N

580 60 37
                                    

"Mr. Potter?"

Kulaklarında işittiği sesle daldığı düşler aleminden çıkan Harry, sırtını dikleştirip doğrulurken bakışlarını McGonagall'a çevirmişti. Biçim değiştirme dersi sıkıcıysa ve uykunu getiriyorsa bu onun suçu değildi ki!

"Profesör?"

Harry çekingen ve kısık sesiyle McGonagall'a gülümserken bugün ki azarın kaç posta olacağını düşünüyordu.

"Bize düşüncelerini söyler misin?"

"Biçim değiştirme dersinin ne kadar sıkıcı olduğuyla ilgili olan düşüncelerimi mi?"

Harry'nin yürek yemişçesine verdiği cevapla McGonagall gözlerini büyütmüş ve şaşkınca öğrencisine yaklaşmıştı.

"On dakikadır bunu mu düşünüyordun yani?"

Harry dediği şeyin farkına Herm'in bacağına geçirdiği sert yumrukla varırken olumsuzca kafa sallamaya başlamıştı.

"Hayır, hayır! Sadece şaka yapıyordum yoksa biçim değiştirme en sevdiğim derstir.(!)"

Harry McGonagall'ın bir ümit yemesini beklerken Ron gülmemek için bastırdığı dudaklarıyla arkasına dönmüştü.

"Dostum, işte şimdi sıçtın!"

Fısıldayarak söylediği cümleyle önüne dönerken Harry'de alnından akan terlerle gülümsemeye devam ediyordu.

"Öyleyse sizi en sevdiğiniz dersten(!) alıkoyan düşünceler nedir?!"

Harry aldığı soru üzerine sessizleşirken bakışları çaprazında iki sıra ötede ki sarışını buldu. Şuanda tutulduğu soru yağmurundan dolayı herkes ona baktığından sarışına dönen yeşilleri de grilerle buluşmuştu. Ne diyebilirdi ki.. Onun hakkında merak ettiği şeyleri öğrenmeden bir türlü başka şeylere odaklanamıyordu. Her yerde, her zaman onu düşünüyordu. Bununda Ron'un deyimiyle olaylara fazla takıntılı olmasından kaynaklandığını düşünüyordu.

"Ne o Potter beni mi düşünüyorsun yoksa?"

Draco üzerinde fazla oyalanan bakışlara anlam verememiş, bunun üzerineyse kendine gelmesi için alayla sormuştu bu soruyu. Tabi McGonagall'ın aynı bakışları kendisine göndermesiyle gülümsemeyi bırakıp Potter'a dönmüştü. Vereceği cevabı ve düşündüğü şeyi merak ediyordu doğrusu.

Harry duyduğu soru üzerine gerilse de dudaklarına alaycı bir gülümseme yerleştirmeyi başarabilmişti. Sarışın her gece kaybolup dururken ve o bunun sebebini bir türlü bulamazken kimi düşünecekti ki!!

"Ya Malfoy, iki dakika duramıyorum seni düşünmeden inanır mısın?!"

"Bu kadarı yeter!"

Harry McGonagall'ın uyarısıyla ona dönerken işleri daha fazla batırmadan susması gerektiğine karar vermişti. Nedense bugün profesörün üzerinde gereksiz bir sinir vardı ve bunun kurbanı olmak istemiyordu.

"Dersi dinleyin Mr. Potter!"

Harry hızla başını sallarken dersin geri kalanında gözünü bile kırpmamıştı. Ara sıra bakışları sarışına kaysa da grilerle karşılaşma ihtimaline karşı fazla oyalanmadan önüne dönüyor ve dersi dinliyormuş gibi yapmaya devam ediyordu. Bir kaç dakika sonra biten dersle rahat bir nefes alırken altın üçlü kendini dışarıya atmıştı. Günün son dersi olduğundan ağır ağır ortak salona ilerlerken Ron kuzgunun omzuna kolunu atmıştı.

"Peki ya Malfoy'un düşündüğü şeyi tahmin ederken nokta atışı yapması.."

Ron arkadaşını kızdırmak için söylediği şeyle kahkaha attığında Harry çatık kaşlarıyla omzunda ki eli itmişti.

Fantastic BeastsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin