Babam nerden duyduysa öğrenmişti olanları, okulumu, falcıyı. bunlar yüzünden bana bağırıyordu. okulumu değiştirmekten piskologlardan bahsediyordu. yüzüne umursamaz bir bakış attım ve odama çıktım. akşam sessizce evden ayrılma planları yapıyordum, sıkıldım ve yatağıma atladım. kalktığımda saat 10.00 benimki uyumak değil kış uykusuna yatmak sanırım. babam çoktan yatmış. su içermiş gibi aşağıya gittim. kapıyı çarparak çıktım, nereye giderim ne yaparım bilmiyorum ama eve çok geç olsa dahi gitmek istemiyorum. ara sokaklara giriyorum çıkıyorum, dikkatimi çeken bir yer vardı, oraya doğru yürümeye başladım, havayı aydınlatan sadece orasıydı çünkü, yürümeye başladım. adımlarımı hızlandırıyorum çünkü kendimi güvende hissedemiyorum. önüme tinercinin teki çıktı, göz teması kurmadan yanından geçmeye çalıştım ama beni geri ittirdi. çekilirmisin? Deyince gayet net bir şekilde hayır dedi. arkama dönüp kaçmaya çalıştığımda beni diğer ikisi tuttu. ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. çırpına çırpına ne istiyosun diye sordum, bana aptal muamelesi yaptığını hissedebiliyorum. yüzüme bir tane yumruk attı. sarsıntıdan ne olduğunu anlayamadım. yeri süpürüyordum adeta. telefonum çalmaya başladı, tinerci bozuntısu telefonumu aldı ve incelemeye başladı. züppe deyip karnıma bir tekme geçirdi ve telefonu açtı, ne dedi tok bir sesle babamı sesinden tanıdım öyle bağırıyordu ki. çığlık attım kurtar beni dedim ve tinerci bozuntusu telefonu yere fırlatıp beni yakamdan tuttu ve yukarı kaldırdı kapa çeneni dedi ve beni yere geri fırlattı. telefonu geri aldı ve küfür ederek kapattı. gözlerim kararıyordu ve ve...