Ortak salon tam bir mahşer yeriydi. Herkes Dumbledore'un yeni kararının saçmalığı hakkında konuşuyordu. Evet merak ediyordunuz değil mi? Durun kaldığınız yerden anlatayım.
~
Hermione duyduğu şeyler karşısında dudaklarından ufak bir "Lanet olsun" fısıltısı duyuldu. Dumbledore'un gerçekten neyin kafasında olduğunu merak ediyordu! Binalar arası anlaşmazlık ortadan kalksın diye bütün dersleri başka bir binayla ortak almak Hermione'e çok saçma gelmişti. Hadi onu geç karşı çıkanlar başka binadan biriyle beraber ceza alıyordu.Kızlara teşekkür edip yanlarından hızla ayrılıp Harry ve Ron'un yanına koşturdu.
- Anlamıyoğum Heğmione bu çok saçma. Sen konuşsan Hağğy Dumbledore seni dinleğ. Lütfennn Hağğy Slytherin ile tüm değsleğimi mahvedemem.
- Tamam Ron deneyeceğim. Ben de en az senin kadar onlarla ders işlemek istemiyorum. Hadi derse geç kalacağız. Gidelim.
~
Aynı saatlerde DracoDraco Malfoy odasından çıkıp ortak salonu adımladı yavaşça. "Bu da ne! Bu curcuna da neyin nesi?" diye geçirdi içinden. Her zaman ki yerine geçip "Hey Pansy neler oluyor böyle?" dedi. Pansy "Dumbledore yeni bir karar almış onu açıkladı sen gelmeden önce." "Neymiş?" dedi Draco. Pansy tekrardan söze başladı. "Binalar arası anlaşmazlık ortadan kalksın diye bütün dersleri başka bir binayla ortak almak zorundaymışız. Karşı çıkan olursa da karşı binadan biriyle beraber ceza alıyormuş.Tahmin et biz kiminle beraber alıyoruz? " dedi. Draco " Gerçekten mi? Desene bu sene çok eğlenceli geçecek." dedi ve o muzip gülümsemesini takındı yüzüne. "Hadi derse gidelim. Büyük eğlence var." dedi Pansy ve beraber salondan ayrıldılar.
~
Ders Biçim Değiştirme idi. Mcgonagall içeri bir hışımla girdi. "Oturabilirsiniz." dedi. "Evet arkadaşlar kuralı biliyorsunuz bu yüzden ilk dersimi kaynaşmanız için feda ediyorum. Bir daha ki dersime hazırlıklı gelin lütfen. Şimdi istediğiniz kişiyle konuşup, oturabilirsiniz." Hermione'nin zaten Slytherin'den arkadaşları vardı. Ve bu yüzden yerinden kalkmamayı tercih etti. Draco'da Hermione'nin aksine kimseyi tanımadığı için ve tanımak da istemediği için yerinden kalkmadı. Mcgonagall sınıfa bir göz gezdirdi. Sadece Malfoy ve Granger tek başına oturuyordu. Aslında Hermione kitap okuyordu yani bir şekilde dersi verimli geçirmeyi başarıyordu ama Malfoy boş boş oturmaktan başka bir şey yapmıyordu. E birisi yanacaksa diğeri de yanmak zorundaydı. Yoksa bu kuraldan sonra bir de öğrenciler arası torpil var diye dedikodular başlardı. "Bay Malfoy ve Bayan Granger sakıncası yoksa neden boş boş oturduğunuzu öğrenebilir miyim?" Hermione ve Draco bir birlerine baktılar. Ve tekrar önlerine döndüler. İlk konuşan Hermione oldu." Ben zaten Slytherin'den arkadaşlarım olduğu için ve arkadaşlarım dışında herkesin eşi olduğu için tek kalmıştım Profesör. " dedi. Mcgonagall Dracoya baktı sonra tekrar Hermioneye baktı ve "Gördüğüm üzere eşi olmayan tek kişi siz değilsiniz Bayan Granger. Öyle değil mi Bay Malfoy? Yoksa bir eşiniz var da biz mi göremiyoruz?" dedi. Draco içinden hem Mcgonagall'a hem de eşi olmadığı için Hermioneye lanetler okuyordu. " Doğru görüyorsunuz Profesör bir eşim yok. Fakat ben istemediğim için yok. Ve öyle kalmasını tercih ederim." dedi. Mcgonagall gerçekten sinirlenmeye başladığını hissediyordu. "Ancak öyle kalmayacak Bay Malfoy lütfen Bayan Granger'ın yanına geçin. Tekrar etmeyeceğim." Draco "Neden ben onun ayağına gidiyorum eşsiz kalan o. O gelsin." dedi. Üzerine Hermione,"Tamam Profesör ben geçerim, sıkıntı yok. Bazılarının aksine egomu yerimden kalkmayarak değil başka yollarla tatmin ediyorum." Büyük bir sıkıntıyla yerinden kalktı. Dracoya doğru yavaşça ilerledi ve yüzüne bile bakmadan yanına oturdu. Mcgonagall onlara bir gülücük yolladı ve bir "İşte şimdi oldu." mırıldandı.
