ELEVEN'IN GÖZÜNDEN
Bir anda ses duyulur.Ve gelen çocuklardı.
Eleven:Hopper saklanmalısın.Yoksa seni görürler.
Hopper:Tamam.Zaten acil durumlar için özel bir yer hazırlamıştım.
Hopper bir anda Eleven'ın da üstünde durduğu halıyı bir anda kaldırır.Eleven düşmekten son anda kurtulur.Hopper bir anda yerde bir kapak açar ve içine girip merdivenlerin üstünde duran bir el fenerini çalıştırıp odanın ışığını açar.
Eleven:Vay be Hopper'a bak sen.
Ve çocuklar Hopper'ın girdiği odanın kapısını hızlıca kapatıp halıyı da üstüne örterler.Ve bir anda kapı açılır.İçeri Will,Lucas,Dustin girer.
Dustin:Çocuklar kaç saatten beri sizi arıyoruz nerdesiniz?
Dustin bunu çok kızarak söylemişti.Ama şimdi bunların sırası değildi.
Eleven:Hey çocuklar şimdi bunların sırası değil herkesi çağırmanız gerekiyor.Çocuklar 5 dakikaya kadar herkesi çaığırırlar ve gelirler.
Eleven:Biz bir süre etrafı dolaşıyorduk. Ve değişik bir yer bulduk bunu köylülere sorduğumuzda ise oranın bir laboratuvar olduğunu söyledi.Ve içerde beyaz saçlı,uzun boylu,devamlı takım elbise giyen ve adının Brenner olduğunu söyleyen bir adam olduğunu söyledi.Siz de biliyorsunuz ki Brenner benim öz babam keşke olmasaydı her neyse konumuz bu değil.Şimdi bizim bu laboratuvara gitmemiz gerekiyor.Ama sizin de kendinizi korumak için alet almanız gerekiyor. Bunun için de bir fikrim var.İlk başta Steve le ben içeri gidicez Steve sopasıyla ben güçlerimle adamların bazılarını bayıltıcaz ve kişi sayısına kadar silah alcaz ama o silahlarla kimseyi öldürmiyecez.
Dustin:Ne yani süs olarak mı silahları alıcaz.
Steve:Dostum eğer o çeneni kapatırsan kız sana neyin ne olduğunu anlatacak zaten.
Dustin:Peki ben bir şey demedim.
Eleven:Çocuklar konuşmanız bittiyse devam ediyorum.Ve o silahlarla adamları sadece korkutucaz ama eğer bize saldırmaya çalışırlarsa eğer silahları kullanabiliriz.
Mike:Sevgilim çok güzel düşünmüşsünde benim bir fikrim var.Eğer adamlar bize silah doğrultmuyorsa ya da bize vurmuyorlarsa bence kolundan ya da bacağından sakatlayıp ta kaçabiliriz hem çok kişiye zarar vermemiş oluruz.
Eleven:Haklısın Mike.Ama bir sorunumuz daha var.Diyelimki laboratuvara girdik sonra adamları bayılttık ki benimde silah almam gerekecek çünkü kapıyı kapatmaya baya gücümü saklamalıyım.Brenner yani babam bir anda gelirse ben o şokla gücümü unutabilirim.
Mike:Biz senin yanındayız Eleven hiç korkma.
Eleven:Tamam Mike.Ve eğer başka deneklerde görürsek onları da yanımıza alalım benim içim gider yoksa.Ve hatırlıyorsunuz ki ben bir ara bir yolculuğa çıkmıştım orda benim kardeşim Kali vardı.
Herkes:Ne.
Eleven:Bir saniye.Kali bana bir deneğin daha olduğunu söylemişti.006 onu da Eğer orda görürsek onu da yanımıza alalım.
Nancy:Peki şu Kali dediğin kızın ne gücü var.
Eleven:Onu direk tanıtıyım. O 008 ve gücü birilerinin görüp ya da görmemesini sağlayabiliyor.
Lucas:Nasıl yani?
Eleven:Şöyleki mesela benim ilk onu bulmaya gittiğim zaman onun bir arkadaşı beni tehlikeli bir sandığı için bana bıçak doğrultmuştu. Sonra da Kali benim başıma bir şey gelmesin diye o çocuğun en korktuğu şeyi yani örümcekleri onun zihnine girerek sanki elindeymiş gibi yapıp dans ettirdi.
Herkes tek bir ağızdan:Oha,vay.
Eleven evet ama her neyse artık yola koyulmamız gerek.
(463 kelime)