[✔] ꨄ 𝙘𝙖𝙥𝙩𝙖𝙞𝙣'𝙨 𝙡𝙤𝙫𝙚 トネ穏 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ.

chapter 4⋆.ೃ࿔*:･

❥ ‑‑‑‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑

Elindeki 'özgürlüğün kanatları' sembolünün olduğu kanlı armayı avuçlarında sıktı Yüzbaşı. Ona gerçeği nasıl söyleyecekti? Söylemesi gereken kişi kendisi miydi? Bunu yapabilir miydi?

Yüzünün alacağı ifadeyi, yaşayacağı o tarifsiz acıyı görmek istemedi. Dayanamazdı.

Ayakları defalarca kez geri geri gitti. Ancak bunu söylemesi gereken kişi oydu. Yapması gerekiyordu.

Genç kadının yatak odasının önüne geldiğinde yumruk yaptığı eli havaya kalktı. Çalıp çalmamak arasında gidip geldi. Nasıl diyebilirdi bunu ona?

Boğazında sert bir yumru oluştu. Ne onu teselli edebilir ne de daha fazlasını verebilirdi. Sadece.. Sadece söylemesi gerekiyordu. Bunu yapması gereken kişi oydu.

Boğazındaki yumru aşağı inmedi. Orada takılıp kaldı. Sanki onu nefessiz bırakıyordu. Sıktığı yumruğu ahşap kapı ile buluştu. Üç kez çaldı.

Odanın kapısı hızlıca açıldı. Beti benzi atmış bir şekilde karşısında duruyordu. Elinin tersini ağzına yaslamıştı. Hasta mıydı? Son günlerde pek halsizdi. Zaten sefere de katılmamıştı.

"Yüzbaşı." dedi kadın yavaşça yutkunarak. Onu burada görmeyi beklemiyordu. Onların duvarların içine geri dönüşünü görmeye gidememişti. Oysaki biricik nişanlısını gidip karşılamak istiyordu.

Karşısındaki adamın kahrolan ifadesi kadının midesinde yeni bir bulantı oluşmasına yol açacaktı. Neden böyleydi? Ayrıca buraya neden gelmişti?

"Yüzbaşı." dedi bir kez daha. Bu sefer sesi endişeli çıkmıştı.

Acıyı en derinlerinde hisseden adamın ağzına kelimeler gelmedi. Dili tutuldu sanki, konuşamıyordu.

Kafasını aşağı eğdi. Bastırdığı göz yaşlarını ve yüzündeki insanı kahreden o ifadesini saklamak istedi.

Tek kelime etmeden diğer elinde, yumruğunun arasında duran kanlı armayı kadına uzattı. Hüzün dolu bakışlarını onun korkudan ve endişeden titreyen gözlerine kenetleyemedi.

Kanlı arma kadının görüş alanına girdiğinde ufak bir sessizlik oldu. Ardından tüm karargahı inletecek kadar korkunç bir çığlık çıktı dudaklarının arasından.

Dizlerinin bağı çözüldü, yere çöktü. Levi tek kelime etmeden kendini öylece yere bırakan ve çığlıklar eşliğinde ağlayan kadına baktı.