Aşklar vote ve yorumları sakın unutmayıınn!
2 gün sonra...
Aynadaki yansımama baktım. "Yemek yemelisin Dolunay," diyen Asel'e çevirdim bakışlarımı.
"İştahım yok ki," dedim tekrardan aynaya bakarak.
Tam konuşmaya başlayacaktım ki yine öksürük krizi tuttu. Bir süre öksürdükten sonra suyu açıp yüzüme su vurdum. Kanlı tükürüğüme bakıp iç çektim ve Asel görmesin diye tam su vuruyordum ki, gözlerini pörtletmiş bana bakan Asel'e baktım.
"Dolunay bu ne!" Diye cırlayınca kaşlarımı çattım.
"Bilmiyorum," deyip su vurdum kanlı tükürüğüme.
"Dolunay hemen bi doktora görünmelisin," deyince cevap vermedim ve ağzıma su çalkalamaya devam ettim. "Dolunay şaka mısın sen kızım! Ya bir hastalığın varsa!"
"Of boşver Asel ya," dedim ve bir peçete koparıp elimi kuruladım.
"Dolunay delirtme beni doktora görünmelisin!"
"Boş bir şey Asel bebeğim, takma bu kadar."
"Tamam," demişti ama konuyu hemen kapatmayacağını çok iyi biliyordum.
Diğerlerinin yanına gelince tam yerime oturuyordum ki Asel birden bağırmaya başladı. "Dolunay biraz önce kanlı tükürdü," deyince elimle yüzümü kapatıp ofladım.
"Uzatmana gerek yok bu kadar Asel!" Dedim sinirle.
Aynur teyze yerinden kalkıp yanıma geldi ve kolumdan tutarak ayağa kaldırdı. "Çabuk doktora görünüyorsun Dolunay!" Tam itiraz edecektim ki, "İtiraz istemiyorum!" Diye devam etti.
Asel'e dönüp gözlerimi devirince Melih müdahale etti. "Asel doğru olanı yaptı, Dolunay!"
•
Yaklaşık 1 saattir kan testinin çıkmasını bekliyorduk. Zaten herkes perişan haldeydi, bir de benimle uğraşmalarını istemiyordum.
"Dolunay Kıraç!"
İsmimi duyunca düşüncelerimden sıyrılıp ayağa kalktım. Aynur teyze de benimle birlikte geldi ve içeriye girdik.
Doktor bey, eliyle oturmamızı işaret edince deri koltuklara geçip oturduk. Tabii ki yine öksürüklerim beni yalnız bırakmamışlardı. Bir kaç kez öksürdükten sonra boğazımı temizleyip, kendime geldim.
"Kızım sen bizi biraz dışarıda bekle," diyen doktora kaşlarımı çattım.
"Ne hastalığım varsa bende duymak istiyorum," diye itiraz ettim.
Aynur teyze kaş, göz işaretiyle çıkmamı söyleyince oflayıp odadan çıktım ve diğerlerinin yanına gittim. "Neyin varmış?" Diye soran Mert'e döndüm.
"Bilmiyorum, çıkmamı söylediler bana."
"İnşallah kötü bir şey yoktur," diye dua eden Asel'e baktım...
Aynur teyze bir süre sonra odadan çıkıp yanımıza geldi. Suratından bile anlaşılıyordu kötü bir şey olduğu. "Gevelemeden söyle lütfen, Aynur teyze," dedim ve konuşmasını bekledim.
"Ben-" deyip duraksayınca ofladım. "Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
"Söyle artık Aynur teyze!" Dedim kaşlarımı çatarak.
"Kansermişsin."
İşte o an başımdan aşağı kaynar suların döküldüğünü hissettim. "Ne!" Diye cırladı Asel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Koleji 2
Teen Fiction-Erkek Koleji Serisinin 2.Kitabı- "Ağlama! Her ağladığında düşeceksin ve sen geri ayağa kalktığında, seni güçlü sanıp tekrardan düşürecekler." --------