<2>

85 6 24
                                    

-Medyadaki benim hayalimdeki Ediz-


2 ay sonra, 27 Nisan 2020...

Ediz'den:

"Saçmalama aşkım. Keser seni, cidden bak. Benden iyi tanıyorsun abimi. Hiç mi bilmiyorsun şu huysuzun tavırlarını?" Su'nun sesiyle uyandım.

"Bir bok yapamaz be kızım. Düzgün çek şunu ha." Bu da Pars'dı. Türkiye'den gelişimin ilk günü beni rahat bırakmayacağını biliyorum. İlk sabahımda da bana eşek şakası yapıp, kameraya çekip, yeni açtığı YouTube kanalında da takipçi kazanmak için kullanacak kadar garip biriydi.

Yaptığı garip, çünkü neredeyse ona hayran olmayan yok. Oldukça popüler ve sevilen biri. İşinde de gayet başarılı. Her karaktere çok iyi bürünen bir oyuncu. Babalarımız ortak, annelerimiz de çok iyi arkadaşlar oldukları için çocukluğumuzdan beri hiç ayrılmadık. Bazen insana sinir krizi geçirtse de en iyi arkadaşlarımdan ve kız kardeşimin sevgilisi.

Onlar videoyu kaydetmeye başlayana dek uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. "Hi gorgerous* Ediz bir kaç saat önce Türkiye'den geldi. Şimdi uyuyor. Bu arada saat de sabahın altısı. Bu hafta boyunca onu kışkırtacağım, çünkü neden olmasın? Akşam da Birkan Venedik'den gelecek ona da kışkırtma yapacağım. Bunun intikamını alacaklarmış gibi hissediyorum ama olsun. Hallederiz. Şimdi Ediz'in saçlarını keseceğim. Bir röportajda da zaten vücudunda en sevdiği yeri sorulunca saçlarının vücudunda en sevdiği yer olduğunu söylemişti. Zaten çok iyi bakar saçlarına tüm arkadaş çevresi bilir bunu." Bana doğru yaklaştığını hissettim ve tam saçlarıma doğru eğildiğinde ona birden orta parmak çektim. "Lan?!" onun yüz ifadesine güldüm ve ayağı kalkıp ona sarıldım.

Kısa bir hasret gidermeden sonra kahvaltımızı yaptık. Dışarı çıkmak için hazırlanırken babam aradı. "Buyur peder." Ona böyle hitap etmemi hiç sevmezdi. "Dönüyorsun ve bana hiç uğramıyorsun? Yazıklar olsun." Ben tam konuşacakken konuşmama izin vermeyip devam etti. "Neyse hayırsız evladım. Bu akşam yemeğine gel de konuşalım baba oğul ha? Biraz hasret giderelim." Yıllar geçse de enerjisini kaybetmiyordu. "Tamamdır peder. Görüşürüz ha bu akşam."

Salona girdiğimde tüm ekibin orada olduğunu gördüm. Herkesle tek tek hızlıca görüştükten sonra mezarlığa gitmek için ekip evinin kapısını açtım. Karşımda anahtarlarını karıştıran Birkan vardı. En iyi arkadaşım, kardeşimden öteydi benim için. Onunla da hızlıca görüşüp motoruma atladım ve artık gitmem gereken mezarlığa doğru yola çıktım.

Önce biraz çiçek ve mezarları düzenlemek için araç gereç aldım daha sonra da mezarlığa gittim. Mezarlık dolup taşıyordu. Tanıdık, tanımadık sayısız yüz ve paparazziler oradaydı. Kimin cenazesi olduğundan en ufak bir haberim olmadan köşelerden, paparazzilere yakalanmadan içeri girmeye çalıştım ama paparazziler beni fark etti ve etrafımı sardılar. Hiç bir soruya cevap vermeden annemin mezarına doğru gitmeye çalıştım. Çok anlayışsızca yolumu kesmeye devam ettiler.

"Arkadaşlar lütfen, işim var." Dedim eve elimdeki torbayı hafifçe yukarı kaldırdım. Israr etmeyi sürdürünce çabucak onları başımdan savmak için bir tane sorularını yanıtlamayı kabul ettim. Hepsi o bir soruyu sormak için birbirlerini yedi. "Seylah ile ayrılma sebebiniz onun hamile kalması ve bebeğinizi aldırıp size haber vermemesi ama sizin bebeği istemeniz ve onu evden atmanız olduğu söyleniyor. Bu konu ha-"

Onun sözünü kestim. Defalarca bunun doğru olmadığını söylemiştim ama eski sevgilim Seylah bunun açıklamasını açık ve net bir şekilde yapmadığı için sanki yalan söylüyormuşum gibi imaj çiziyordum. Oynadığım dizideki seks sahnesi yüzünden benden ayrılmıştı. Asla profesyonel değildi. İlişkimiz zaten gerçek değildi. PR ilişkisiydi ama be Bana karşı bu denli öfke dolu oluduğu için böyle bilinmesinden mutluluk duyuyordu.

Belgi (16+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin