13'

1.8K 310 102
                                    

Seungmin sürücü koltuğuna, Minho yanına oturduğunda ikinci deneme sürüşü resmi olarak başlamıştı.

Üstlerinden onları takip eden drone ve önden arkadan ilerleyen iki güvenlik aracıyla ilerliyorlardı. Seungmin sadece konumu girmiş, başka hiçbir şey yapmamıştı.

"Minho, sakın müdahale etme."

"Sadece seni korumak için buradayım." dedi Minho gülümseyerek. Seungmin ona gülümsemiş, yola dönmüştü. İç çekerek arabayı takip ederlerken uzun bir süre her şey yolundaydı.

"Arabanın yazılımına sızmaya çalışıyorlar." dedi Minho ciddiyetle.

"Ne?"

"Hacklenmek üzereyiz. Komut vermen gerekiyor, koruma duvarını delmelerine az kaldı." dedi Minho boşluğa bakarken.

"Tamam, tamam yap ne gerekiyorsa, yazılımı koru!" Seungmin kanını kaynatan heyecanla yerinde dikleşirken Minho'nun gözleri parlak maviye dönmüştü.

Seungmin yutkunurken yola dönmüştü.

Omları takip eden drone sık sık önlerine veya arkalarına geçerek hareket ederken araba hala hatasız ilerliyordu. Birkaç kez Minho'ya seslense de robot onu duymamış, yazılımı koruma işine devam etmişti.

Sadece birkaç dakika geçmişti ki Seungmin'in telefonu çaldı.

"Efendim Hyunjin?"

"Minho'nun gözlerini bütün ulusal kanallar gördü." dedi Hyunjin heyecanla.

"Ne?"

"Şimdiden manşet çakmaya başladılar. "Ünlü CEO Kim Seungmin'in birkaç aylık ilişkisinin başrolü bir robot mu?" en güzel manşet şu bak, "Yakışıklı robot nasıl oldu da aşk karşıtı CEO'yu kendine aşık etti?" Bunu ben de merak ediyorum. Nasıl oldu?"

"Hyunjin şu an derdim o mu sence? Aracın yazılımına sızmaya çalışanları engelliyor Minho." dedi Seungmin dehşetle.

"O da ne demek?"

"Kaza yapmama ramak kalmışken sen bana aşk meşk diyip beni deli ediyorsun demek! Tanrı aşkına şu muhabirleri sustur ve Chanlara haber ver!" Seungmin telefonu kapatmış, iç çekmişti.

"Olmuyor, manuele geç."

Seungmin konulan Minho'yu onaylamış, aracın otomatik sürücü ayarını kapatarak manuele geçmişti. Vitesi artırdığında Minho konuştu.

"Sinyaller dronedan geliyor."

"Tünele girersem internetini kullanabilir misin?"

"Evet, yüksek teknolojiyim ben." Seungmin bu durumda bile kendini öven küstah robota gülmüş, hızlı bir dönüşle tünele giden yola girmişti. Rotayı tamamen değiştirmiş, Minho'nun aracın güvenlik duvarını güçlendirmesine fırsat tanımıştı.

Tünel bitene kadar güvenlik duvarı güçlenen aracı otomatik sürücüye almış, varış noktasına varmışlardı.

Arabadan indikleri gibi yüzlerine patlayan flaşlardan rahatsız olan Seungmin eliyle gözlerini korumaya çalışırken Minho onu kendine çekerek hızlı adımlarla şirket binasına sokmuştu.

Her şey aniden gelişiyordu.

"İyi misiniz?" dedi Jeongin büyüğüne koşarken. Seungmin kollarına atlayan kardeşini sıkıca sarıp onayladı. "İyiyiz."

"Herkes robot olduğunu öğrendi." dedi Jisung dudak büzerek. Chan'ın koluna sarılmış, senelerini beraber geçirdiği robota bakmaya başlamıştı.

"Hepsini silebilirim internetten." dedi Minho umutla.

"İnsanlar gördü bile, bir şey değişmez." dedi Felix.

"Neden sanki ölmüş gibi davranıyorsunuz? Bu iyi bir şey değil mi? Seri üretime geçebilir." dedi Jeongin.

"Elbette, geçer." dedi Changbin iç çekerek. "Ama yazılımı kopyalayabilmemiz için bütün özel anıları silmemiz gerekir, yoksa üretilen bütün LK98 model cyborglar Seungmin'in sevgilisi olur."

Minho öylece durup olanları izlerken Seungmin kaşlarını çattı. "Ne demek anılarını silmemiz gerekiyor?"

"Kopyalayabilecek kadar yüksek hafızalı bir şey yok." dedi Chan burukça gülümseyerek.

"Yenisini yapın, Minho'yu yapabildiniz bir daha aynı yazılımı yapın. Hayır, Minho'nun tüm hafızasını silemezsiniz, benim cyborgum o." dedi Seungmin hırsla. Jeongin koluna yapışmıştı.

"Sizin deneme sürümünü kullandığınız cyborgtu, anlaşma şartlarında seri üretime geçileceğinde onu bize geri vereceğiniz yazıyordu." dedi Felix de.

"Bu bir saçmalık!" Seungmin tüm şirketin onları izlemesini umursamadan bağırdı.

"Şartları okumayan sizsiniz! Biz de istemiyoruz Minho'nun hafızasını silmeyi!" diye çemkirmişti bu kez Felix.

"Hayır, izin vermiyorum. Minho, gidiyoruz." Seungmin kardeşinim tutuşundan kurtulup robotun elini kavramış, onunla merdivenlere yönelmişti ki saniyeler sürmeden Minho yerine mıhlandı.

"Gidemiyorsunuz." demişti Chan dolu gözleriyle.

"Yapma."

"Birkaç aydır bağlanman kimin umurunda? Senelerdir LK98'le beraberiz, bizi de anlaman ve işleri zorlaştırmaman gerekiyor." dedi Jisung.

Uzaktan kumandayla kapatılan Minho öylece ayakta dururken Seungmin başını iki yana sallayıp gözlerinden yaş akmasına izin verdi. "Hayır."

"Üzgünüm." demişti Changbin. "Bizim için daha zor." derken onu taşıyabilecekleri tekerlekli platformu getirmişti.

Minho'yu platforma aldıktan sonra ilerlemişlerdi. Seungmin olduğu yerden dört gencin arkasından bakarken gözlerini kapattı.

Yapabileceği hiçbir şey yoktu.

not human // 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin