilde oturuyordu.

"Bunu biliyor olsa bile, Bayan Watson'u geçmişe gönderiyor olması onun ne işine gelirdi ki?"

Elini alnından çektikten sonra dik bir şekilde oturur konuma geldi. Bu cümleler onu biraz da olsa rahatlatmıştı. Emma'nın geçmişe gidiyor oluşunun Grindelwald ile bir ilgisi yoktu, artık buna kesin gözüyle bakıyordu.

Böyle olmasını umuyordu.

☆ ▪ ☆ ▪ ☆

"Hadi ama Linda, lütfen."

"Alt tarafı ödevimizi yapacaksın Linda!"

Güzel kız önüne gelen sarı saçlarını kulağının arkasına soktuktan sonra derin bir nefes alıp arkadaşlarına döndü.

"Evet, 5 parşömenlik bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ödevi. Alt tarafı bir ödev, evet." dedikten sonra gözlerini devirdi.

Michael ise Linda'nın yardım etmeyeceğini anladığında kalktığı sandalyeye geri oturdu.

Dersler bittikten sonra kütüphaneye ödevlerini yapmaya gelmişlerdi ve yaklaşık bir saattir Helen ve Michael, Linda'yı ödevlerini yapması için yalvarıyordu.

"İyi be," dedi Helen, Michael'in yanındaki sandalyeye otururken, "Yapmazsan yapma. Hayırsız arkadaş."

Linda 'of'larken ödev için aldığı kitapların bir kaçını arkadaşlarına bakmadan onlara doğru ittirdi. "Ödevi yanlış yapıp Gryffindor'dan puan kırdırtmanızı istemiyorum."

"İyi bari, alayım. Çok yalvardın, acıdım."

Michael'in dediği şeye Helen kıkırdarken, Linda tekrardan gözlerini devirdi.

☆ ▪ ☆ ▪ ☆

Dumbledore'un ofisinden çıktıktan sonra Edward, arkadaşlarının yanına kütüphaneye gideceğini söyleyerek Emma'nın yanından ayrıldı.

Emma ise bütün olanları, neredeyse bütün olanları, Dumbledore'a anlatmanın verdiği garip bir rahatlama içerisinde bahçeye çıkma kararı aldı.

Sekerek koridorlarda ilerlerken bir kaç öğrenci dönüp onun bu garip hallerine, anlam veremedikleri mutluluğuna bakıyorlardı.

Nihayet kapıdan çıktığında durdu ve derin bir nefes aldı. Buraya geldiğinden beri belki de ilk defa bu kadar rahatlamış hissediyordu.

Ellerini arkasında birleştirdi ve tekrardan sekerek merdivenlerden inmeye başladı. Yanından geçen öğrencilere en içten gülümsemesini sunuyor, bazılarına el bile sallıyordu. Çoğu öğrenci genç kızın bu hallerine, anlam veremeseler de, güzel bir şekilde karşılamış; geri kalanı ise delirdiğini düşünmüşlerdi.

Kim bilir, belki de delirmişti?

Emma aniden durdu, buraya geldiğinden beri hep okulda takıldığını, sadece bir kaç kez Karagöl'e gittiğini fark etti o an. Oysaki Hogwarts o yerlerden ibaret değildi.

Tomione || BAŞKA BOYUTTA HOGWARTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin