4'

2.1K 353 119
                                    

Seungmin, kürsüye çıkmış, arkadan simülasyon şekilde ilerleyen sunum dosyasıyla beraber arabayı tanıtırken; erkek kardeşi hemen yanında duran Minho'ya sorular sorup duruyordu.

"Nefes alıyor musun?"

"Hayır."

"Bunu içebilir misin peki?"

"Evet, ama şu an içmem gerekmiyor."

Minho mimik kıpırdatmadan Jeongin'i cevapladığında Jeongin hafifçe sevgilisinin arkasına kaçtı. "Sadece merak ediyorum."

"Sizi korkuttum, özür dilerim." dedi Minho.

Jeongin önemli olmadığını söylemiş, ağzına kurabiye atıp ağabeyini izlemeye geri dönmüştü.

"Şirketimizin bünyesine yeni katılan, kendilerine Alfa Team adını uygun gören yeni üretici takımımla bu projeyi daha da geliştirebileceğime inanıyorum. Onların ürettikleri teknolojiye güveniyorum." derken Minho'ya bakmış ve göz kırpmıştı.

Minho ona gülümsediğinde, o da gülümsemeye başladı.

"Yapay zekâlar trafiğe kolayca çıkabilirler mi?" diyen muhabirlere şaşırmamıştı Seungmin.

"Denemeden öğrenemeyiz, öyle değil mi?"

"Test sürüşlerine siz mi katılacaksınız?"

"Elbette, önce kendim denemeliyim." dedi Seungmin. Yavaş yavaş bunalmaya başlıyordu.

"Yapay zekâya kolayca güvenebilir miyiz? İnsanlar kadar iradeliler mi?"

"İnsanlardan daha iyi oldukları noktalar bile vardır. Yalan söylemez ve hile yapmazlar, eğer başarılı bir teknolojiyse %99'a kadar başarı oranı verir. Küçük hatalar her zaman yaşanabilir." dedi Seungmin. "Araç hakkındaki sorularınızı tek tek cevaplamayı çok isterdim ama burası yeri değil. Başka bir gün sekreterimden randevu alırsanız tüm soruları cevaplarım."

Seungmin muhabirleri yavaştan kışkışlarken kürsüde kalıp birkaç soruya daha cevap vermiş ardından inip masaya ilerlemişti. Şampanyayı kafaya dikmişti.

"Yavaş iç, şarjımın bitmesine az kaldı."

"Pili değiştirmeliyiz ama nerede yapacağız?" dedi Seungmin iç çekerek. "Lavaboya gitsek yanlış anlaşılır mı?"

"Herkes Minho'yu insan, sizi de sevgili sanıyor. Gidin işte." Hyunjin gülerken Seungmin göz devirmiş, Minho'nun elini tutmuştu.

"Gidelim."

"Yanlış anlayacaklarsa güç tasarrufu yapabilirim." dedi Minho ilerlerken.

"Kaç kilo olduğundan haberin var mı senin? Asla taşıyamam seni."

"Brüt kilo olarak 198,65 kiloyum, bedenimin tamamen motor ve metallerden oluştuğunu düşünürsek olması gerekenden oldukça hafifim."

"Ne yazık ki 200 kilo kaldırabilecek kadar güçlü değilim." Seungmin lavabonun kapısını itip içeri girmiş, kapıyı kapatıp içeride kimsenin olmadığına karar verince kapıyı kapatmıştı.

"Bataryayı değiştireceğim."

Minho onu onaylayıp ceketin kolunu hafifçe çekmiş, bileğini uzatmıştı.

Seungmin saati çıkardığı gibi Minho'nun gözleri kapanırken, genç cyborgun saatini yenilemiş, öncekini kendi iç cebine alarak açılmasını beklemişti. Kendi kendine yeniden başlatılmayacağını fark ettiğinde yaklaşmış, saçlarının arasındaki tuşa basmıştı ki açılan kapıyı fark ettiği gibi parmağını tuştan çekip dudaklarını Minho'nun dudaklarına bastırdı.

not human // 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin