11'

1.8K 332 103
                                    

Seungmin emniyet kemerini takmış, aracın çalıştırma düğmesine basarak gerekli komutları vermişti. Arka koltuğunda oturan Minho ve Jisung, hemen yanında oturan Chan ve o aracın hareket etmesiyle yola dikkat kesilmişlerdi.

Chan ve Jisung'ın denetiminde olan araç kendi kendini kontrol etse de Minho teknolojisiyle araca bağlanmıştı. Seungmin komutları takip ederken oldukça gergindi.

En ufak hata bir sonraki deneme sürüşünün yapılmasını engeller ve en başa dönmelerine sebep olurdu. Aynı aracı son altı ay içinde üçüncü kez baştan yazacak sabrı kendisinde bulamıyordu.

''Seni seviyorum bu yüzden sakin olmalısın.'' Arabanın içinde yankılanan sesle hepsi ön kısma sabitlenen küçük ekrana döndüğünde Chan başını eğerek güldü. ''Minho, rahat dur.''

''Seungmin oldukça gergindi.'' dedi Minho gözlerini genç CEO'ya çevirirken. ''Her şey yolunda, aracın tüm aktivitelerini görebiliyorum.''

Seungmin dikiz aynasından Minho'ya bakmış, cyborgun iç ısıtan şapşal gülümsemesine aynı şekilde karşılık verip oturuşunu dikleştirmişti. Jisung gülerek Minho ve Seungmin'e baktı. 

''Minho aşık mı oluyor?'' diye imalı ve cilveli bir havayla konuştuğunda Seungmin ve Minho gülmüştü.

''Robot olduğunu hatırlatayım mı?''

''O zaman seni de sevmiyor Minho, öyle değil mi?'' dedi Jisung büyüğüyle iddialaşırken. 

''Sen seviyorsun, o yeter.'' diye mırıldansa da hepsi duymuştu onu.''

''İşte ilk engel.'' Seungmin gözlerini yola dikerken aracın önüne atlayan oyuncak robot şeklindeki köpekle araba hafif bir frenle durmuştu. Seungmin gülümserken Chan değerlendirme tablosuna bir şeyler yazdı. 

İkinci engele ulaştıklarında, trafik ışıklarıydı, hatasız bir şekilde atlamasını umsalar da araba son anda aniden durmuştu.

''Başarısız.'' dedi Seungmin iç çekip.

''Durdu ama.'' diyen Minho bütün foyasını belli etmişti.

''Sen durdurdun.'' dedi Seungmin gülerek. ''Kendisi ışığı görmeliydi.''

''Minho seni arabadan atmamam için sebep söyle.'' dedi Jisung.

''Eğer düşersem kaplamam yırtılır ve Felix hyung kaplamayı tamir ederken akşama kadar sana söylenip durur. Ben mikrofonu kapatırsam duymam ama senin öyle bir özelliğin yok.''

Üç genç ona gülerken bir sonraki tümsek engeli de sarsıntısız halledilmişti. Hız arttırma ve azaltma tabelalarında da sorun yaşamadıklarında tek sorunun trafik ışıkları olduğuna karar vermişlerdi.

Deneme sürüşünden sonra formlar toparlanmış, araç üreticileri ve yazılımcılar el sıkışıp dağılmışlardı. Seungmin Minho'yla beraber kendi arabasına geçtiğinde iç çekip başını arkaya attı. Minho'nun ona döndüğünü fark edince gülmüştü.

''Neden bakıyorsun?''

''İnternette aratılan ve sıkça beğeni alan modellerle seni kıyaslıyorum.'' dedi Minho hala gencin yüzünü izlerken.

''Öyle mi? Sonuç ne peki?'' Seungmin ilgisini çeken konuyla tamamen doğrulup cyborga dönerken Minho omuz silkti. ''Onları görünce seni seviyorum diyip güldürmek istemiyorum.''

''Bu bir iltifat mıydı?''

''Daha çok itiraftı.'' Seungmin gülerek robota bakmış, başını iki yana sallayarak arabayı çalıştırmıştı.

''Aşık mı oldun bana?''

''Mümkün olduğu kadar.''

''Fena tatlısın.'' Seungmin gülerek arabayı sürerken çalan telefonunu açtı. ''Efendim?''

''İtiraz etme.'' diyen Hyunjin'e ikisi de gülmüştü. ''Neye?''

''Bende yemek yemeye. Jeongin'i okuldan aldım bana geçiyoruz, sen de gel.'' Seungmin onaylarken Minho gülmüştü. Hyunjin telefonu kapattığında Seungmin arabayı eve çevirmiş, kısa sürede eve ulaşmıştı.

Eve girdiklerinde Seungmin Minho'nun saatini değiştirmiş, çıkardığı saati şarja bıraktıktan sonra Minho yeniden başlarken banyoya geçmişti. Ilık ve rahatlatıcı bir duşun ardından belinde havluyla odasına girmişti. Omzundaki havluyla saçlarını kurularken dolabı açmış, rahat edeceği bir şeyler bulmaya çalışmıştı. Tam dolabın içine uzanacağında sürgülü kapak kapanınca onu iten ele baktı. Saniyeler içinde arkasındaki bedenin soğukluğunu hissettiğinde duruşunu dikleştirip Minho'ya döndü. Cyborg ona doğru iyice yaklaşınca çıplak sırtını aynaya yaslamak zorunda kalmıştı.

''Minho?''

''Hm?''

''Ne yapıyorsun? Dizi sahnelerinden birini mi deniyorsun?''

''Sizi ne kadar heyecanlandırıyorum?'' Minho soruya soruyla cevap verirken gözlerini Seungmin'in dudaklarına dikmişti. Seungmin aralık dudaklarından titrek bir nefes bırakıp gözlerini kapattı. 

''Küstah bir yapay zekasın.'' derken bile açmamıştı gözlerini.

''Gerçekten benden etkileniyorsunuz.''

''Sizli konuştuğunda ne kadar panik olduğumun farkında mısın? Tanrım, bir metal yığını şimdi kalbime indirecek.'' diyerek başını yan tarafa çevirdiğinde Minho elini yüzüne çıkarıp Seungmin'in yüzüne yaklaşmıştı. 

''Siz beni defalarca öptünüz, sıra bende.''

not human // 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin