Fairy Tail Malikânesi'nde Bir Misafir

998 104 260
                                    

💬Yorum Sınırı: +115💬
❗Yorum sınırını doldurmak için yapılan saçma sapan yorumlar kabul edilmeyecektir.❗
➡️Örnek: "A, B, C" gibi tek harflik yorumlar.⬅️

[justsapphireblue demiştin sanki? Lalinisana bu isteğini yerine getirdi güzelim ;)]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[justsapphireblue demiştin sanki? Lalinisana bu isteğini yerine getirdi güzelim ;)]

[Minik bir not: Kitapta hiç belirtmemişim. Killua 1.86 boyunda, Gon 1.74 boyunda. Gon 16 yaşında Killua 32 yaşında.





















Sakin olun. Şaka yaptım.
Killua 27, Gon 25 yaşında. Gon üniversite okumaya devam ederken Killua üniversiteyi bitirdi. Killua aslında tıp fakültesinden mezun. Lakin kendi hastanesini açmak istediği için sürülere liderlik yaparak para topluyor. Gon ise şu an hukuk okuyor. Amacı savcı olmak.]

03:45

Killua hızlı hızlı kaldırım taşları üzerinde yürüyordu. Sessiz adımları sokağın sessizliğine hızlı uyum sağlamıştı. Gideceği yeri biliyordu. Kendisi beyninin içinde başka dünyalara dalsa bile ayakları onu nereye götüreceğini çok iyi biliyordu.

Kafa patlattığı düşünceler arasında aklında lamba gibi parlayan düşünce ile durmak zorunda kaldı. Kavga etmiş olsalar da omegasını evde yalnız bırakmazdı. Lakin şu an oraya gitse yine bir kavga çıkardı. Bu yüzden telefonunu çıkarıp kilidini açtı. Ardından mesajlaşma uygulamasına girdi.

Siz:
Bisky. Bizim eve gel.
Merak etme ben evde değilim.

Mesajı attıktan sonra mesajlaşma uygulamasından çıkıp telefonunu kilitledi ve tekrar arka cebine koydu. Ellerini montunun ceplerine yerleştirdi. Ardından adımlarını tekrar atmaya başladı.

Sonunda geniş bir malikânenin önünde durdu. Elini yumruk yapıp eklem yerlerini tahta kapının üstüne üç kez vurdu. Ellerini cebine koyup beklemeye başladı. Kapıyı, tam da istediği kişi açmıştı.

Uykulu, göz bebeksiz, mavi gözler etrafı görmeye başlayınca genç kız karşısında kim olduğunu anladı. Gözleri kocaman açıldı ve kocaman olmuş karnını umursamadan kollarını genç adamın boynuna doladı. "Killua!" Killua gülümseyip ellerini genç kızın sırtına koydu. Ardından onu biraz kendinden çekti. "Dikkatli ol. Hamilesin."

Genç kız sarılmayı bitirince geri çekilip mavi gözleri ile mavi gözleri birleştirdi. "Evlendiğinden beri Juvia'yı ziyaret etmez oldun. Juvia seni çok özledi! Ustelik Juvia hamile!" Killua kıkırdayıp özür diledi. Ardından havanın soğukluğu sırtına vurunca Juvia'nın omuzlarından tutup kendisi ile birlikte genç kızı da içeri sürükledi.

Fairy Tail malikânesi, Killua'nın şansına ayaktaydı. Çocuklar dışında. Onların hepsinin uykuda nefes alış verişlerini Killua keskin kulakları sayesinde duyabiliyordu.

"Ooooo Killua Zoldyck. Seni buralarda görür müydük?" diye kinayeli bir sesle konuştu koyu mavi saçlı ve gözlü oğlan. Onun yanında sakura pembesi saçları olan zümrüt yeşili gözlü oğlan oturuyordu. Killua gülümsedi. "Üzgünüm Gray. Bu aralar işlerim vardı." Gray gülümseyip başını anlayışlı bir şekilde salladı.

Juvia karnını tutarak oturduğunda Killua ellerini tekrar cebine yerleştirdi. "Aslında ben buraya alfalar ile konuşmaya gelmiştim." Mavi saçlı, kahverengi gözlü, minyon kız kaşlarını çattı. "Omegalara ya da betalara anlatamayacağın şey omegan ile mi ilgili Killua?" Levy'nin kinayeli sorusuna karşın Killua yutkundu. Levy'nin gözünden hiçbir şeyin kaçmaması bazen Killua'yı ürkütüyordu. Killua bir baş hareketi ile Levy'nin dediklerini onaylayınca sakura pembesi saçları olan oğlan ayağa kalktı. "O zaman biz odalarımıza çekilelim. Alfalarımızı çok uzun süre yanında tutma bak." Natsu gülerek Killua'nın omzuna vurunca Killua gülerek başıyla onaylamıştı.

Juvia Killua'ya bir kez daha sıkıca sarılmıştı. Juvia ve Killua'nın bu kadar yakın olmasının bir sebebi vardı. İkisi de lisede iken Juvia okul dönüşü alfa saldırısına uğramıştı. Kendini koruma konusunda her omega gibi biraz beceriksizdi. Yardım çığlıklarını duyan alfalar ya gülüp geçiyor, ya da diğer alfaların yanına katılıyordu. Juvia umuduğunu kaybettiği zaman bir alfa ortaya çıkıp bütün alfaları yere sermişti. Bu alfa, tahmin edebileceğiniz gibi, Killua'ydı. Juvia ona yardım eden bu alfayla sıkı bir dostluk kurmuştu. Lakin evlendikten sonra sık sık görüşemez olmuşlardı. Çünkü Juvia'nın alfası Lucy, biraz kıskançtı. Juvia Killua ile iletişimi sıkı tutsa da eskisi kadar konuşamıyorlardı.

Juvia Killua'dan ayrılınca "Juvia sana misafir odasını hazırlayacak. Tahminleri doğruysa bu gece eve gitmeyeceksin." dedi. Killua Juvia'yı başı ile onayladı. Ardından kaşlarını çattı. "Ben kendim hallederim Juvia. Sen hamilesin. Dikkatli olman gerekiyor." Killua başını sola çevirdi. Aklına kötü anılar doluyordu. Omzuna konan el bu anıları uzaklaştırmıştı. "Ben hallederim. Sen otur. Juvia sende odana git." Beyaz saçları ahenk ile dalgalanan Mirajane, son noktayı koyunca ikisi de itiraz etmeden denileni yaptı.

"Mira doğru hatırlıyorsam sen en son alfaydın?" Killua'nın sırıtarak söylediği sözler üstüne Mira Killua'nın alnına bir fiske atıp onun gülerek saçlarını karıştırmasına neden oldu. "Hâlâ alfayım ama bu aralar ev işlerini ben hallediyorum. Juvia hamile. Natsu 'ev işi yapmam ben!' ayağına geziyor, ki biz zaten ona ev işi yaptırmıyoruz, Levy iki haftalık hamile. Jellal da ev işi yapmıyor. O yüzden bütün iş bana düştü." Ardından Juvia'yı da alıp salondan ayrıldı.

Killua kendini Jellal'in yanına atıp olanları anlatmaya başladı. Salonda kalan alfalar pür dikkat onu dinliyorlardı. Killua'nın hikâyesi bitince ilk konuşan Jellal oldu. "Sinirlenme nedenini anlıyorum ama Gon'u da anlamaya çalış. Bir kez hamile kaldı ve başına neler geldi. Bir kez daha çocuğunu kaybetmekten korkuyordur." Killua dolan gözleri yüzünden başını eğdi. "Ben onu anlıyorum. O beni anlamak istemiyor." Gray omuz silkti. "Omegaların hepsi aynı. Hepsi hassas. Natsu bile bana trip atıyor arada." Lucy kıkırdadı. "Şu an seni duysa 'Hiçte bile!' diyerek seni boğazlamaya kalkardı." Gray başıyla onayladı. "Yapardı."

Gajeel konuştu Gray'in ardından. "Gon şu an mühür acısı çekiyor olmalı." Killua'nın gözleri büyüdü ve hızla kafasını kaldırdı. "Ben bu detayı unuttum..." Laxus gözlerini devirdi. "Aferin gerizekalı. Omeganı mühür acısı çekerek evinde tek başına mı bıraktın?" Killua başını iki yana salladı. "Bisky yanında olmalı. Mühür acısı çekse bile bu gece onun yanına gidemem. Yine kavga ederiz ve acısı artar." Erza ayağa kalktı. "O zaman yatalım. Yarın sabah sizin eve gideriz." Killua başıyla onayladı.

Herkes yatıp uykuya dalınca omegalar anlaşmış gibi gözlerini açıp doğruldular. Hepsi sessizce üstünü değiştirip yavaş adımlarla merdivenlerden indiler ve evden dışarı çıktılar. Amaçları Gon'un yanına gitmekti. Üstelik bunu başarılı bir şekilde başarmışlardı. Arkalarında onlar için deli gibi endişelenecek alfaları bırakarak evden kaçmışlardı.

[Bütün vücudum deli gibi ağrıyor ama sizi daha fazla bekletmek istemedim. Yanlışım varsa affınıza sığınmak istiyorum.]

that night ☾ killugon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin