~B6~

51 2 0
                                    

İyi okumalar...

~~~

Gözlerim ne kadar çok açılmak istemese de hafifçe kirpiklerimi araladım. Yatakta hafifçe oturur pozisyona geçtim. Etrafıma baktığımda bir çift siyah gözle karşı karşıya geldim.

Barlas siyah deri koltuğa yayılmış bana bakıyordu. Başıma giren ağrıyla kafamı aşşağı doğru indirip geçemeseni bekledim. Ama çok ağrıyordu. Beynimin içi bile zonkluyordu.

Kendime gelince Barlasa bakmadan ayağa kalktım. Onunla konuşmak dahi istemiyordum. Son gördüğüm şey benim için çok fazlaydı.

Barlas hala oturduğu yerden bana bakıyordu. Sonunda dayanamayıp gözlerimi gözlerine çevirdim. Çok yorgun bakıyordu. Siyah saçalrı dağılmış yüzüne uyum sağlamıştı.

"Benim burda ne işim var?" Dedim sinirle. Hiç rahatını bozmadan bana bakmaya devam etti.

Ne kadar da rahat bir adamdı bu böyle. Hızla kapıya doğru yürümeye başladım, tam kapıyı açıcakken bileğime dolanan elle yerimde durmak zorunda kaldım.

"Son gördüğün şey sana ağır geldi belli ki, bayıldın!" Dedi dalga geçerek ve sakin bir sesle konuştu. Bir de dalga geçiyordu. Hızla bileğimi elinden kurtarıp ona döndüm.

"Sen ne ahlaksız ve terbiyesiz bir insansın ya?" Dedim sesimi yükselterek ve sinirle. Ne sanmıştım ki bana bir kaç kere yakınlaşıp güzel sözler söylediği için benden hoşlandığını mı?

"Bana bak o sesinin ayaranı kıs!" Dedi tıslayarak. Konumuz bu muydu gerçekten? Benim ona bağırmam. Konuşmak istemiyordum ama susmakta istemiyordum.

"Evet o en son gördüm pis şey bana ağır geldi. Çünkü ben böyle pis ve ahlaksız davranışlarla daha önce karşılaşmadım!" Dedim sesim titrerken. Hayır ağlamıycaktım. Ben içimden kendimi tembihlerken çoktan gözlerim dolmuştu bile.

Hiç bir şey söylemedi. Zaten ne beklerdim ki, 'Alisa ben özür dilerim beni affet! ' mi? Gerçekten salaktım böyle bir adamın beni sevebileceğini düşündüm.

Aklıma Sıla'nın gelmesiyle birden telaşlandım. Kim bilir o nerdeydi?

"Sıla nerde?" Dedim suratına bakmayarak hafif kısık sesle. Ağlamak istemiyordum hemde Barlasın önünde.

"Sıla aşşağıda Elifle beraber." Dedi benden uzaklaşırken. Ona hiç birşey demeden arkamı dönüp odadan çıktım. Kapıyı ona inat hızla çarptım. Kapı sesi boş koridorda yankılanırken ben bile sıçramıştım.

Yavaş ve düşünceli bir şekilde aşşağı inmeye başladım. Elif kimdi? Sılayı ona bıraktıysa güvenilir birisiydi. Yani umarım öyledir.

Merdivenleri bitirdiğinde hızla salona yürüdüm. Koştum da diyebilirim. İçeri girdiğimde Sıla koltukta oturmuş çizgi film izliyordu. Beni fark etmemişti. Onun çarprazında ki tekli koltukta ise bir kız vardı.

Sarı saçları telefona baltığı için yüzünü kapatıyordu. Giydiği mavi dar pantolon ince uzun bacaklarını çok güzel gösteriyordu. Beyaz gömleği ise içinde ki beyaz sütyeni belli ediyordu.

Birden Sılanın seslenmesiyle ona döndüm.

"Alisa abla uyanmışsın." Dedi mutlu bir şekilde. Ona gülümseyerek gidip yanına oturdum. "Evet ablacım uyandım." Dedim bende hala gülümserken.

Sıla'nın da konuşmasıyla Elif denen kızın gözleri bana döndü. Bende ona bakınca ayağa kalktı ve yanımıza geldi. Bende ayağa kalkıp karşı karşıya geldik. Mavi gözleri bana gülümserken gerçekten de güzel bir kız diye geçirdim aklımdan.

ÖLÜM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin