Genç kız her zaman ki rutiniyle güne başladı. Bugün diğer günlere nazaran daha bir mutlu uyanmıştı nedense. Tamamen hazır olduğunda çıkmak için kapı koluna yeltenmişti ki Ginny'nin sesi ile durmak zorunda kaldı.
- Hey! Herm günlerdir doğru düzgün konuşamıyoruz. Kahvaltıya daha yarım saat var, seninle konuşmayı özledim. Ne dersin?
- Tabiki Ginny, bende seni özledim.
Dedi ve kızın karşısındaki yatağına oturdu.- Ee anlatsana Hermione Malfoy'la nasıl baş ediyorsun?
Dedi ve gür bir kahkaha attı kızıl cadı.- Of Ginny sende mi?
Dayanamayıp o da kahkaha attı.- Yani aslında eğlenceli biliyor musun!? Evet bende hâlâ şaşkınım ama onun "o" imaları bazen beni çıldırtsa da çoğu zaman eğleniyorum. Ama bunu pek yansıttığım söylenemez. Tabi bide kendini beğenmişliği yok mu! Tam bir narsist Ginny! Gerçekten bazen korkuyorum. -karşılıklı kıkırdarlar-
- Bu çok hoş Hermione. Malfoy senin yanında gardını indirmiş gibi görünüyor. Ve biliyor musun siz aslında birbiriniz için yaratılmış gibisiniz. Yani demek istediğim, sen "iyilik perisi, altın üçlünün prensesi, zekasıyla ünlü Hermione Granger" o da "zorbalar kralı, Slytherin'in prensi, soyadıyla ünlü Draco MALFOY" beni yanlış anlama Hermione ben sadece herkes gibi düşünmeye çalışıyorum. Siz ikiniz tamamen farklı gibi görünseniz de aynısınız bir yandan. Sen altın üçlü de olduğun için her zaman güçlü ve duygularını kontrol etmek zorundasın yani diğer insanlara göre, Malfoy da sırf soyadı Malfoy olduğu için seninle aynı muameleyi görüyor. Sen bir muggle olduğun için çoğu zaman aşağılanırken ve istenmezken o da babası Kim Olduğunu Bilirsin'in sağ kolu olduğu için yine aynı muameleyi görüyor. Ancak bu yaşadıklarınız, insanların size duygudan yoksun varlıklarkmış gibi davranması ve seçim şansınız olmayan konularda yargılaması çoğu yönden aynı olduğunuzu gösterir. Yani hissedilen duygular bakımından. Bu dediklerim sadece ufak belirtiler hemde. Malfoy'un ne hissettiğini bilmiyoruz öyle değil mi? Dışarıdan hissiz, ruhsuz, sevgiden yoksun biri gibi ama kim bilir neler yaşadı da bu hale geldi Herm.. Sen çok güzel bir ailede büyümene rağmen yaşadığın şeyler yüzünden içine kapanmadın mı? İnsanların içini bilmeden yargılamamalıyız.
- Onu bu hale getiren şey her neyse çok kötü bir şey olmalı Ginny..
- Bende aynı fikirdeyim. Ama bir fikrim var. Sen onunla biraz ilgilensene. Yani şöyle, ona kötü Draco Malfoy gibi değil de bir arkadaş gibi davran. Belki de yıllardır gördüğü sahte ilgilerden sonra gerçek ve saf bir şeyler istiyordur. Ne dersin? Yapabilir misin? Onca şeye rağmen.
- Yapabildiğim için Hermione Granger'ım Ginny.
~
Kahvaltı için ortak salona indiler. Ron ve Harry, Ginny ve Hermione karşılıklı oturmuşlardı. Hermione Harry'nin yanında, yüzü Slytherin'e dönüktü. Ron büyük bir ciddiyetle yemeğini yiyordu. Hermione onun bu haline göz devirdi. Harry ise kafası yine başka yerlerde yemeğiyle oynuyordu. Ron ve Harry'nin onları duymayacağını anladığında rahatça konuşmaya başladı Ginny.
- Hermione bir şey diyeceğim ama sakın dediğim yere bakma.
- Söyle Ginny, bakmam.
- Malfoy sana bakıyor.
- Ne?
Dedi ve hemen kafasını yemeğine gömdü.
- Hâlâ bakıyor mu?- Böyle yapacağını bilseydim ilk dediğimi demezdim! -Sessiz bir kahkaha atar-
- Ginny!
- Tamam sustum. Sende rahat ol ve kafanı tabağından kaldır yoksa saçların yumurta kokacak.
Hermione bir anda kafasını kaldırınca Draco ile göze geldiler. Ve Hermione heyecandan gülümsedi. Draco bu hareketine oldukça şaşırmıştı ama gözlerini kızın üzerinden çekmek için bir sebebi yoktu.
- Ginny hâlâ bana bakıyor ne yapmam lazım?
Dedi sırıtarak.- Hey, öncelikle sırıtmayı bırak. Ve rahat ol. Tamam mı?
- Tamam.
Kendine bir çeki düzen verdi ve üzerinde olmayan tozları çırptı.- Şimdi nasılım?
- Mükemmelsin. Ayrıca iyi davranma işini hemen kavradın Herm. O gülümseme gayet hoş ve önemli bir adımdı.
- Ginny o gülümsemeyi kasten yapmadım. Heyecanlanınca ne yapacağımı bilemedim ve gülümsedim işte. Off bu -iyi davranma olayı- zor olacak gibi görünüyor.
- Tamam sorun yok zamanla alışacaksın. Ve bak rahatsın artık.
- Evet sen bunu hatırlatana kadar öyleydim.
Karşılıklı güldüler Hermione'nin bu dediğine.- Ben derse gidiyorum. Sen de "iyi" olmaya çalış ve yapmacık olmaktan kaçın. Görüşürüz.
- Denerim. Görüşürüz.
~
3. Ders
Hermione3. dersdeydiz ve ben her dakika Malfoy'la göz göze gelmekten bıktım! Sonunda Mcgonagall geldi de gözlerini birkaç dakika olsun çekti. Bir dakika Profesör Dumbledore da gelmiş. Ne oldu acaba? Bu saatte duyuru yapmazdı. Önemli bir şey olmalı.
Dumbledore herkesi susturduktan konuşmaya başladı.- Evet çocuklar anladığınız üzere size bir duyuru yapmaya geldim. Açıklamadan önce şunu belirteyim hiçbir itiraz kabul etmiyorum ona göre. Hatırlarsanız haftanın başında sizlere kaynaşmanız için bir kaç yeni kural getirdik. Bugün de bir yenisini eklemek üzere buradayım. Kaynaşmanız için birer eş seçmiştiniz hatırladınız mı?
Birkaç kişiden hafif bir biçimde evet sesleri duyuldu.
- Artık o kişilerle oturuyorsunuz. Sene sonuna kadar.
Ben ve Malfoy hariç herkes sevinç nidaları atıyordu. Bir an itiraz etmek istesem de sonradan aklıma -iyi davranma olayı- geldi bu yüzden susmayı tercih ettim. Ancak Malfoy için aynısını söyleyemeyeceğim doğrusu diyecekken, TANRIM! O da ne? Bana bakıp göz mü kırptı o? Yok, heralde ben hayal gördüm. İç sesim ile olan tartışmamı Profesörün sesi böldü.
- Evet şimdi herkes yeni sıra arkadaşının yanına geçsin.
Olamaz! Kalbim sana noluyor böyle!? Kendine gel Hermione. Ve sakince yerinden kalk. Hadi kızım. Altı üstü yanında oturacaksın heyecan yapacaksa o yapsın. Dedim ve bir Gryffindor cesaretiyle yerimden kalktım. Yanına geldiğimde cesaretimden hiçbir şey kaybetmemiştim.
- Selam Malfoy.
- Selaam.
Dedi yarım bir gülümsemeyle. Yüzünden anladığım kadarıyla şuan hiç masum şeyler düşünmüyordu. Aman tanrım! Zihnimi kontrol etmem gerek. O Snape'in öğrencisi.Mcgonagall'ın derse başlamasıyla Dumbledore'un gittiğini ancak farkedebildim. Ve kendimi olabildiğince derse vermeye çalıştım. Evet sadece çalıştım.
Zil çaldığında rahatladığımı belli edercesine sesli bir şekilde nefes vermemle Malfoy'un konuşması bir oldu.
- Ne o Granger sen dersten sıkılır mıydın? Her gün beni daha çok şaşırtıyorsun açıkçası.
- Hayır dersten sıkılmadım. Sadece bugün biraz.. yorgunum, evet kesinlikle yorgunum.
- Anladım yorgunsun. Sen biraz dinlen bence, bugün biraz garipsin.
- Teşekkür ederim tavsiyen için.
- Ne demek.
Dedi ful ağız sırıtarak. Ve arka arka yürüyerek kapıdan çıktı.Ohh be sonunda gitti. Kurtulduğum için sevinecekken bütün gün beraber olacağımız geldi aklıma. Ve zaten yarım olan gülüşüm tamamen kayboldu. Birde gece devriye gezecektik. Galiba kurtuluşum yok. Ya eskisinden de kötü bir şekilde düşman olacağız Malfoy ya da birbirimize kapılıp yok olacağız. Başka yolu da yok seçeneğimiz de yok..
Bölüm sonu. Yeni bölüm inşallah bir hafta sonra xvnvn <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefret~Dramione
FanfictionHerkes kahvaltı için salonda toplanmıştır. Her şey olması gerektiği gibidir. Hayır. Bir çift göz hariç. O gözler bakmaması gereken birine bakıyordur. Ama bilindiği üzere nefretle. Saniyelik bir bakışla gözler birbirine değer fakat hemen ayrılır. Her...