Hava soğuktu, bizim gibi

130 27 39
                                    

O geceden sonra uzunca bir süre birbirimizden kaçtık. Tıpkı önceden yaptığımız gibi. İkimiz de bir şeylerden utanıyor ve çekiniyorduk. Onunla yan yana olmak bile beni geriyordu belki de. 

Derince bir nefes alıp koltuğa oturdum. Buraya ilk gelişim değildi ama son gördüğüm zamanki haline göre değişmişti. 

Duvarlar daha açık bir renge boyanmıştı, birlikte çizdiğimiz resimlerin olduğu yerler de dahil. Junkyu'nun annesi o gün çok kızmıştı, duvarları boyadık diye. Çocuk aklı işte, yine de gülmeye devam etmiştik. 

Ona verdiğim kuklayı da kapının girişine asmıştı. Boş koridoru sadece o renkli kukla şenlendiriyordu. 

Mobilyalar hala aynıydı. Yerleri bile değişmemişti ama babasının her zaman oturduğu yerde bir boşluk vardı. Ben gittikten sonra veda etmişti Junkyu'ya. Bilsem bile ona destek olmamıştım, olamamıştım. Onu bırakıp gittikten sonra ne diye destek olacaktım ki? Belki de ona en büyük yıkımı ben yaşatmıştım. Tek arkadaşını ellerinin arasından çalıp götürmüştüm işte, aptal ben.

"Tek mi yaşıyorsun artık?"

Başını salladı.

"Babam öldükten sonra annem de çok kötü oldu. Busan'a gideceğim diye tutturdu. Anneannem ile birlikte şu an."

Sertçe yutkundum. Ben Japonya'da kendime yeni arkadaşlar bulurken o zor şeyler yaşamıştı.

"Üzgünüm."

Ne diyecektim başka? Konuşmaya yüzüm bile yoktu.

"Olma."

Aynıydı işte, Hiç değişmemişti. Üzgün olmama dayanamazdı hep.

Birer kahve alıp balkona çıktık. Eskiden hava ne kadar soğuk olursa olsun hep burada oynardık. Severdik ikimiz de soğuğu. 

Yerdeki minderleri görünce burukça tebessüm ettim. Bana hep minderlerden ev yapardı ama bana göre çok yapılı olduğu için içine giremezdi. Girerse de yıkılırdı. 

Eskiden evim olan minderlerden birinin üzerine yerleştim. O da hemen yanıma oturdu. 

Hava soğuktu, bizim gibi. Isınmak için kahvemden bir yudum aldım. İçimi ısıtarak akışını hissedebiliyordum. 

Saatlerce oturduk ama tek kelime dahi etmedik. Birbirimizi izledik, dışarıyı seyrettik. Yanımızda duran eskimiş oyuncaklara da daldık biraz. Kısacası eski anılarda takılı kaldık. Buraya, bu eve yakışmıyordum artık. Yakıştıramadım kendimi onun yanına. 

Yanından ayrılırken bir 'görüşürüz' fısıldadı kulağıma doğru. Tekrar böyle görüşür müydük gerçekten?

______

Ağladım.

Sensedim | MashiKyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin