YAZARDAN :
Balo günü iyice yaklaşıyordu. Y/N çok heyecanlıydı , geceleri uyuyamadığında kalkıp elbisesine tekrar tekrar bakıyordu veya elbisesini giyip odasında yürüyordu. (Bu ben)
Cedric'i takım elbisesiyle görmek için de sabırsızlanıyordu ayrıca. Cedric'e takım elbisesini gösterebilir mi diye sormuştu ama Cedric de onun gibi balo günü görürsün demişti.
Ron , baloya Parvati ile gidiyordu. Sonunda bi kıza sormuştu. O da Harry ve Cedric'in zorlamasıyla. Fleur ise Ravenclaw'dan bir çocuk ile gidecekti.
Misafir okullar geldiğinden beri Ron halinden çok memnundu. Ama sadece Ron olduğu söylenmezdi. Yemekler daha çeşit çeşitti çünkü.
Fleur , ağır aksanı ile Hogwarts yemeklerinin ağır olduğundan her yemek vakti sitem edercesine söz ediyordu.
Harry ile Y/N derslerden sonra kütüphanede 2.görev hakkında konuşuyorlardı. Cedric sayesinde , ejderhadan aldığı yumurtanın çığlık dışında başka bir şeyler de duymayı başardı. Şarkı duyuluyordu.
Kelimeleri bir araya getirmeye çalıştı Harry. Pek de anlayacağı bir şey çıkmadı ama bu da bir başlangıçtı.
Harry , suyun altında bir şey arayacağı konusunda emindi. Bu yüzden suyun altında nasıl uzun süre kalabilirdi bunu arıyorlardı kütüphanede. Yanlarına daha sonra Cedric geldi.
Y/N'nin yanağından öptü ve Harry'nin sağ tarafına oturdu. İkisinin konuştuğu konuya o da dahil oldu.
Y/N'nin bulduğu bir kitapta bir kaç büyü veya bir kaç değişik bitki sayesinde suyun altında 1 saat bile durabilirdi Harry.
Cedric bitki konusunda Neville'a danışmalıyız dedi. Haklıydı. Harry ; ben bi Gryffindor ortak salonuna bakayım en son oraya gideceğim diyordu. Dedi ve kütüphaneden ayrıldı.
Cedric : Ee nihayet kaldık başbaşa.
Y/N : Sanki hiç kalmıyoruz dediği laflara bak. *gülerek*
Y/N , Cedric'in dudağının kenarından öpecekken , Cedric Y/N'nin belinden nazikçe kavrayarak dudaklarını Y/N'nin dudağına bastırdı.
Kütüphanede görevlisinin imalı bir şekilde , onlara bakarak öksürmesiyle öpüşmelerini sonlandırdılar. El ele kütüphaneden çıktılar.
Cedric : Ee nereye gidelim?
Y/N : Bilme- Ay dur şeye gidelim yaa , göl kenarına çimlerde otururuz hem ödevimiz de yok. Puding alabilir miyiz bi de?
Cedric : Alırız tabi bebeğim gel gidelim.
Y/N'nin bu hali Cedric'in hoşuna gitmişti. Küçük bir kız çocuğu gibi heyecanlı heyecanlı konuşuyordu.
(Az piç değiliz)
Göl kenarına gittiklerinde yere çimlere oturdular. Güneş hafif batıyordu , akşam üzeriydi. Güneş yüzlerine vuruyordu. Cedric , Y/N'ye dalmış bir şekilde batıyordu.
Y/N : Noldu öyle niye bakıyosun?
Cedric : Çok güzelsin napayım?
Y/N utanarak başını başka yöne çevirdi. Cedric ona daha da yaklaştı eliyle nazikçe Y/N'nin çenesini kavradı ve yüzüne çevirdi. Yüzlerini eşit hizaya getirdi.
Cedric : Seni çok seviyorum.
Y/N : Ben de seni seviyorum.
Y/N , Cedric'in kucağına oturdu ve kollarını Cedric'in boynuna doladı. Aynı şekilde Cedric , ellerini Y/N'nin beline yerleştirdi ve kendine bastırdı.
Y/N , Cedric'in burnunu öpmesiyle Cedric gülümsedi ve
Y/N'nin boynuna öpücukler kondurdu. Y/N , huylandığı için başınıdiğer yöne çevirdi.
Cedric bu haline kahkaha attı ve gülerek öpmeye devam etti.
Y/N : C-cedric tamam g-gıdıklarınıyorum. *gülerek*
Cedric : Kokun huzur veriyor. Öpmemi durduramıyorum.
Y/N : Ben de dudaklarını durmadan öpesim geliyor.
Sesli söylediğini farkedince , yanakları ister istemez kızardığı halde belli etmemeye çalıştı.
Y/N : Ee ben balo için çok heyecanlıyım , sen?
Cedric : Ben de. Seni güzel elbisenle görmek için sabırsızlanıyorum.
•
•
•
•
•
•
•
Bölüm pek içime sinmedi gibi ama neyse umarım beğenirsiniz🐥
Bu arada kaos isteyenler oldu diğer bölümlerde
yapıcam😎
Oy vermeyi unutmayıın💛
Okumalar ve oylar düştü biraz yb atma hevesim gidiyor😕
