"Bir Damla Kanın Yaktığı Ateş""Omnes sumus Peccatores"
(Hepimiz günahkarız.)Uyumak için neye ihtiyacınız var?
Rahat bir yatak, belki bir yastık. Üşümeyeceğiniz kadar kalın bir battaniye, belki rahat pijamalar. Karanlık, belki bir gece lambası. Bir ninni, belki bir masal. Bir oyuncak ya da sarılabileceğiniz birisi.
Hayır hayır, sizi seven ve yanınızda olan bir aile.Ben Niran, Niran Alkın. Bugün 17 Kasım 2016. Bir hafta önce ailemi kaybettim. Akdeniz açıklarında olan ve haritadan silinmiş bir adadaki Alkın Akademisi bombalandı, 9 Kasım 2016. Adadan tek sağ çıkan kişi ben oldum. Saatlerle cesetlerle dolu, bombalanmamış yeri kalmayan bir adada oturdum. Çıkan dumanlardan dolayı neler olduğunu merak eden bir grup denizci tarafından Antalya'ya getirildim. Getirildikten yalnızca bir kaç saat sonra, sabah erkenden takım elbiseli bir adama ifade verdim. Ada'dan sadece belirli kişilerin haberinin olduğunu öğretmişlerdi bize, aslında hiçbirimizin harita üzerinde olmayan bir yerde olduğunu. Susmamızı, kimseye söylemememizi. Ülkedeki belirli kişilerin getirildiği akademinin sahibi benim ailemdi. İlk bomba onların bulunduğu noktaya düştü. Ben ise onların bulunduğu kordinattan çok uzaktaydım. Bombalandığını gördüğüm an oraya ulaşmayı başarmıştım fakat gördüğüm manzara karşısında donup kalmıştım. Yarım saat içinde adanın geriye kalan yerleri bombalandı. Annem ve babam dışında Ankara'ya yani devlete kimse haber vermiyordu, doğal olarak bu olaydan haberleri olmamıştı. Takım elbiseli adamlar tarafından Ankara'ya, geçici olarak bu olaylardan haberi olan bir ailenin yanına yerleştirildim. Bundan iki gün önce ailemden kalan yüklü miras ve şirketler benim adıma geçti. O aileyle daha fazla kalmayacağımı belirterek bir eve yerleştim. Akademide kullandığımız yüzüğün bende kalmasına izin verdiler, kaybetmemek için bir zincirle boynuma taktım.
Ben Niran, Niran Alkın. Bugün 17 Kasım 2016, günlerden Pazartesi, sabaha karşı. Bugün benim doğum günüm, ailesiz geçireceğim ilk doğum günüm.
Bugün on beş yaşına giriyorum.•••
Elimde tuttuğum defteri yatağımın üstüne bıraktım. Dizlerimi kendime çekerken kafamı yatak başlığına yasladım. Bugün 9 Kasım 2020, günlerden Pazartesi, saat sabahın beşi. Yavaş hareketlerle boynumda takılı olan zinciri çıkardım. Zincirin ucundaki yüzüğü sol avcumun içine alırken zinciride defterin yanına bıraktım. Yüzüğü belkide milyonuncu inceleyişimdi bu, her seferinde ilkiymiş gibi geliyordu. Yüzük siyah, mat, desensiz ve ortalama bir yüzük kalınlığındaydı. Yüzüğün içinde ismim yazıyor ve yanında küçük bir ateş sembolü bulunuyordu.
Bu yüzük element taşı niteliğindeydi. İçinde bulunan ateş sembolünden anlayabileceğiniz üzere ateşi kontrol etmemi sağlardı. Akademide neredeyse herkeste farklı bir element yüzüğü bulunurdu, herkesin ismine özel ve o kişiden başka kimse kullanamazdı. Bize bu yüzükleri nasıl kullanacağımız öğretilirdi. Yüzüğü sol elimizdeki işaret parmağımıza takar, diğer elimizin işaret ve orta parmaklarını birleştirip silah şeklini almasını sağlardık. Parmaklarımızla A harfi çizdiğimizde yüzükteki element kontrolü bize geçerdi. Her aynı elementin yüzüğü, her yaş grubunda bir kız ve bir erkekte bulunurdu. Akademi henüz mezun verememişti, doğrusunu isterseniz ne amaçla yetiştirildiğimizi bilmiyordum. Ailemin cenazesinin neden yapılmadığını bile bilmiyordum. Hiçbir şey bilmiyordum.Derin bir nefes aldım ve yüzüğü tekrar zincire geçirdikten sonra boynuma taktım. Defteri dolabımın içindeki kasaya koyup kilitledim. Dolabın kapağını kapattıktan sonra sırtımı dolaba yasladım. Geçmişin hayaleti bu kasanın içindeydi ve her ne kadar o hayalet o kasanın içinde olsada ayağına takılı olan kalın zincir benim boynuma dolanmıştı. Zincirlerle beni sürükleyip geçmişin kuyusuna yaklaştırıyordu. Belki çoktan o kuyunun içine düşmüştüm, belki çoktan o kuyunun içinde boğulmuştum ama bu önemli değildi. Önemli olan, boğulsam bile boynuma dolaşmış ağır zincirlerle hala o kuyuya çekiliyor olmamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGINDA ISLANMAK
Teen FictionAkdeniz açıklarında bulunan ve harita üzerinde yeri olmayan bir adada yaşayan Niran, küçük bir çocukken adanın bombalanarak yok edilmesi üzerine Ankara'ya getirir. Niran, element yüzüğüne sahip olan bir safkandır. Element yüzükleri, kişilere uygun o...