8. Hata: "2 ADAM"

37 6 3
                                    


Evrencan Gündüz- La La La


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


1. Kitap, 8. HATA

"2 ADAM"


"İyi misin?!"

Gözlerimi kaldırdığımda neredeyse koşarak bana doğru yaklaşan Güven'le derin bir nefes aldım. Berk'in yanından ayrılalı uzun bir zaman olmuştu ve sevgili kayınvalidem ile görüştükten sonra keyfim tamamen kaçmıştı. Ve bilin diye söylüyorum, keyfim yerinde değilken evde odamda oturup dondurma kaşıklayacağıma, içimde bitmek tükenmek bilmeyen stresle apartmanın merdivenlerinden birine oturp sokakta ip atlayan çocukları izliyordum. Sanki zihnim koca bir dondurma paketiymiş, ben ise elime aldığım bir kepçeyle -kepçe diye bahsettiğim, dertlerim- tüm sağlıklı düşüncelerimi yiyip bitiriyormuş gibi hissediyordum. Hiçbir şey yerinde değil gibiydi, sağlıklı düşünemiyordum. O dondurma paketinin dibinde koca bir boşluk ve peşimi bırakmayacak o kepçeyle kalakalacaktım. 

Berk'in de hastaneden bir işi çıkınca beni eve bırakmasını ondan rica etmiştim. Yol boyunca neredeyse hiç konuşmamıştık. Aklımda birkaç gün sonra biz evlendikten sonra da annesinin bana bu denli kaba davranıp davranmayacağı sorusu vardı. İyi bir evlilik istiyordum, entrika her ne kadar içimde ki kaos seven tarafımı uyandırsa da bu konuda içten içe oldukça üzülüyordum. Ne suçum vardı? Beni neden Merve denen o kız kadar sevmemişti?

"İyiyim." dedim merdivenden kalkıp üzerimi sirkelerken. Ancak Güven bana bakmayıp arabasının ön kısmına elini koydu ve "İyi misin?" diye tekrarladı. 

Bana sormadığını tam o zaman fark etmiştim. 

"Sen varya..." diye mırıldandım dişlerimin arasından. 

Arabanın etrafında dönüp kolaçan etti. Bu uzun bir zaman almıştı. Arabanın neredeyse her yanını incelemiş en sonunda kafasını arabanın sol kapısının önünde bana çevirmişti. 

"Ona ne yaptın?"

"Ne diyorsun be?" diye çemkirdim sinirle.

"Nereye sürttün?"

"Hiçbir yere?" 

"O halde burası ne?" 

Onun yanına ilerleyip arabanın işaret ettiği yerine baktım. Hiçbir şey gözükmüyordu. 

"Ne diyorsun Güven? Neresi ne?"

"Bu çizgi..." dedi güven ve parmağıyla üzerinden geçti. "Burası ne?"

Gözlerimi kısıp daha da yaklaştığımda ufacık bir çizgiyi görür gibi oldum. İyice dikkat etmekle anlaşılıyordu ancak. Zaten bunu benim yapmış olma olasılığım çok azdı. Eğer bir yerde çizmiş olsam şu an gösterdiği o ufak çizginin yerine arabanın sol kapısı tamamen kopuk olurdu. 

AŞKI ÖLDÜRME SANATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin