I

382 43 17
                                    

Harry, sarışının kapısının önünde 'acaba kapıyı tıklasam mı, yoksa direk dalsam mı?' diye düşünürken Cody çoktan cebinden çıkmış, her zaman ki gibi saçlarındaki yerini almıştı.

"Cody sence kapıyı tıklamalı mıyım?"

Kuzgun saçlarının arasında gezinen kabuluğunun onu tınlamaması üzerine derin bir soluk verirken onu taşıyarak doğru şeyi yapıp yapmadığıyla ilgili kendini sorgulamaya başlamıştı. Beraber olduklarından beri saçı eskisinden daha da dağınık oluyor ve asla düzelmiyordu. Harry iki işaret parmağını Cody'nin görebileceği şekilde tutarken sanki onu görebilecekmiş gibi yukarı bakıyordu.

"Tıkla diyorsan sola, dal diyorsan sağa atla, hadi!"

Kuzgun medeni olanın ilk şık olduğunu tabii ki de biliyordu ama kendisine uyup uymadığından emin değildi. Cody'de kendisi gibi düşünmüş olacaktı ki sağ parmağına atlamıştı.

"Medeniyetsiz ol diyorsun yani?"

Madem kaderine bu çıkmıştı, o halde seçimini odaya dalmaktan yana kullanacaktı. Tam şuanda umduğu tek şeyse duşa girmediği bir zaman dilimine denk gelmiş olmasıydı. Aksi takdirde kendisini kesinlikle zamanlama uzmanı ilan edecekti. Düşüncelerinden sıyrılıp oyalanmayı bıraktığında kapı kolunu tutmuş, kapının ondan bağımsız bir şekilde açılması ile Harry'nin gözleri anında grileri bulmuştu.

"Yarım saattir kapıda Cody ile ne tartıştığını çok merak ediyorum Potter?"

"Pek de merak edilesi bir yanı yok, kapıyı mı tıklasam yoksa içeriye mi dalsam diye soruyordum."

"Eminim sana çok mantıklı bir cevap vermiştir."

Harry gözlerini devirerek Draco'yu ittirmiş ve içeriye girmişti. Ona neydi ki canım mantıklı cevap vermiş, vermemiş.

"İçeri girmene izin verdiğimi hatırlamıyo-"

"İzin istediğimi kim söylemiş."

Kuzgun kendisine laf sokmaya çalışan sarışını yarıda keserek Blaise'in yatağına otururken Draco öylece ona bakıyordu. Bazen Slytherin olan kişi kendisi mi yoksa kuzgun mu diye sormadan edemiyordu doğrusu..

Kapıyı kapatıp Harry'ye yönelirken yine ne için geldiğini çok merak ediyordu ama sormayacaktı. Sorsa bile bir bahane uyduracağına emindi. Bu sebeple boşverip kuzgunun tam karşısına gelecek şekilde yatağına oturmuştu.

"Ne istiyorsun Potter?"

Harry çok kez ziyaret ettiği odayı tekrar incelerken asıl amacı konuya nereden gireceğini bulmaktı. Direk olarak sorarsa saçma olurdu. Bu konuyu nasıl bağlayacağını da asla bilmiyordu. Yani hangi tür bir konudan Fantastik canavarlarını nasıl edindin gibi bir soruya çıkılırdı ki? Ya da o gün Hagrid'de ne aradığına?

"Şey, biliyorsun bir şeyi merak ettiysem üzerine gitmekten çekinmem."

"Ona ne şüphe!"

Kuzgun sarışının cümlesine gözlerini devirmiş ve gözlerini tekrar sarışına çevirmişti.

"Neyse, direkt konuya giriyorum. İki sorum var, ilk olarak fantastik canavarlarını nerden buldun?"

"Neden soruyorsun ki bunu şimdi?"

"Yani, çok kolay bulunan şeyler değil. Özellikle hipogrif."

"Sorularının seni ilgilendiren kısmını söylersen bende cevaplarım, nasıl fikir?"

"İlgilendirmiyor diye merakta mı etmeyelim?"

"Potter, sana ilk yakalandığında bir şey söylemek üzereydim hatırlıyor musun?"

Fantastic BeastsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin