2. Bölüm

23 2 0
                                    

Bu kitap hayal ürünüdür.

Yorum ve yıldızlamayı unutmayın.


   Kulağımda o minik  yavru kedinin sesi, bedenim de ise hissettiğim yalpalanma hissiyle kahverengi gözlerimi araladım. İlk başta nerede olduğumu anlayamasam da bu kadar lüks bir arabada ne işim var diye düşündüm. Sonradan geçirdiğim kaza aklıma gelince hemen kalkmaya çalıştım başımı kaldırmamla acıdan inlemem bir oldu. Sert bir erkek sesi kulaklarıma doldu.

"Uzanman gerekiyor neden hemen kalktın?"
Kulaklarımı dolduran bu  erkek sesine doğru döndüğümde ise araba kullandığı için, direksiyonu tutan kemikli ellerine sonra dikiz aynasından bana kaşları çatık bir şekilde bakan adamı gördüm. Çok sinirli görünüyordu, hızlı hızlı nefes alıp veriyor, arabanın gazına yükleniyordu.

"Beni nereye götürüyorsun?"

"Nereye olabilir hastaneye."

"İndir beni!"diye bağırdım hemen. Zaten iş görüşmesine geç kalmıştım hastahaneye gidersem benim için maaşı çok ödemeli olan işi kaçırırdım.

Sanki beni hiç duymamış gibi ben orada yokmuşum gibi arabayı sürmeye devam etti tam ağzımı açacağım sırada birden frene bastı ve ben de kafamı koltuğa tosladım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun sanki senin yüzünden kaza geçirmemişim, senin yüzünden iş görüşmemi kaçırmamışım gibi davranıyorsun. Hah bunlar yetmiyormuş gibi bir de kafamı vurdum."

Birden bana döndü ve " Sen de sanki benim başka bir işim yokmuş gibi, gelip arabamın önüne atladın benim suçum ne" dedi aman tanrım bu ne güzel yüzdür bu ne güzel sestir. Hiç bir şey diyemedim hiç bir şey yapamadım sadece yüzüne baka kaldım ben susuyordum peki o neden konuşmuyordu? Derken derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Başını vurdun önemli bir şey olabilir baktırmak zorundayız."
Hiç bir tepki vermeden hemen arabadan ayrılmak için hareketlendim minik kediyi ve çantamı alıp arabanın kapısından destek alarak indim tam bir adım atıyordum ki ayağımda ki ağrı yüzünden yere kapaklanmam bir oldu ben yere düşünce minik kedi hemen kaçmaya başladı.
"Hayır gitme!" Kolumda hissettiğim soğuklukla hemen kafamı o tarafa çevirdim.

Kahverengi gözleri, gür kirpikleri,tam gözünün altında bir ben, boynunda değişik desenli bir dövme, üstüne siyah bir tişört beni kaldırmaya çalışıyordu. Ben de buna hiç itiraz etmeden kolundan destek alarak ayağa kalktım o bir yandan beni tutarken bir yandan da çantamı aldı ve zaten önünde olduğumuz hastaneye doğru yürümeye başladık biraz sırada bekledikten sonra doktor başımı müdahale ettikten sonra bayılmamın nedeninin geçirdiğim kazadan dolayı normal olduğunu ve ayağıma da pek yüklenmek şartıyla gitmeme izin verdi tam çıkıyordum ki dudağımda ki uçuğa baktı "Diğerlerinden daha fazla değişik görünüyor kendine bu kadar çok yüklenmemelisin  önce ruh sonra da bedenen iyi olmaz"dedi.

Buna şaşırmayan ben doktora teşekkür ettikten sonra topallayarak kapıya doğru ilerledim yine onu gördüm adını bilmiyordum sormalı mıyım diye düşündüm yanıtı bulamayınca yürümeye devam ettim.

Gözlerimi siyah ayakkabılarımdan ayırıp onun gözlerine baktım. "İş görüşmen nerede?"diye sordu "Artık önemli değil benim yerime birilerini bulmuşlardır." Merdivenlerden inmeye başlarken konuşmaya başladık.
"Adın ne?"
"Melikesu senin?"
"Fatih"
"Memnun oldum Fatih." Arabanın oraya geldiğimizde bana beni evime bırakabileceğini söyledi ben de zaten ayakta duramadığım için biraz çekinsem de peki deyip evimin yolunu tarif ettim.

Ona yeni tanıştığım için pek güvenemesem de sokağın başında oturduğumu söyleyip arabadan indim. Birbirimize olanlar için özür diledikten sonra o da arabasına binip gitti.

Ben de eve doğru yol alırken düşünmeye başladım.

Keşke diye düşündüm bir şansım olsaydı da ben de yaşıtlarım gibi eğlenip gezip tozabilsem, şansım olsaydı da okuyup en çok istediğim bölüm olan Güzel Sanatlar okulunda okuyup değerli çalışmalar yapıp alanımda başarılı yerlere gelip  Türkiye'nin ileri gelen sanatçılarından olabilseydim. Fakat şimdi 21ime yeni basmış annesinin ilaçlarını almak, kirayı ödemek, kardeşini okutmak sorumluluğuna girmiş bir kızım. Bunlar beni pek zorlanıyordu asıl zor olan babamın borçlarını ödemekti.

Yine yüzüme o acı tebessümü yerleştirdim her şeyi toparlayabileceğime inanıyordum başaracaktım. Bu sefer kazanan ben olacaktım.
...........

    Dostlarım hatalarım elbette ki var bunların farkındayım lütfen bunu heyecanıma verin sizleri öper ve kocaman sarılıyorum kendinize iyi bakın:)
  

     Lütfen yorum yapıınnn.    
 

SekizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin