ELEVEN'IN GÖZÜNDEN
Eleven tam içeri gircekken içerden bir ses gelir.Korkarak adımını geri çeker.Ama bu sefer Mike da olmak üzere herkes Eleven'a destek çıkar ve hep birlikte içeri girerler.Ve gördükleri manzara karşısında şoka uğrarlar.Çünkü o küçücük mağara koskocaman bir şehire açılıyordu ve bu şehirde Hopper'ın Hawkinsteki evine benzeyen bir ev vardı.
Eleven:Çocuklar gitmek için kendinizi hazır hissediyor musunuz?
Herkes:Evet.
Eleven:Peki öyleyse dağılarak bu şehri tanıyalım.
Eleven,Mike - Max,Lucas - Will,Dustin - Robin,Steve - Nancy,Jonathan,Joyce - şeklinde gruplara ayrılırlar ve etrafı gezmeye başlarlar hepsi güzel güzel yerlere giderken Mike ve Eleven o Hopper'ın evine benzeyen eve gittiler.Ve gördükleri manzara karşısında şoka uğradılar.Resmen karşılarında Hopper duruyordu.
Eleven:H-Hop-Hopper se- sen ölmedin mi?
Hopper:Evet Eleven ben ölmedim ama kendimi ölü olarak göstermek zorundaydım.
Eleven:Peki neden? Ben o kadar ağlarken depresyona girerken sen bu güzel şehirde keyfine keyif mi katıyordun.
Hopper:Eleven bak özür dilerim.Ama size kendimi ölü göstermek zorundaydım.Hem Eleven emin ol ki burası hiç güzel bir yer değil özellikle de mecburen burda kalıyorsan.
Eleven:Yalanlarının üstüne hala yalan söylüyorsun.Neden burda yaşıyorsun dedim.
Hopper:Çünkü Eleven Brenner denicek senin o salak baban ölmedi.Ve beni burda tutsak ediyor.Eğer senin yanına gelip benim ölmediğimi söyleseydim sen de dahil olmak üzere hepimizi öldürecekti.Ve ayrıca o senin kapattığın kapıyı tekrar açtılar hemde senin bu güzel dediğin şehrin içinde açtılar o kapıyı.Ve o yeni canavarın ismi de Demot. Ve o şimdiye kadar karşılaştığım en büyük canavar.Şimdi bana inandın mı Eleven.
Eleven:Bilmiyorum Hopper düşünmem lazım.
Hopper:Sen bilirsin He bu arada benim yaşadığımı kimse bilmemeli sadece üç kişi bilmeli yoksa başımız büyük bir derde girer.
Eleven:Üçüncü kişi kim olsun.
Mike:Max olabilir.
Eleven:Ya da Joyce.
Hopper:Tamam risk alıp 4 kişi yapabiliriz.
Eleven: o zaman Joyce ve Max'e haber verelim.
15dakika sonra Joyce ve Max de gelir.
Max:Eleven,Mike niye bizi buraya getirdiniz.
Eleven:Şimdi görürsünüz.Hopper gel.
Hopper içeri girer ve Joyce la Max şoka girer.
Hopper:İşte burdayım.
Joyce ağlayarak Hopper'a sarılır.
Joyce:Hopper bir daha da seni hiç göremiyeceğim sandım seni çok özledim.
Hopper dayanamayıp ağlar.
Hopper:Tamam Joyce geçti.
Max:Duygu sömürünüz bittiyse Hopper'ın nasıl sağ kaldığını biri anlatsın.
Hopper:Tamam anlatıyorum.Joyce tam makineyi kapatırken arkadan bir güvenlik beni ağzımdan tuttuğu ve aşağıya çekip bir odaya götürdü.Orda bana biraz kötü davrandılar.Ama sonra Brenner geldi.
Max:Brenner dediğin kişi Eleven'ın gerçek babası mı?
Hopper:Evet.Herneyse sonra işte beni buraya getirdiler sonra da işte bana burdan çıkamacağımı çıkarsam da öldürceklerini söylediler.Eğer birisine ölmediğimi söylersem beni öldürceklerdi. Ama eğer şans eseri bulunursam sadece 3 kişinin bilmesi gerekiyordu. Ama biz riske girip size söyledik.
Ve bu arada kapı yine açıldı.Ve bu canavar diğerlerinden de farklı gördüğüm en büyük canavar.Ve ismi ise Demot.
Evet bu grup konuşmaya devam ederler.Ve bir anda bir ses duyulur.....
(454 kelime)