4.Bölüm

24 1 0
                                    

     Güller kırmızıdır
     Menekşeler mor
     En sevdiğim madendir bor
     Please open the door

  Sizin için 😏

Ben ağzım açık ona bakarken o ise benden bir açıklama bekliyormuş gibi bakıyordu.

Ağzımda bir şeyler gevelerken yanıma doğru yaklaşmaya başladı Allah ne yapmalı şimdi kafamı kaldırıp ona baktım kahverengi gözleri beni benden alıyordu neydi onda farklı olan kalbim neden onu diğerlerinden farklı kılıyordu?

Konuşacak bir şey bulamadığımdan sustum.
"Bu saate tek başına burada olman seni korkutmuyor mu?"

Ah be aslanım sen varken ben hiç bir şeyden korkmam!
"Bundan daha geç saatlerde saatlerce otobüs beklediğimi biliyorum o yüzden hayır."

Hangi anlama geldiğini anlamadığım bir şekilde dudağının bir kenarı havalandı. Bu saniyelik bir şeydi dikkatli bakmak gerekirdi bunu anlamak için.

Gözlerimi zar zor ondan çekip yola baktım. Otobüsün gelmesine daha kırk dakika vardı annem aklıma düşünce biraz hüzünlendim hemen kendimi toparlayıp ona döndüm.

"İstersen seni evine bırakabilirim."
"Çok naziksiniz ama gerek yok teşekkür ederim"
"Bu fırsat bir daha eline geçmez haberin olsun" deyip ardından çok kısa bir gülüş sundu bana ayakta durmaya zorlanan ben o böyle yapınca kendimden geçiyordum çok zor tutuyordum kendimi onu öpmemek için.

Ben de kısa bir gülüşün ardından peki dedim.
Arabaya bindiğim de buraya daha önce de geldiğimi hatırladım kendimce ona belli etmeden gülümseyip kemerimi taktım.

Ben bir yandan nerede oturduğumu söyleyip bir yandan da yolun tarifini söylüyordum.

"Kazadan sonra hiç karşılaşmayız diye düşünüyordum tâki siz benim patronum çıkana kadar"
"Açıkçası ben de" dedi.
"O gün için çok üzgünüm sizi kıracak bir şey söylediysem özür dilerim"
"Özür dilemene gerek yok, zaten belliydi normal bir insana göre çok dalgın görünüyordun"dedi.

Ben insanlara mutlu, güçlü bir kadın olduğumu göstermeye çaba gösterirken o nasıl anlamıştı? Gülümseyip önüme döndüm sanırım konuşacak bir şey kalmamıştı zaten konuşup onu darlamak da istemiyorum en nefret ettiğim huyum.

Ben susunca o da konuşmaz sanıyordum ama bana bakıp "Peki neden o kadar çok dalgınsın" dedi kaşları çatık bir şekilde.

Çekmek zorunda kaldığım acıları kendime itiraf etmek çok zor gelirken canımı çok yakarken yaşadıklarımı ona nasıl anlatayım hem ne diyecektim ki üç yıldır babamın borçlarını kapatmaya çalıştığımı anneme ve kız kardeşime bakmak zorunda kaldığımı o da yetmiyormuş gibi kiralar faturalar ödemek zorunda olduğumu hiç durmadan düşündüğüm için çok dalgınım mı diyecektim?

Tabiki de hayır!

" Ufak tefek şeyler önemli değil" hala kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu kendimi bozmamak için çabalıyordum anlamayacaktı onu da diğer insanlar gibi ben güçlü bir kızım diye kandıracaktım.

Evin önüne geldiğimizde ona teşekkür edip arabadan indim. O da arabadan inip iş hakkında sorun yaşarsam bana yardım edeceğini söyleyip gitmişti.

Merdivenleri ağır ağır çıkıp çantamdan evin anahtarını bulup kapıyı açtıktan sonra içeriye girdim Sude beni görüp hemen sarıldı.
"Günün nasıl geçti kuzum?"
"Aynı abla senin"
"İş güç işte benim de güzelim nasıl olsun. Sultanım nerede?"
"Salonda abla"

Banyoya doğru ol alıp ellerimi yıkandıktan sonra sultanımın yanına geldim koltuğun üzerinde tutmayan ayaklarıyla oturmaya çalışıyordu  hemen ona yardım edip istediği pozisyona getirdim baldan tatlı yanaklarını öpüp üstünü düzelttim.
"Nasılsın sultanım"
Zorlukla konuşup" İyiyim" dedi.
"Bu gün her zamankinden daha güzel görmüyorsun" deyip çapkın bir bakış gönderdim. Bana gülüp saçlarımı okşamak için elini kaldırmaya çalışıyordu o an ağlamamak için çok zor tuttum kendimi ne zamandır tutmayan sağ kolunu kaldırmaya çalışıyordu beni sevmek için. Hiç bir şey yapmadım gözlerimi kapadım bir kaç saniye sonra yüzüme değen elini hissettim.

İçime doğan huzurla gözlerimi araladım ona bu hayatta yapabildigim en iyi gülümsemeyi gönderip sudenin yardımıyla da odasına taşımaya başladım. İlacını ve suyunu içirdikten sonra üstünü örtüp odadan çıktım.

Mutfağa doğru yol aldım. Bir zamanlar bu mutfakta neler neler yapardı annem sarmalar, kekler, poaçalar, tatlılar havada uçuşurdu. Şimdi ki halimize bakınca çok üzülüyordum tutamıyorum kendimi.

Bu gece de diğer gecelerde ki gibi ağlaya ağlaya yemek yapıp ortalığı topladıktan sonra  banyo yapıp yatağıma uzandım bu gün çok yorulmuştum iyi bir uykunun vakti gelmişti demeye kalmadan gözlerim kapanı verdi.






Arkadaşlar sizi anlamıyorum yiaaww
Alt üstü sol alttaki yıldıza basacaksınız ve sevap işlemiş olacaksınız xszncjdmmdkx

.....



SekizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin