Bölüm Şarkısı:
Two Feet - I Feel Like I'm Drowing
🧩
Savaş sırasında siyah bayrak sallarsan bu, hiçbir zaman pes etmeyeceğini ve savaşın devam ettiğini bildirir.
Oysa savaşan, çok kayıp vermiştir. Yanında onunla sırt sırta verecek kişi kalmamıştır ama meydanda tek olmasına rağmen elinden o bayrağı düşürmez.
İnsanlar ne için böyle savaşır?
Kendi bedeni çiğnense dahi savaşın bitmeyeceğine inandığı hangi husus böyle fedalara yol açar?
İlk kan, ilk insanlar tarafından dökülmüştü. Böyle bir tarihten başlayan insanlığın hangi noktasında kanın durulmasını bekleyebilirdiniz ki... İçinizdeki o savaş, ölüm, intikam dürtüsü bir an çürümezdi çünkü bu gelişiminizde vardı.
Sadece o sesi bastırabilirdiniz, dışınızda.
İçiniz içten içte nefretle kabarır ve tüyleriyle sizin kalbinizi okşardı. Kalbiniz giderek kararırdı ve bu sözcüklerinize prangalar vurmanızı sağlardı. Kabuğunuz artık eviniz değil hislerinizi de yalnızlığınızı da resmettiğiniz bir mabede dönüşürdü. Sonra kimseyi oraya almaz ve el sürdürtmezdiniz...
Yalnızlığın ilk adımlarını böyle atılıyordu. Yeni doğan bir bebeğin aksak adımları gibi sizin de yalnızlığa olan bakış açınız böyleydi. O yolda yürüyeceğinizi bile bile düşer dururdunuz.
Sadece olacağı ertelerdiniz.
Mektuplar haftalardır yer değiştiriyordu. Oyuna, çok önce veda eden iki kurbanın cesetlerinden bir toz izi dahi kalmamıştı. Muhafızlar günlük raporlarına devam ediyor ve şu anlık hepsi gözetim altında ilerliyordu.
Her kurban bir duygunun bekçisiydi. En hastalıklı olanlarıydı.
Numara 1: Onun tarafından fark edilmeye başlandım ama şöyle ki; beni görmemezlikten geliyor. Garip, çok garip.
Numara 2: Bıraktığım gibi, sadece tüm gün yatakta düşünüyor.
Numara 3: Mutlu. Takvimindeki kırmızı işaretli günü bekliyor, kendini öldürebileceğine inanıyor.
Numara 4: Tırnaklarıyla kendini parçalıyor. Yaptığının ve olacakların farkında.
Numara 5: -
Numara 6: -
Numara 7: -
Birkan, âşkı temsil ediyordu. Arkasına sığındığı ve senelerce evde hapsetmeye kendine hak gördüğü duygusunun ismi: aşktı. Bağnazca Şeyma'ya âşıktı ve bu onun sonunu getirmişti. Şimdiyse bedeni bir mezara bile sahip değildi. Eğer mezarı olduğunda onu sulamaya gelecek biri olduğunu bilsem gömerdim ama şöyle; Birkan günahkardı ki yağmur bile damlasını toprağına damlatmazdı.
Arman, kıskançlığı temsil ediyordu. Miraç'ı sevdiğini sanarak aslında tek yapmaya çalıştığı şey, üstünde söz sahibi olmak için onu bastırmaya çalışmaktı. Çünkü hayatı boyunca kimse onu dinlememişti. Miraç ona elini uzattığındaysa kolunu kapmıştı. Senelerce kimseye kusamadığı nefretini, kıskançlıkla harmanlayıp onun üstüne yıkmıştı.
Katiller birbirine ne kadar da çok benziyordu değil mi?
Birkan ve Arman'ı aynı nedenden suç işlemiş sayabilirsiniz ama hayır, biri arkasına sığınılan bir duyguyken diğeri duyguların önüne geçen bir hastalıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/254772574-288-k462228.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
7+1
Teen Fiction(İleri düzey psikolojik şiddet içerir, midesi bulanacak veya etkilenecek kişilerin okumaması önerilir.) Sırrı çözülemeyen her intihar, bir cinayettir.