10

619 60 76
                                    




















1.0






























Bağlanırmış bazen kalpler
O zaman olurmuş işte
Birinin yarası ikisinin acısı
Ayrılmazlarmış sonra
Gökteki yıldızlarla
Puslu gecedeki ay gibi
































ALİSSA'NIN AĞZINDAN

Çarklar.

Her yerdeydiler.

Önceleri sadece zihnimizde dönüp durduklarını sanırdım fakat sonra fark etmiştim ki hayatın kendisi de bizzat onlardan oluşuyordu. İrili ufaklı milyonlarca çark. Yaşamın ahengi onların kusursuzca hareket edebilmesindeydi. Çünkü böyle büyük bir sistemin içinde küçücük bir parça bile çatlasa her şey paramparça olurdu.

Fayrinn ve ben o görünmeyen parçalardan biriydik belki fakat sistemi durdurmasak bile çok büyük şeylere sebep olmuştuk.

Sanki biz gözlerimizi birbirimizin bedeninde açtığımız anda tüm çarklar tersine dönmeye başlamıştı.

Her şeyin elimizde parçalar halinde kalmadığına şükretmeliydik fakat tüm düzenin bir anda değişmesi o kadar beklenmedikti ki arkasında kaosun da beklediği yüzlerce kapı belirmişti karşımızda.

Şimdi Fayrinn, ikimizin de yara almadan kurtulabileceği kapıyı bulmaya çalışıyordu oradan oraya koşturarak. Bu çaba içerisinde beni bir yere sabitlemeye çalışıp oradan oraya sekerken ne yara alıp almayacağı umrundaydı ne de içinde kopan fırtınalar.

Görmüştüm; ormandayken ne kadar sarsıldığını, kendi gözlerimle görmüştüm.

Bir şekilde koruyamadığı Leticia'ın ölümü onda öyle büyük bir etki yaratmıştı ki şimdi beni korumaya bu kadar şartlanmışken bana bir zarar gelirse kafayı yerdi, görebiliyordum.

Ancak bu böyle ilerlemezdi. Çaba beraber olmazsa başarıyı nasıl birlikte elde edebilirdik ki?

Eğer çıkacaksak battığımız bataklığın içinden, uzanacaksak gökyüzüne ellerimizle, beraber olmak zorundaydı. Umutlar birlikteyse kaybedişler de birlikteydi.

Derin bir nefes almaya çalıştım güçlükle. Dehşet kanıma karışmıştı.

Düşüncelerimi toplamaya çalışarak şok içerisinde aralanan gözlerimi yataktan fırlayıp giden Fayrinn'in yüzüne diktim. Öyle beklenmedik bir anın içindeydik ki şu an, tüm algılarım kısmi olarak kapanmış gibiydi. Ray Lucas'a vurmuştu. Daha da ötesi Lucas, Ray'in kendisine vurmasına izin vermişti. Neden?

Ray, Alissa Raquel ile ölümüne oyunlar oynayan aile dostunun çocuğundan başka kimse değildi. Fayrinn başından beridir böyle anlatıyordu ve yalan söylemezdi biliyordum. Şimdi kızıl harelerine yuva kurmuş şaşkınlık da bunun eseriydi zaten. Kendisi de bundan fazlası olmadığına inanıyordu. Halbuki şimdi apaçık ortadaydı ve görünenden çok daha fazlası vardı.

Ray, gerçek Alissa'ya inanmıştı.

Alissa, ailesinin inançsızlığının içinde boğulurken Ray neden o inancı göstermemişti hiçbir fikrim yoktu fakat söylediklerinden yola çıkarsak önceden uyarmıştı Lucas'ı. Alissa'ya zarar vermemesini söylemişti. Lucas'ın o uyarıyı ne kadar dinlediğiyse ortadaydı.

SENDEKİ BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin