11. BÖLÜM

2.4K 99 33
                                    

AYBİKE EREN'DEN:

Bugün çok keyifliydim, öyle böyle değil. Bir an önce okula gitmek için can atıyordum, Kahvaltı yapmaya başlamıştık.

-'' Kızım hadi ye bir şeyler geç kalacaksınız okula.''

-'' Yiyorum anne geç filan kalmayız, tabii abim hazırlanabilirse.''

-'' Hazırlanır abin hazırlanır,hadi Oğulcan.'' Diye seslendi babam. Abimin bu kadar süslenip püslenmesini de anlayamıyordum. Ayy sanki Harika suratına bakacak.

-'' Geldim ya, ne bu tantana?''

-'' Hadi abi hadi, off her gün seni böyle beklemek zorunda kalıyorum ya.''

-'' Diyene bak, ayna karşısında zibilyon saat süslenen ben miyim? Hem ne oldu, niye acele ediyorsun sen?''

-'' Hiçbir şey ne olacak? Gidelim diyorum işte.'' Dedim. Belli etmemek için kendimi zor tutuyordum.

-'' İyi, bir şey var sende ama hadi bakalım, gidelim okula.''

-'' Bir şey yemediniz oğlum.'' Dedi babam.

-'' Yok father'ım ben okulda yerim.'' Dedi Abim. Ve zevkten dört köşe olacağım ana hızlıca yaklaşıyorduk. Abimle beraber montlarımızı ve ayakkabılarımızı giyerek çıktık evden. Ömer, Asiye ve Kadir abimde bizi bekliyordu.

-'' Günaydın, gençleerrrr'' dedim gülümseyerek.

-'' Günaydın Aybike.'' Dedi Asiye. Asiye'nin elinde onların birinin olmadığını düşündüğüm bir ceket vardı.

-'' Elindeki ceket kimin Asiye?'' diye sordum.

-'' Hee o mu şey Doruk'un.'' Söylediği şeyle şaşkınlığımı gizleyemedim.

-'' Nee Doruk ne alaka anlat çabuk.''

-'' Bir şey yok ya dün beraber ödev yaptık da o da eve bıraktı beni, hava da yağmurluydu ceketini verdi öyle.

-'' Yaa ceket demek, hayırdır ne oluyor? Ben sana söyleyeyim baştan Asiyeciğim bir erkek boş yere ceketini vermez bir kıza.''

-'' Ne diye ceketini verirmiş Aybike?'' diye sordu Kadir Abim.

-'' Hiç, arkadaşça verir ya ne diye verecek.'' Dedim ama böyle olmadığını biliyordum.

-'' Aynen öyle.'' Dedi.

-'' Sende çantana koy Asiye, ceketi. Bir de elinde taşıyorsun.'' Dedi Ömer.

-'' Koyarım Ömer''. Dedi Asiye.

-'' Ne oldu Ömer? Rahatsız mı oldun?''

-'' Niye rahatsız olacağım Aybike, Asiye'ye yük oluyor diye söyledim.'' Dedi. Yalnız bu ceket mevzusu ilgimi çekmişti. Hayırdır inşallah.

-'' Gençlerr sohbetinizi bölüyorum da gitsek mi acaba?'' dedi Oğulcan. O öyle deyince hızlı hızlı yürümeye başladım. Malum okuldaki gösteriyi kaçıramazdım.

BERK ÖZKAYA'DAN:

Ataman Koleji'nde yine sıkıcı bir güne daha başlıyorduk. Okulun kapısından içeri girdiğimde herkes okulun büyük ekranından bir şeye bakıyordu. Ne olmuştu ki? Bunun yanında herkes bana gülüyordu. Birkaç adım daha atıp ekrana bakmak için kafamı kaldırdım. Allah kahretsinnnn!! Bu benim Melisa için karaladığım mektubun fotoğrafıydı. Hemen hızlıca ceketimin ceplerini aradım ama yoktu. Birisi almıştı bunu. Bende salak gibi fark etmemiştim. Herkes alaycı tavırlarıyla beni izliyordu. Rezil olmuştum.

-'' Defolun gidin lan buradannn!! Kim yaptı bunu söylesinnn'' sesim her zamankinden daha sert çıkıyordu. Kim yaptıysa bu rezilliği bulup hakkından gelecektim.

AŞKIN MELODİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin