4

661 59 56
                                    












0.4


















Bir hüzün çiçeği ektiler yüreğime. Kökünden söküp de atamıyorum onu. Dikenleri parmaklarıma batıyor, ellerimi paramparça ediyor. Yavaş yavaş açıyor ve açtıkça çoğalıyor. Söylesene, ben ellerim kanaya kanaya tüm çiçekleri söküp atabilsem bile, göğsüm dönmeyecek mi kan revan içindeki bir kabre?























Bir ay önce, Raquel hanesi'nde;

Genç kız elinde tuttuğu kediyi dehşet içinde göğsüne bastırırken kediden çıkan acı dolu miyavlama sesi gözlerini sımsıkı kapatmasına sebep oldu.

Yeşil gözlerini araladığında yaşlar birer birer dökülmeye başlamıştı. Karşısında duran Ray Giovanni; kızın, attığı oktan kaçınamamış olmasının şokunu atlatamamışken gördüğü görüntü onu bir daha dehşete düşürdü.

Sanki göğün ters dönmesi, bulutlardan alev damlaları düşmesi kadar imkansız bir olay yaşanıyordu karşısında.

Alissa Raquel ağlıyordu.

Hem de normal bir ağlama değildi bu. Başta birkaç damla gözyaşıydı dökülen fakat şimdi hıçkıra hıçkıra, sarsılarak ağlıyordu.

Tanıdığı Alissa Raquel, duygularını insanlara kolaylıkla göstermezdi. Kendisiyle konuşurken bile çoğu zaman gözlerinde soğuk bir ifade olur, umursamaz bir tavırla ya da gevşek bir ifadeyle eğleniyormuşçasına gülümserdi.

Bunun için bugünkü Alissa'nın her davranışı onu art arda şaşırtmıştı. Önce kızın aniden ölçülü davranmayı bırakması, sonra ailesine karşı normalde kullandığından farklı bir dil kullanması ve genişçe gülümsemeleri. Başta bir şeyin peşinde olduğunu sanmıştı fakat daha sonra rol yapmadığı kanısına varmıştı.

Gözlerine kadar ulaşan ışıltılı gülümsemesi, bir rol için fazla gerçekçiydi.

Şimdiyse günün en dumura uğratan olayı yaşanıyordu. Alissa asla birisinin karşısında bu şekilde ağlayacak bir kadın değildi. Özellikle de kendisinin. Üstelik kediyi yeni bulmamışlar mıydı? Neden bu kadar çok ağlıyordu?

Kediye ne ara bağlanmış olabilirdi?

Kız içi kızarmış yeşil gözlerini öfkeyle Ray'in gözlerine çevirdi. "Ne duruyorsun?! Yardım çağırsana!" Kızın kontrolsuzca yüksek çıkan sesine karşılık bir şey demeden yutkundu. Bir süre boyunca kendine gelememiş öylece karşısındaki manzaraya bakmıştı. "Gitsene!" Kızın ağzından dökülen ikinci acı dolu çığırışla arkasını döndü ve daha ne olduğunu anlamadan koşmaya başladı.

Malikanenin girişindeki korumalardan birine kargaşa yaratmadan bahçeye şifacı getirmesini söyledi ve kaşlarını çatık bir halde hızla bahçeye geri döndü.

Alissa kediyi kucağına alarak yere oturmuştu ve içli içli ağlamaya devam ediyordu. Ray duygusuz bir şekilde karşısındaki manzaraya baktı.

Çok saçmaydı. Böyle bir şeyin yaşanmaması gerekiyordu.

Alissa o oku nasıl fark etmemişti? Kafasında kaldıramayacağı kadar çok mu düşünce dolanıyordu, düşünceleri mi engellemişti gelen tehlikeyi sezmesini? Yoksa kediye çok odaklandığından mıydı? Ne olursa olsun, garipti. Alissa uykudayken bile diken üstünde olan biriydi, bu mesafeden gelen bir oktan kaçınamaması cidden imkansıza yakındı.

SENDEKİ BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin