*İsteme*

28 8 4
                                    

Gözlerim gözlerine değerken başımı tuvalden kadırmıştım.
Onu dinlemiyordum ama dinliyormuş gibi yaparken bile içimde vicdan azabı çekiyordum. Ama onu süründürecektim, benden özür dilemeleri pişmanım lafları artık yok ben abimi asla affedemiyecektim. Ne kadar istesem olmazdı çünkü o beni artık büyüdüğümü ima ederek evden gönderiyordu ama tek başıma yaşamayacaktım.

Karan Arlas

Evleniyordum. Daha doğrusu ilk nişanlanıcaktım ve bu akşam Karan ve ailesi beni istemeye geliyordular.

"Balım, Asel'im bak canım kardeşim lütlen beni anlamalısın, bunu yapmak zorundayım senin iyiliğin için." hiddetle başımı kaldırdım bana yalan söylüyordu sorumluluk almayı sevmiyordu annem ve babam gidince başına kalmıştım.

Yani ona göre ben kendi başımın çaresine bakabilirdim. Abilik taslıyordu kendince..

" bak abi seni anlamıyorum, anlamak istemiyorum. Lütfen yol yakınken bırak kendi başıma bakarım çaresine gelmesinler senin yoluna çıkmam zorluk çıkar-" konuşmam bitmeden abim beni susturmuştu.

"Asel bu konuda bir daha konuşmayalım 2 saate gelicekler hazırlan." arkasına döndü ve odadan çıktı ne mi hissediyordum?
Boşluk
Kocaman bir boşluk..

Elimdeki fırçayı bırakıp kapıya yürüdüm ardından koridora çıktım merdivenleri geçerken üst katta soldan 2.kapıyı açıp kendime ait odaya girdim dolabımı açtım isteme için uygun sayılabilecek kıyafetleri yatağıma attım.
Banyoda sıcak bir duşun ardından

Beyaz omuz detayı olan dizlerimin bir karış üstündeki elbiseyi üzerime geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz omuz detayı olan dizlerimin bir karış üstündeki elbiseyi üzerime geçirdim. En uygun kıyafetim bu olabilirdi şuan 2 saatten az  vardı ve ben hiç alışveriş yapamazdım.

Yüzüme gül kurusu bir makyaj yaparken aynı gül kurusu rendinde koyu rujumu dudaklarıma emdirdim aynada bakarken annemden kalan yadigar kolyeyi parmaklarımda tekrar oynattım. Hiç çıkarmıyordum anneden çocuğa geçen bir kolyeydi annem eğer bir kızım olursa ona vermemi istemişti zarif bir zincirin ucunda gümüş beyaz papatya vardı bu kolye annemin annesinin annesine aitti.

Saçlarımı ellerimle tarayıp düzleştiriciyle şekil verdim. Belime uzanan saçlarım sanki düzleştiriciye muhtaçmış gibi kalçamın hemen üstünde bitmişti.
Parmağıma eklem yüzüklerimi takıp ince yüksek topuklu siyah bant ayakkabıları ayağıma geçirdim. Tüm sinir sitres artık vücudumdan atmaya çalışıyor ve onunla alakalı hiçbirşey düşünmüyordum.

...

Zil çaldı hizmetli kapıyı açtı içimde bilinmeyen midemde birşeyler oluyordu. Bu her istenmeye gelenlerde olan bir duygumuydu.?

"hoşgeldiniz Dilburay hanım." Karan'ın babaannesi.. Herkes salona geçmiş olabilirdi ama ben odamdan çıkmasamda olurdu beni  isteyip gitsinler nadıl olsa orda dursam bişey değişmeyecekti?

"sen kafayı yedin herhalde Dilburay hanım seni nasıl kınar sen Aşirete gelin gidiyosun!"

sus içses sus seninle uğraşamam Dilburay hanımdan BANANE!
"Asel hanım misafirlerimiz aşağıda abiniz gelmenizi ve kahveleri yapmanızı söyledi."

Ah harika şimdi aşağı inmem için bir sebeb vardı
"tamam Sinem sen in ben geliyorum."

"ona hiç ısınamadık..."

Aynen içses abime  hayranlığı ile onu etkileyeceğini sanıyordu evden gideceğime en çok o sevinmişti. E tabi hayran olduğu adamala evde baş başa kalınc-

Tövbestağfirullah..

Odadan çıktım merdivenleri usul usul inerken kimse ile muhattap olmak istemiyordum

"hoşgeldiniz.." dedim. Dilburay Hanım ile göz göze gelmiştik bana sıcak bir gülümseme ile bakarken bir anne şefkati besliyordu bakışları ama dışarıdan sanki bir istanbul hanımefendisiydi.

"hoşbulduk, tatlı kızım seni görmek ne hoş." tebessüm etmek ile yetindim. Etrafa bir bakış atarken büyük salonun üçlü koltuğunda buğday tenli üzerinde siyah bir elbise olan 20li yaşlarda bir kız ve onun yanında saçları jole olan fakat sadece gülümseyen oğlanı gördüm birbirlerine benzeyen kardeşler Kamer ve Kaya idi ikizler evleneceğim adamın kardeşleri...

"ben kahveleri hazırlıyım." dedim. Zaten ikizler dışında kimseye bakmamıştım.

Mutfağa bir hızla girip cezveyi çıkarmıştım içeride 10 kişi vardı kahve fincanlarını çıkarıp tabaklarına yerleştirdim büyük gümüş işlemeli tepsiye hazırladığım kahveleri koyarken
keşke sevdiğim adam ile evlenseydim de kahvesine tuz koysaydım.. Kafamı iki yana sallayıp aklımdan geçenleri yok ettim tepsi ile beraber salona yürüdüm. "-işte bizde diyoruz ki bu nişanı bu hafta sonu yapalım." dedi Dilburay hanım ben kahveleri dağıtırken derin düşüncelerdeydim haftasonuna 3 gün vardı.

"Asel, sen ne diyorsun abiciğim.?" kafamı kaldırıp abimr baktım ne derlerse o olucaktı bu yüzden bana burda söz düşmezdi kafamı onaylayarak salladım. Yeşil gözlerimi karşımdaki kara gözlerle karşılaşınca yutkundum

Karan...

İç sesime küfürler ettim ilk kez kafamı kaldırıp ona bakmıştım kara gözlü kara kaşlı yarim diye buna derlerdi

Ee adam bütün kızların fanı adamın 2 milyon takipçisi var tut fan hesaplarından o kadar stalk yaptın be Asel!

Gözlerini ilk kaçıran ben olmuştum bakışlarımı halının desenlerinde gezdiriyordum. Dilburay hanım söze girdi.

"e Asiye hanım ve Murat beyi çok severdik.." kısa bir es verdi. Annem ve babam.. "onlarda Asel kızımızın bu mutlu günlerinde olmak isterdi fakat kader işte gençler bu günden sonra bir ömür mutlu olması dileği ile Allahın emri peygamberin kavli ile kızımız Asel'i oğlumuz Karan'a istiyoruz." nefesimi tuttum abimin bakışları üzerimde hissederken o istemediğim cümle çıktı dudaklarından.

" Verdim gitti.. "

✨✨✨
Selam minnak okurlarım..
Sizlere ilk hikayem ile geldim ve bu yolda güzel bir ilerleyiş olmasını istiyorum..

İlk bölümü kısa fakat ilerleyen zamanlarda daha uzun olacak haftaya pazar tekrar görüşmek dileğiyle iyi geceler..

MAFYA MISIN? (ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin