Harley karnını okşuyor ve bir yandan da minicik dairesinin için de volta atıyordu. Karnı hafiften büyümeye , kendini belli etmeye başlamıştı. Açıkçası Harley bugün bebeğinin cinsiyetini öğrenmişti ve şu an da da çok mutluydu. Bir kızı olacaktı... İsmini secmisti ve şimdi de bebeğini okşarken ona ismiyle sesleniyordu ;
- Elody... Sen abin ve ablana olanları yaşamıyacaksın tamam mı canım... Bu sefer seni her şeyden koruyacağım.
Kapı zilinin sesiyle birlikte Harley;
- Doc yemekleri getirdi her halde...
Deyip kapıya yöneldi ama karşısında ki kişi ile şaşkına döndü ...
-
Red Hood bir çifte bir de ona dumanların arasından dik dik bakan Toxic 'e baktı. Toxic ;
- Kararını ver...
Red Hood tam bir şey diyecekti ki Toxic 'in başının yanını sıyıran okla gülümsedi. Her ne kadar Toxic bu sırıtışı görmese de neler olduğunu anlayabilmişti.
- O hiç bir zaman yalnız değil Toxic.
Arsenal 'ı gören Toxic 'in sinirleri laçka olmuş yumruklarını sıkmasına neden olmuştu. Birilerinin işine karışmasından, planının bozulmasından her zaman nefret ederdi ve şimdi bu kızıl çocuk gelip tam da bunu yapmıştı işte. Red Hood 'a kısa bir bakış atan Arsenal arkadaşının huyunu iyi bildiği için çifte doğru ilerledi ;
- Hanımefendi siz benim-
Arsenal daha lafını bitiremeden kadının gırtlağı ortadan ikiye ayrılmış ve ninja yıldızı geldiği yere yani Toxic 'in eline geri dönmüştü. Red Hood;
- Bu kadar oyun yeter.
Silahını çıkarttığı an da Toxic 'e ateşledi. Ancak kız hemen atıştan kurtuldu ve başka bir odaya kaçtı. Red Hood;
- Arsenal ne yapacağını biliyorsun!
- Tamamdır Red Hood .
Arsenal 'in onayıyla Red Hood Toxic 'in peşinden fırladı. Girdiği oda hâlâ dumanla kaplıydı ve Red Hood geç kalmıştı. Toxic pencereden atlarken sadece şunları dedi ;
- Seçimlerini yanlış yapıyorsun Red Hood. Hem de çok yanlış...
-
- Lucy sen misin ?
Lucy salondan seslenen Barbara 'yla gözlerini kısa bir an kapatıp derin bir nefes aldı ve salonda ki turuncu saçlı ev arkadaşına seslendi;
- Evet Barbara !
Bunu derken bir yandan da üzerine sinmiş kan ve gaz kokusunun gitmesi için girdiği duştan sırılsıklam olmuş beyaz saçlarını siyah havlusuna kurulamakla meşguldü. Sonun da banyodan çıkmayı başladığın da Barbara 'yı salonda ki L koltuk da saçlarını son derece baştan savma bir örgüyle toplamış diz üstü bilgisayarına odaklanmış olduğunu gördü. Kızın sesini duyunca uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözlerini kaldırdı ve Lucy 'nin üzerinde ki siyah bol kuru-kafa baskılı t-shirt e ve siyah tayt a baktı. Kızın her duştan sonra erinmeden nasıl tüm vücudunu , vücud boyasıyla boyandığını düşündü. Lucy onun o bakışlarına göz devirip açlıktan guruldayan midesini doyurmak için mutfağa gitti. Dolapta ki hazır yemeği mikro dalga fırına atarken bir yandan da olanları gözlerinin önünden geçiriyordu. Venomu geliştirmesi gerekiyordu hem de derhal...
-
- Jay ?
Harley bu soruyu sorarken oldukça şaşkındı çünkü karşısında ki genç erkeği görmeyeli değil ay neredeyse yıl oluyordu. Ancak Harley çocuk da bir tuhaflık bulmuştu. Önce tepeden tırnağa bir süzdü. Hayır. Vücudun da bir değişiklik yoktu. Saç tarzı, kollarında ki yaralar... Hepsi hâlâ aynıydı işte. O halde sorun neydi ? O an Harley çocuğun bakışlarına odaklandı... Bulmuştu ... Jay 'in bakışların da bir problem vardı. Gözleri sanki bir insandan çok mekanik bir oyuncak bebek gibi bakıyordu. Harley ;
- Sen ... Ne ? Ahh !
Çocuk aniden elinde ki beyzbol sopasını kadının omzuna indirince Harley afalladı ve evin içine düştü. Siyah- yeşil saçlı çocuk ise hâlen daha düz ifadesini koruyordu ki mırıldandı;
- Harley Quinn 'i öldür...
- Jay sen ne diyorsun ?
- Harley Quinn 'i öldür.
- Jay dur !
- Harley Quinn 'i öldür !
- Jay yapm- AAAA !
Jay elinde ki dikenli tele sarılmış beyzbol sopasını Harley 'in karnına indirdiğin de genç kadın acıyla bağırdı. Harley yer de acı için de kıvranırken o aynı yüz ifadesiyle bakmaya devam ediyordu. Harley 'in acı inlemelerine alt kattan Doc seslendi ;
- Lotus çiçeği sen iyi misin? Orada neler oluyor ? Harley oraya geliyorum !
Adamın merdivenleri birer ikişer çıkan ayak seslerini duyduğun da Jay Harley 'in açık penceresine doğru ilerledi ve aşşağıya atladı. Harley 'in ise gözleri giderek bulanırken hatırladığı son şey acıydı... Sadece ama sadece acı...
