Doruk
Yaklaşık 3 ay sonra
Yorgun bir şekilde eve gelip kendimi hemen duşa atmıştım. Darcy büyük ihtimalle birazdan gelirdi. İşe kafasına göre gidip geldiği için kestiremiyordum gerçi. Onun gibi işim olsaydı keşke.
O öyle kafasına göre giderken ben kurstan okula gidiyordum. Fazla yoruluyordum ama akşam Darcy ile olmak bütün yorgunluğumu alıyordu.
Sıcak su beni iyice mayıştırırken belime dolanan ellerle küçük bir çığlık attım ve yerimde sıçradım.
"Şşş benim korkma."
Kafamı omzuna yaslayıp soluklandım. "Darcy aklımı kaybediyordum öyle gelinir mi?"
"Tutamadım kendimi , özür dilerim."
Belimdeki ellerini tutarak ona doğru döndüm. Yüzlerimizi yakınlaştırıp dudaklarımızı birleştirdim. Anında karşılık verirken beni banyonun duvarına yasladı. Alt dudağımı dişlerinin arasına aldı ve çekiştirerek ayrıldı.
"Seninle şu an sevişirdim ama Aleron aradı. Yemeğe onlara gideceğiz."
"Yaşasın Bora'nın yemekleri."
"Ne o benim yemeklerimi beğenmiyor musunuz Doruk bey?" Gülerek elimi omzuna koydum. Yavaş yavaş boynuna doğru hareket ettirdim. "Seviyorum ama Bora'nınkilerin yerini tutmuyor."
Ani bir hareketle beni kucağına aldı. Suyu kapatıp duşa kabinden çıktı. Beni lavabonun mermerine oturtturdu. Önce kendi beline havlusunu sardı. Sonrada benimkini bana uzattı. İnip havluyu belime sardım.
Odaya geldiğimizde dolabın karşısına geçmiş ne giyeceğimize bakıyorduk. "Niye bu kadar düşünüyoruz ki? Eşofman ile gitsek ne olacak?"
"Aleron güzel gelin dedi. Niye öyle dedi ben de bilmiyorum ama."
Onu kafamı sallayarak onayladım. Kesin bunlar yine bir iş çeviriyordu. Ama şu an tek umursadığım Bora'nın yemekleriydi.
Hazırlanmamız biraz uzun sürsede sonunda evlerinin önüne gelmiştik. Darcy kapıyı çalınca açmaları için beklemeye başladık. Saniyeler sonra Bora elindeki küçük havluyla kapıyı açtı.
"Hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk."
İçeriye girdikten sonra Bora'nın kolundan tuttum ve durdurdum.
"Ne karıştırıyorsunuz siz?"
"Hiç. Ne karıştırabiliriz ki?"
"Valla bilmiyorum. " Tek kaşımı kaldırıp ona bakmaya başladım. "Tamam ya küçük bir süpriz var. Daha da bir şey demem." Kolunu benden kurtararak salona girdi. Ben de peşinden girdim. Darcy'nin yanına oturdum ve karşımızda konuşan Alex ve Amy'i dinlemeye başladım. Ben sadece biz olucaz sanıyordum ama herkes buradaydı.
Bir süre sonra arkadan baya kalabalık insan sesleri gelince kafamı çevirdim. Gördüğüm insanlara heycanla yerimden kalktım.
Ekin abla elinde pastayla önde Can ve Ada onun iki yanında duruyordu. Bora da onların yanına geçti.
"İyi ki doğdun Doruk."
Şarkıyı söylemeye başladıklarında gözyaşlarımda akmaya başlamıştı. Bugün benim doğum günümdü ve bu benim tamamen aklımdan çıkmıştı.
Annemlerin yanımda olmadığı ama diğer bütün sevdiklerimin yanımda oldu ilk doğum günümdü. 27 yaşıma Fransa'da arkadaşlarım ve sevgilim ile giriyordum. Nasıl ağlamazdım ki?
Darcy beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Geri çekilirken "Ben bir şey yaptım. Ama kızmayacaksın." dedi.
"Ne yaptın?" Eliyle bir yapıp bekle dedikten sonra içeriye gitti. O gidince herkese sarılmaya başlamıştım. Bora pastayı masaya koymuş Darcy'i bekliyorduk.
Darcy elinde bilgisayarla içeriye girdi. Masaya koyup ekranı bana döndürdü. Karşımda gördüğüm kişi ile zar zor dinen yaşlarım tekrar akmaya başladı.
"Baba.."
Onunda benden bir farkı yoktu. İki sulu göz bir süre konuşmadan birbirimize bakıp ağladık.
"Özür dilerim oğlum. Umarım beni affedebilirsin."
Kafamı ağır ağır sallayıp gözyaşlarımı sildim. "Ederim." O bana gülümseyince ben de ona gülümsedim.
"Pasta zamanı !" Bora rlinde çakmakla yanımıza gelip mumları yaktı.
"Dilek dilemeyi unutma , sevgilim."
Ellerimi önümde birleştirip gözlerimi kapattım.
Bundan sonraki her yaşım sevdiklerimle beraber olsun. Biz hiç ayrılmayalım.
Dileğimi diledikten sonra mumları üfledin. Tekrar herkese sarıldıktan sonra babama elimle öpücük attım ve görüşmeyi sonlandırdık.
Yemekten sonra herkes bir köşeye çekilmişti. Biz de Darcy ile balkonda oturumuş yıldızları izliyorduk. Kafamı göğsüne koyup kokusunu içime çektim.
"Teşekkür ederim. Yaptığın benim için çok anlamlıydı."
"Sen mutlu olduysan gerisi önemli değil. "
"Sanırım en güzel doğum günümdü. "
"Seneye daha güzel olur. Ondan sonraki sene ondan da güzel. Yanında ben olduğum sürece doğum günlerin hep en güzeli olacak."
"Sadece doğum günlerim değil. Her günüm seninle daha güzel."
Elini yanağıma koydu ve eğilip dudaklarımızı buluşturdu. Ayrılırken alınlarımızı birleştirdi.
"Seni seviyorum , beauté. "
"Seni seviyorum, creature. "
Biz de sizi seviyoruz çocuklarım.
Bora, Aleron , Doruk ve Darcy'ye bu bölümle veda ettik.
Çok tuhaf hissettiriyor onları bir daha yazamayacak olmak.
Onlara veda etmiş olabilirsiniz ama benden kurtulamazsınız. Diğer kitaplarda görüşmek üzere creatureler .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sweet Creature
Teen FictionFrom Paris'deki Doruk ve Darcy 'nin hikayesi Bilmiş bilmiş konuşan sinir bozucu derecede yakışıklı çocuğa gözlerimi devirdim."Doruk" "Anlamadım?" "Adım Doruk adım." "Darcy ben de " smut içeri!