~8~

215 15 3
                                    

Bir hafta geçmişti o gecenin üzerinden. Hiçbir şekilde konuşamışlardı. Yan yana oturmaları onları konuşmaya itmenin aksine uzaklaştırmıştı. Draco Hermione'nin yüzüne dahi bakmıyordu. Bu kızı her ne kadar üzse de elinden geldiğince belli etmemeye çalışıyordu. Belli ederse oğlanı daha fazla üzeceğini düşünüyordu.

~

Kız her zaman ki gibi akşam yemeğinden sonra, önce odasına rahat bir şeyler giymeye çıktı daha sonra kütüphaneye inmeyi planlıyordu. Üzerini değiştirdi, tam kapıya yöneleceği sırada penceresinden bir tıkırtı duyuldu. Kız arkasını döndüğünde siyah bir kartal baykuşu görmeyi beklemiyordu. Pencereyi açtı notu aldı, üzerinde kime geldiğine dair bir şey yazmıyordu. Notu açtı, çok nazik ve güzel bir yazıydı ama hızlı bir şekilde yazıldığı belli oluyordu. Notu okumaya başladı.

"Sana ihtiyacım var Hermione.. lütfen gel. İhtiyaç odasındayım."
DM

Hermione notu okur okumaz beceriksiz bir biçimde katlayıp cebine tıkıştırdı ve hızla odadan ayrıldı. İhtiyaç odasının önüne geldiğinde Draco'yu görmeye ihtiyacım var diye düşündü ama işe yaramadı. Bu sefer Draco'nun bana ihtiyacı var diye düşündü ve işe yaramıştı. Kapı açılır açılmaz kendini içeri attı. Gözleri hızlı bir şekilde etrafı tarıyordu. İlerideki sütunun dibine çökmüş Draco'yu zorlukla farkedebildi. Karanlıkla bütünleşmiş çocuğun yanına çöktü. Konuşmak yerine susmayı tercih etti. Draco'nun onu farkettiğini biliyordu. Çocuk kafasını ellerinin arasına almış, dizlerini kendine doğru çekmiş ve kafasını da dizlerine gömmüştü. Yüzü görünmüyordu ama sırtının iniş çıkışlarından ağladığı belli oluyordu. Bir süre öyle kaldılar. Daha sonra Hermione yavaşça Draco'nun kafasını göğsüne yatırdı. Draco itiraz etmedi, zaten itiraz edecek halde değildi. Draco elini beceriksizce kızın elinin üstüne koydu ve ellerini saçının üstünde ayırdı. Kızdan saçını okşamasını istiyordu. Kız ikiletmeden okşamaya başladı. Saatin nasıl geçtiğini anlamadılar. Havanın ağırmaya başlamasıyla saatlerdir orada oturduklarını ancak farkettiler. Hermione önce Draco'yu odasına bıraktı daha sonra kendi odasına çıktı. Yatağına yattı ama uyuyamayacağını biliyordu.

~

Hermione

Odama çıkalı yarım saatten fazla oluyor. Hâlâ onu düşünüyorum. Onu o halde görünce ne yapacağımı şaşırdım. Çok kötü bir haldeydi. Ağlıyordu.. farketmedi belki ama saçını okşamamı istediğinden beri bende ağlıyordum. Sizin hiç aşık olduğunuz kişi karşınızda hıçkıra hıçkıra ağlarken ne yapacağınızı bilemediğiniz oldu mu? Evet ona aşık oldum sanırsam. Bunu farketmek çok zor değil aslında. Onu her gördüğümde kalbimin göğüs kafesimi delecek şekilde atması. Ve o notu okuduğum an hiçbir şeyi düşünmeden yanına koşmam. Onu o halde görünce kalbimin sıkışması. Bunlar en büyük belirtiler. Onu iyileştireceğim. Bunun için karanlık tarafa geçmem gerekse bile..

~

Hermione o gece orda kaç saat o şekilde kaldılar bilmiyordu. Hiç konuşmadılar. Derdini sormadı oğlana. Anlatmasını bekledi. Anlatmadı. Kendi rızasıyla anlatana kadar sormamaya karar verdi o da . O gece aralarındaki bağ kopmamak üzere bağlanmıştı ve ikiside bunun farkındaydılar.





Bölüm sonu. yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. şu sıralar evde değilim. Bölüm gecikirse lütfen kusura bakmayın. Bu da geçiş bölümü gibi oldu idare edin <3

Nefret~DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin