12'

1.7K 323 102
                                    

iki bölüm üst üste attım öncekine bakmayı unutmayın

Seungmin dönüp dursa da uyuyamamıştı. 

Bir aydan fazladır arabayı trafiğe çıkarmak için çekişti çalışmalara devam etmiş, simülasyon testlerde hata payını neredeyse sıfıra indirmişlerdi ama hala gergindi.

Minho kalkıp camı açana kadar hareketsizce yatsa da cyborgun hareketlenmesiyle doğrulmuş ve dirseğine yaslanarak yatarken ona bakmıştı. 

''Ne yapıyorsun?''

''Derin nefesler alıp duruyorsun, biraz hava  almanın iyi geleceğini düşündüm.''

Seungmin ona doğru gelen Minho'ya gülümsemiş, yorganını kaldırmıştı. ''Yanıma gelsene.''

''Ağırım.''

'' Bir şey olmaz, gel yanıma yat.'' Minho onaylayarak yanına uzandığında Seungmin ona yanaşmış, göğsüne kafasını yerleştirip bir süre orada öylece beklemişti. Minho gencin saçlarını severek belini okşamış, Seungmin bir türlü uyumayınca gülmüştü.

''Dışarı çıkmaya ne dersin?''

''Saat kaç?''

''Üç buçuk."

"Bu saatte mi?" Seungmin başını kaldırıp Minho'ya bakarken Minho ona yaklaşıp dudağını öptü. "Ne var bu saatte?"

"Geç değil mi?"

"Yetişkin bir birey olarak bu saatte dışarı çıkabilirsin."

"Doğru, çıkarım." Seungmin cyborgun göğsünden destek alarak doğrulmuş, yataktan kalkmış ve dolaba yönelmişti.

Eşofmanlarını giydikten sonra yatağından kalkan Minho'ya başını eğerek gülümsedi. "Hadi gidelim."

"Tatlısın ama şu an seni yeşil görüyorum. Bu biraz komik." Seungmin Minho'nun dediğine gülerek telefonunu işaret etti. "Bana gönder."

"Bir saniye." Minho gece görüşlü görüntüyü Seungmin'e attığında Seungmin gülerek telefonu cebine atmıştı. Minho'nun elini tutmuş, salonda dizi izleyen kardeşine seslenmişti.

"Jeongin, biraz dolaşacağız."

"Dikkatli olun hyunglar!" Seungmin onaylayarak ayakkabısını giyip evden çıkmış, Minho'nun koluna sarılıp onunla asansöre binmiş ve esnemişti.

"Deli gibi uykun var."

"Ama uyuyamıyorum."

"Uyuyabilmen için biraz yürüyüş yapacağız." Minho duran asansörden çıkınca Seungmin ona ayak uydurmuş, koluna daha sıkı sarılmıştı.

"Minho."

"Efendim?"

"Benimle olan anılarını depoluyor musun?" dedi Seungmin sokak lambalarının aydınlattığı yolda yürürken  Ayağının ucuna gelen taşa tekme atmıştı.

"Hm, sana ait bir dosya var."

"Herkesi ayrı bir dosyada mı biriktiriyorsun?" dedi Seungmin duygusaldan önce mantıkçı düşünerek.

"Evet, böylece bulmak kolay oluyor. En büyük dosya Chan hyung ve Jisung hyunga ait, sonra Changbin hyung ve Felix hyung, sonra sen ve sonra daha bir sürü insan." Seungmin gülümsemiş, iç çekmişti.

"Jisung ve Chan ne zamandır çıkıyorlar."

"Hafızamdaki en eski kayıt üç sene öncesine ait, öpüştükleri bir anın fotoğrafını çekmiştim." Seungmin gülerek ona bakmış, başını iki yana sallamıştı.

"Cidden, inanılmazsın."

"Denk geliyorum işte."

Bir süre sessizce yürümüşlerdi. Minho yolları ve Seungmin'i izleyerek yürürken Seungmin etrafa bakarak derin nefesler alıyordu.

Minho onu kolundan çıkarıp elini tutmuş, onu bir yere sürüklemişti. Seungmin ona anlamaz bakışlar atarken Minho gördüğü çiçeği koparmış, Seungmin'e uzatmıştı.

"Bu ne şimdi?"

"Çiçek, mutlu ol diye."

"Mutluyum zaten, sen mutlu ediyorsun beni." Seungmin gülerek çiçeği eline almış, kulağının arkasına yerleştirmişti. "Güzel oldu mu?"

"Hm, çok güzel."

"Güzel." İkisi gülümserken Seungmin bir anda esneyince güldüler. "Sanırım eve gitme vakti. İyi misin?"

"Evet, bebek gibi uyuyacağım."

"Tatlı bir bebek." Seungmin onunda flört eden robota gülmüş, koluna girip omzuna yanağını yaslayarak yürümeye başlamıştı.

İkisi eve gelemeden Seungmin sık sık esnemeye başlayınca Minho onu tek seferde kucağına aldı. Seungmin boynuna kollarını doladığındaysa hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı.

"Eve gidince üstünü değiştirecek misin?"

"Hayır, böyle uyurum." Seungmin iyice robotun göğsüne yerleşirken Minho onaylamış, onun uyuklamasına gülümsemişti.

İkisi eve çıktığında Seungmin gözünü bile açamıyordu.

Minho onlara kapıyı açması için Jeongin'in bilgisayarının ekranına koca bir mavi ekranda yazı gönderdikten saniyeler sonra kapı açılmıştı. İçeri girmiş, Seungmin'i yatağına bırakmış ve birkaç kere onu izleyip üst üste iki kere göz kırpmıştı.

"İyi geceler Seungmin." Saçlarını yavaşça okşadığında mırıltıyla karışık aldı. "Bu arada, sadece sana ait dosya var, başka kimsenin yok." dese de duyup duymadığından emin değildi.

Her zamanki yerine, koltuğa geçip gece boyu Seungmin'i izleme aktivitesine geri dönmüştü birkaç saatlik aradan sonra.

not human // 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin