"Yine yağmur geliyor." diye düşündü. Sanki gökyüzünü biri sinirlendirmişti de iki haftadır intikam alıyordu. Tıpko Holol'un istediği gibi...
Dönemin son günüydü. Holol ve içinde Yolol'un da bulunduğu arkadaş grubuyla sinemaya gidilme kararı alınmıştı.
Holol babasının takım elbisesini yürütmüştü o gün. Altına da sivru burunlu siyah kunduralarını giyip aynada kendine bakınca ne kadar karizmatok olduğunu düşündü. "Karizmatiklikteki tek rakibim Kovonç Totlotoğ." dedi.
Buluşma saatinden yarım saat önce buluşma yerine varmıştı. O gün ,eğer fırsatini bulabilirse, ona, ondan hoşlandığını itiraf edecekti. Evet, onu içten içe seviyordu, evet belki karşılık beklemeden seviyordu, ama ya onda Holol'a karşı boş değildiyse? Umut işte, fakirin ekmeği.
Yarım saat sonra, tam buluşma saatinde Yolol'un karşıdan geldiğini fark etmişti. Eğer gelişini izlerse onun büyüsüne kapılıp dengesini kaybedebilirdi. En iyisi ilgilenmiyormuş gibi yapmaktı. Gelince de "aa sen de mi geliyordun" diyip tokalaşırdı.
Holol, Yolol'un salınarak yürüyüşüne kaptırmış, bunları düşünürken yanında biri olduğunu fark etti: Borkon.
Yolol ile Borkon'un eskiden sevgilo olduklarını duymuştu. Onlatı birlikte, öyle gülerek yürürlerken görünce başına ani bir ağrı girmişti. Borkon'un uzun saçları vardı, ona çok yakışıyordu. Holol saçlarını uzatsa maymuna benzeyeceğinden korkuyordu. Borkon küpe takıyordu ve ona ayrı bir hava katıyordu bu. Tabii ya, Borkon varken neden Holol'u tercih etsindi.
Holol yine düşüncelere dalmış uzakları izlerken omzunda bir el hissetti. Gorkom'den başkası değildi. Ona Yolol hakkında her şeyi anlatmak istedi, yapamadı. Belki daha sonra diye düşündü.
Gorkom gelip Holol'un karşısına oturdu. Gözlerindeki kararsızlığı seçebilecek kadar tanıyordu onu Holol.
"Ne olduğunu anlatmak ister misin?" dedi
Gorkom cevap vermeye hazırlanırken koridordan gelen korkunç seslerle yerlerinden zıpladılar. "Olamaz!" diye bögürdü Holol. Koridora sıralardan yaptıklari bariyeri zombiler aşmış olmalıydı. "Mermimiz de kalmadığına göre bildiğin tüm duaları okusan iyi edersin Gorkom."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AGAIN
FantasyÇünkü ilk şişman ve gözlüklü olanlar ölürdü. Bu sefer öyle olmayacaktı. Holol bu kalıbı kiracaktı... Dışarıda onun etinin tadına bakmayı arzulayan binlerce zombi vardı, onun umrunda olan tek şey kafasında çalan şarkıydı. O an, sanki dünyadaki tek ge...