Hermione Draco'nun yanına geçtikten sonra;
- Seninle konuşacağımı falan sanıyorsan çok yanlış kişiyle eşsin Granger.
- Bende seninle sohbet etmek için ölmüyorum farkındaysan Malfoy. Bana bulaşma ve sessizce dersin bitmesini bekle. Bir de seninle uğraşamam.
- Asıl sen bana bulaşmadan durabilecek misin bakalım ukala Granger.
Hermione sadece gözlerini devirmekle yetindi yine ve yeniden. Daha sonra kafasını usulca masaya koydu. Biraz uykuya ihtiyacı vardı anlaşılan. Aradan 10 dakika kadar bir süre geçti. Hermione tam uyumak üzereyken omuzunda bir ağırlık hissetti ve bu galiba Malfoy'un kafasıydı. Hermione "Hey Malfoy kalk üzerimden!" dedi ama nafileydi. Birkaç kere daha tekrarladıktan sonra nihayet sesini Malfoy'a duyurabilmişti. "5 dakika daha. Burası çok rahat." gibi bir şeyler mırıldandı. "Tabi rahat olur omzu yerinden çıkacak olan benim sonuçta." dedi ve uyuduğu için ve onu görmeyeceği için Malfoy'u incelemeye koyuldu. İlk defa onu bu kadar yakından görüyordu ve bu çok değişik hissettiriyordu. Uyanıkken her zaman yüzüne takındığı o muzip gülümsemesi ve aşağılayıcı bakışları yokken daha masum görünüyordu. Yüz hatları keskindi ve bazı kızların ölüp biteceği kadar yakışıklıydı gerçekten de. Saçları, sarının çok güzel bir tonuydu Hermione iç geçirdi o da böyle saçları olmasını isterdi doğrusu. Ve, ve kokusu harikuladeydi. Hermione bu kokuyu ölene kadar soluyabileceğini düşündü. Bu sırada Hermione bunları düşünürken 15 dakika geçmiş herkes sınıftan çıkmıştı. Harry ve Ron da bunun hesabını daha sonra sormaya karar verip sınıftan ayrıldılar. Hermione kendini öyle bir kaptırmıştı ki bütün bu sesleri duymadı bile. Hâlâ Dracoyu incelemeye devam ederken bir ses duyuldu aynı anda Hermione kıpkırmızı kesildi. Ve dudaklarından ufak bir "Lanet olsun "fısıltısı duyuldu.
-Daha ne kadar beni inceleyeceksin acaba Granger? Bana aşık olduğunu bu kadar belli etme bari :)
Bölüm sonu. Yeni bölüm bir hafta sonra ♡
~
Bugün Draco'nun doğum günüüü iyiki doğdun seçim şansı olmayan çocuk seni seviyoruz 💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret~Dramione
FanfictionHerkes kahvaltı için salonda toplanmıştır. Her şey olması gerektiği gibidir. Hayır. Bir çift göz hariç. O gözler bakmaması gereken birine bakıyordur. Ama bilindiği üzere nefretle. Saniyelik bir bakışla gözler birbirine değer fakat hemen ayrılır. Her...