chapter 10⋆.ೃ࿔*:・

1.5K 216 135
                                    

oy sınırı: 105

❥ ‑‑‑‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❥ ‑‑‑‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑ ‑

"Levi~!" Binbaşı gürültülü bir şekilde genç yüzbaşının ofisine girdiğinde genç adam yerinde hafifçe sıçradı. Bozuntuya vermemeye çalışarak arkasına yaslanırken elindeki kalemi masanın üzerine sert bir şekilde koymuştu.

"Dört göz sana defalarca kez ofisime böyle girmemeni söyledim."

"Ah üzgünüm seni her seferinde ürkütüyorum sanırım." Genç kadın gözlüğünü geri ittirerek adamın masasına doğru ilerlerken Levi kollarını, koltuğunun iki yanına yaslayarak iyice yayılmıştı.

"Yine ne istiyorsun?"

"Sadece sohbet etmeye geldim."

Son günlerde Hange çok fazla onun etrafında dolanıyordu. Sık sık ofisine baskınlar yapıyordu ve bu durum yüzbaşının sinirlerini iyice hoplatıyordu. Ona her seferinde azarlar gibi konuşmaktan bıkmış usanmıştı fakat bu Hange idi. Levi'ın mizacını ve onun laflarına karşı kırgınlık beslememesi gerektiğini iyi biliyordu bu yüzden genç adamdan işittiği laflar onu kızdırmıyor veya kırmıyordu.

Levi ise onun son günlerdeki bu hallerinin altında bir şey yattığından emindi. Hange bir gölge gibi onun peşinde dolanıyordu, ne yaptığını izliyordu çünkü Levi hakkında öğrenmeye çalıştığı bir şeyler vardı.

Genç adam onun bu 'sinir bozucu' çabasını fark etmişti ve artık patlama eşiğine gelmişken nihayetinde umursamaz bir şekilde masasının üzerine oturan kadının yüzüne sert bakışlarını dikti.

"Kıçında bir kurt var, bunu görebiliyorum, yerinde duramıyorsun. Derdin ne?"

"Pekala derdim sensin Levi." Hange ellerini önündeki masaya doğru koyarken hafifçe öne eğildi ve adamın gergin çehresini inceledi.

"Onu görebiliyorum salak. Bana doğrudan ne olduğunu söyle çünkü sana ayıracak vaktim yok." Koltuğunun iki yanında duran kollarını kaldırıp tekrar masasının üzerine koydu ve bıraktığı kalemini kavradı.

Kendini tekrar evrak işine gömmek üzereyken Hange ağzından tuhaf bir ses çıkardı.

"Ama Karen'a ayıracak bolca vaktin vardır, değil mi?" İmalı bir ses tonuyla sorarken Levi'ın kaşları çatılmış ve dudağının içini dişlemişti.

"Ne saçmalıyorsun?"

"Bir kadına bu kadar fazla ilgi göstermen, seni tanıdığım yıllar boyunca görmediğim bir şeydi. Asıl sen söyle Levi. Neler oluyor?"

[✔] ꨄ 𝙘𝙖𝙥𝙩𝙖𝙞𝙣'𝙨 𝙡𝙤𝙫𝙚 トネ穏 | ʟᴇᴠɪ ᴀᴄᴋᴇʀᴍᴀɴ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin