6'

1.9K 341 82
                                    

Sıradan geçen bir şirket haftasının ardından, Seungmin oturduğu sandalyeden dün geceden beri kalkamayacak kadar yoğun çalışıyordu. Minho elindeki kahveyi masaya bırakmış, eline yaslanarak ekranı gözden geçirmişti.

Seungmin onun geldiğini bile fark etmeden ekrana kod yazmaya devam ederken Minho eliyle ekrandaki bir yeri gösterdi. "Burası hatalı."

Seungmin irkilerek başını ekrandan çekmiş, dibinde duran cyborga bakıp ekrana geri dönmüştü.

"Ne?"

"Depremde hasar alan yapay zekayı tekrardan yazmıyor musunuz? Burası onunkiyle aynı değil, bağlandığım zaman yazılımını görmüştüm." dedi Minho rkrandan gözlerini çekmeden.

"Bana onu göster." dedi Seungmin kaşlarını çatarak. Minho ekrana beynindeki görüntüyü farklı bir sekmede aktarmış, yazılımın hatalı olduğunu söylediği yeri açmıştı.

Seungmin iki kodu karşılaştırırken uyku haliyle yaptığı hatayı düzeltip mırıldandı. "Fazla havalıydı."

"Teşekkür ederim ama böyle devam edemezsiniz." dedi Minho doğrulup. "Sabahladınız ve hata yapmaya başladınız."

Seungmin göz devirmiş, robotu duymazdan gelip kod yazmaya devam etmişti.

Minho geri çekilmek yerine ekrandaki kodları tajip ederken Seungmin'in başka bir hatasını daha fark etmişti.

Bundan sonraki üç saat boyunca yaklaşık on kere hata düzeltince Seungmin sinirle yerinden kalktı. "Çok biliyorsan kendin yaz!" diye bağırdığında Minho ona bomboş bakmıştı.

"Aptal bir metal yığınısın, ne sanıyorsun kendini?" Cyborgu geçip odadan çıktıktan sonra gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

Kendine sinirlenip hiçbir suçu olmayan, aksine ona yardım eden birine kızmıştı durduk yere. Ellerini saçlarından geçirmiş, kallatki lavaboya ilerleyip elini yüzünü soğuk suyla yıkamış ve hafif sızısı kalan bileğini ovmuştu.

"Günaydın, oh, eve gitmedin mi?" Hyunjin arkadaşına şöyle biz göz gezdirmiş, tipinin kaydığını görünce iç çekip ona yanaşmıştı. Saçlarını ve kravatını düzeltin gömleğini eliyle silkeledi. "Neden gitmedin?"

"Bu akşam yazılım bitmezse yarın simülasyon teste çıkamam." dedi Seungmin sırtını dikleştirip omurgasının kütürdemesini sağlarken.

"Tamam, ben yazarım kalanını. Bileğin de şişmiş, eve gidip dinlen."

Seungmin onaylamış, halsizce kapıya giderken durup arkadaşına dönmüştü.

"Yapay zekalar kırılıp üzülür mü?"

"Yapay, Seungmin." dedi Hyunjin gülerek. Ellerini cebine atmış alayla arkadaşına dönmüştü.

"Minho da kırılmaz değil mi?"

"Ne oldu ki?"

"Hatalı yazıp durduğum için kendime sinirlendim ama düzeltiyor diye ona kızdım." dedi Seungmin yüzünü ovup. "Gerçekten hiç iyi değilim, iyice saçmalamaya başladım."

"Sanki, biraz. Eve gidip dinlenmen gerekiyor." Seungmin onaylamış, lavabodan çıkıp odasına geri dönmüş ve bıraktığı gibi duran Minho'nun önünden geçerek masasına oturmuştu.

"Yazılımı kopyaladım." dedi Minho.

"Ne? Bu kadar hızlı mı?" Seungmin kaşlarını çatarken Minho onaylamıştı. "Size en başında bu işi iki saat sürmeden halledebileceğimi söylemiştim, bana güvenseydiniz şimdiye çoktan sabah rutininizi yaparak buraya gelmiş olurdunuz."

"Kontrol edeceğim." dedi Seungmin imlaeci sayfada kaydırırken.

Minho onun yarım saat kadar kontrol edişini beklemiş, o kontrol ettiğinde askıdaki ceketi eline almıştı. "Sanırım artık eve gidebiliriz."

"Gidebiliriz." Seungmin ayağa kalkıp Minho'yla beraber önce odasından sonra şirketten çıkmış, yarım saat içinde eve geldiklerinde de duşa girmişti.

Minho onun için mutfağa geçip yemek hazırlarken Seungmin belinde havluyla banyodan çıkıp mutfağa geçmiş, su içip tezgaha yaslanmıştı.

"Ne yapıyorsun?"

"Sağlıklı bir yemek."

Seungmin aldığı cevaba gülmüş, ıslak saçlatını geriye atmıştı. "Bugün için özür dilerim, kaba bir davranıştı. İnsan olmaman veya benim gibi dikkatsiz davranmaman bir suç değil, gergindim."

"Önemli değil, zaten alınıp kırılma gibi şeyleri sizin gibi hissetmiyorum, program hepsi." Seungmin onaylamış, dikkatle yemek hazırlayan Minho'ya son bir kez bakıp odasına yönelmişti.

Kurulanıp ev kıyafetlerini üzerine geçirdikten sonra aynadan kendine baktı.

"Niye garip hissettim? Alt tarafı mutfağımda bir robot yemek yapıyor, gerçek bir erkek bile değil." dese de kendini etkilenmekten alıkoyamamıştı.

İç çekerek saçlarının suyunu almış yatağa oturup aynadan kendisine bakmaya başlamıştı.

Bir süre öylece oturup boşluğa bakmış, ardından kalkıp mutfağa geçerek Minho'nun hazırladığı yemeği yemek ğzere masaya oturmuştu.

Minho kollarını sıvamış pislsttiği mutfak gereçlerini durulayıp masaya dizerken de hem yemek yemiş hem de onu izlemişti Seungmin.

"Aşk sence ne?" dedi Seungmin bir anda.

"Yapılan araştırmaya göre-"

"Hayır, araştırmayı sormuyorum. Sana soruyorum, sence ne? LK98 aşkı ne olarak biliyor?" dedi Seungmin ağzına yemeği atsrken. Minho arkasında kalan gence dönmüş, dudak büzmüştü.

"Bilmiyorum."

"Programlarında bu sorunun cevabı yok mu?"

"Hayır, yok. Sizce aşk ne?" dedi Minho ellerini kurularken.

"Ben de bilmiyorum." dedi Seungmin iç çekip.

"Belki kardeşiniz veya arkadaşınız biliyordur." dedi Minho karşısına otururken. Seungmin onaylamış, ağzına bir parça yemek daha atmıştı.

Kardeşine sorarsa açıklama yapamazdı, ne diyecekti? Şu gümlerde bir robot ilgimi çekiyor mu diyecekti?

not human // 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin