Önceki Bölüm Hatırlatması:
Sinsi bir gülüş duyuldu rüzgarın uğultuları arasında. "Aptallar" diye mırıldandı küçümseyici bir ses tonuyla. "Aptal insan... kendini ölüme sunduğunun farkında değil misin?" Soğuk bakışlarına küçük bir sırıtma eşlik etti. "Aptal kardeşim... kendi oluşturduğun zayıflığınla kendi sonunu hazırladın."
————————-"Özür dileme artık. Sadece bayıldım"
"Bunu yapmamalıydın... Neden kanını içmeme izin verdin?"
Seungmin kalbinde küçük bir kırgınlık hissetti. "Başka ne yapabilirdim ki hyung?"
"Dayanabilirdim Seungmin."
Onun için yaptığını anlamıyor muydu? Chan'ın endişelendiğini biliyordu ama bu yüzden azarlanmak uyandığında beklediği son şey bile değildi. İçindeki kırgınlığın bakışlarına ve sesine yansımamasına özen göstererek konuştu.
"Özür dilerim, o an aklıma başka bir şey gelmedi."Chan'ın bakışları yumuşadı. "Ben de özür dilerim. Yanıma kan torbası aldığıma emindim ama sanırım yanılmışım" Yanılmadığını, onun çantasından alındığını ve her şeyin önceden planlandığını da çok iyi biliyordu. Eh, kimin yaptığını tahmin etmek pek de zor değildi.
Seungmin tişörtünün eteğiyle oynarken bakışlarını olabildiğince kaçırdı Bang Chan'dan. "Şimdi ne oldu..? Gerçekten mühürlendik mi?" Bu pek gerçekmiş gibi gelmiyordu ona.
Chan başını salladı, gözleri Seungmin'in boynunu bulmuştu. "Evet."
Gözlerini ona bakmamakta inat eden gözlere çevirdi. "Artık senden başkasıyla birlikte olmam mümkün değil."
Seungmin pes etti ve Chan'a baktı sonunda. "Benimle de birlikte olmazsın."
"Neden?"
"Zorunluluktan da olsa sevmediğin biriyle birlikte olmak dayanılmaz olur."
Bang Chan derin bir nefes verdi. "Gerçekten anlamıyorsun"
"Evet anlamıyorum. Bana çok yakın davranıyorsun ama benden hoşlanmadığını söylüyorsun. Bir gün bana sürekli ne yaptığımı sorarken diğer gün bir kez bile yazmıyorsun. Bir öylesin bir böyle, gerçekten ne anlamam gerekiyor?"
"Anlatayım"
Seungmin'den
Çatık kaşlarımın altındaki keskin bakışlarımı ondan ayırmadım. Karşımdaki koltuktan kalkıp bir-iki adımda yanıma geldi, ne yaptığını anlamaya çalışırken kollarını iki yanımdan koltuğa uzatıp üzerime eğildi."Ne yapıyorsun?" Titreyen sesim fısıltı halindeydi. Yüzünü iyice yüzüme yaklaştırdı. Galaksiyi içine sığdıran gözleri gözlerimi delip geçiyordu. İçimi görebiliyormuş gibi uzun uzun baktı bana.
Benim gibi fısıldar şekilde konuştu. "Ne anlaman gerektiğini gösteriyorum"
Dudaklarının dudaklarımı bulması, anın etkisiyle gözlerimin kapanması ve kendimi ona teslim etmem saniyeler almıştı. Yavaşça ve sevgisini yansıtarak hareket ettirdi dolgun dudaklarını. Gözlerim dolarken Chan'a uyarak bende yavaşça öptüm onu. İçimde sevgi patlaması yaşadığımı hissediyor, dudaklarıyla eriyordum. Sonunda hislerimin karşılıklı olduğunu bilmek o kadar güzel hissettiriyordu ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are || ChanMin
FanficSeungmin daha 6 yaşındayken Chan'a bağlanmıştı kaderi. Henüz küçükken bir kahraman olarak gördüğü, büyüdükçe hayal meyal hatırladığı ve her yerde aradığı adam hiç beklemediği bir şekilde karşısına çıkar. Ancak efsanelerden ya da hikayelerden duydu...