- NUMARA 3 ! NUMARA 88 UYANIN HEMEN !!!!!!
- Lan ne oluyor!?
Jay hamaktan düşünce Taé (88 numara) ona "aptal" dercesine bir bakış attı ve kendi hamağından yere inip açılan kapıdan dışarıya çıktı. Jay çocuğun arkasından göz devirip;
- Egoya bak nah Kaf dağın da.
Dedi ve kendisi de hücreden çıkıp yemekhaneye doğru gitti...
°•°•°•°
- Evet çaylaklar öldürme kimyası dersine merhaba deyin ! Bu ders size ölümcül karışımlar yapmayı ve onlardan sakınmayı öğretecek !
Lucy göz devirip;
- Zaten bildiğimiz şeyleri tekrar edicez yani. Jay;
- Tam bir saçmalık.
Öğretmen ;
- Evet ana kobra yılanının zehri ve HS³K bileşiğinin birleşmesiyle geçici olarak dövmelileri etkisiz hale getirebilirsiniz
*Dövmeliler ; Vücudlarında ki dövmeleri gerçek yapabilen kişiler. Suicide Squad Joker 'in bar sahnesi kısmın da Joker 'in konuştuğu adam Monster T 'de bir dövmelidir.
Öğretmen;
- Evet 15 dk. süreniz var ! Ve süre başladı!
-
Joker çalışma odasın da plan yapıyordu. Aslın da biraz endişeleydi çünkü ikizler bir kaç gündür orta da yoklardı. Ama neden endişeleniyordu ki ? O ikisi sadece iki küçük fareden başka bir şey değillerdi. Ama Joker yine de içinde ki bu hisse hakim olamıyordu. Harley 'de yanın da yoktu. Bu da onu daha da agresifleştiriyordu. Sinirle gülüp elinde ki kalemi var gücüyle sıktı. Parmakları sanki daha fazla olabilirmiş gibi bembeyaz olmuş ve en sonunda da kırmızı tükenmez kalem ortadan ikiye parçalanmıştı. Masanın üzerine damlayan kırmızı minik mürekkep göletine baktı. Açıkçası J bunu kana benzetmişti. Kırmızı minik bir kan gölcüğüne... Ama kokusu o ezbere bildiği koku değil fabrika işi keskin bir kokuydu. Daha fazla dayanamazdı. Ayağa kalkıp bir köşeye özensizce attığı ceketini giydi ve sert adımlarla bahçeye çıktı. Patronlarını her gördüklerin de zaten korkan adamlar bir de onu bu halde görünce iyice tırsmışlardı. Koskoca iri izbandutlar şu an da birer tavşan yavrusundan farksızlardi. Joker onları bir gram olsun umursamadan arabasına bindi ve son hız sürmeye başladı...
-
15 DK. LIK SÜRENİN ARDINDAN
Profesör ;
- Evet şimdi herkes sırayla iksirini getirsin bakalım.
Herkes sırayla giderken profesör de yaptıkları karışımları yorumluyordu ;
- İyi/ İdare eder / geliştirile bilir. / Daha çok çalışmazsan kendini bu derstten kalmış bil. / 2 numara ! Daha ne bekliyorsun davet filan mı !? Gel buraya !
Lucy göz devirdi ve kurnazca sırıtarak ikiz kardeşiyle birbirlerine göz kırptılar . Birazdan çok eğleneceklerdi. Elinde ki karışımla öğretmenin yanına gidip;
- Buyrun profesör...
Profesör karışı mı test etmek için boş beherglas a döktü ve olanlar oldu. Ufak bir patlama ve profesör 'ün boynundan aşşağısı donmuş gibi olan bedeni. Lucy kahkaha atmaya başladı. Arkadan J 'de ona eşlik ediyordu. Profesör öfkeyle;
