ELEVEN'IN GÖZÜNDEN
EleveN eve gelmişti bile.Hopper da muhteşem koltuğunda oturup cipsini ve kolasını eline almış en sevdiği programı izliyordu.Eleven da balo için yaptığı makyajı çıkartmaya çalışıyordu.
Eleven:Bir daha da makyaj yapmıyacam.Yapmadı da çıkartması da ayrı bir dert.
Eleven biraz uğraşıp biraz bağırdıktan sonra sonunda makyajı çıkartmıştı.Şimdi sırada elbiseyi çıkartmak vardı.Hopper'a gidip yardım istemesi gerekiyordu.
Eleven:Hopper elbisemin arkasındaki fermuarı açar mısın?
Hopper:Eleven tam en heyecanlı yerinde.Her neyse gel de hızlıca çıkartıyım.
Eleven Hopper'a yaklaşır ve Hopper fermuarı açar Eleven koşarak odasına gider.Ve tam uyuyacakken uykusunun tamamen kaçtığını fark eder.Ve Max'i arar.
Eleven:Max kanka uykum kaçtı bize gelsene sabahlarız falan.
Max:Tamam kanka sonuçta yarın okulda yok okul kapandı karneleri aldık rahat rahat sabahlayabiliriz.
Eleven:Peki öyleyse seni bekliyor olacağım.
Yaklaşık 10-15 dakikaya Max Eleven'ın yanına gelmiş olur.
Eleven:Hoşgeldin gel benim odama geçelim.
Max:Tamam.
Eleven ve Max aburcuburları hazırlarıp pijamalarını giyip Eleven'ın odasına geçerler ve doyasıya eğlenip sabah saat 8'e kadar sabahlarlar.ve 8'de uyurlar.Saat 3.00 gibi uyanırlar ve kahvaltı yapıp Mike'ları çağırırlar.
Hepsi bir piknik alanında buluşurlar.Güzel güzel yemek yiyip eğlenirken Eleven'ın canı sıkılır ve yürüyüşe çıkar aradan 5 dakika geçmeden Eleven'ın ağzından biri tutup büyük siyah bir otobüsün içine atar.Ve gözlerini bağlarlar.Ve Eleven gözünü açtığında......
(203 kelime tam en heyecanlı kısımda bitirmeye bayılıyorum)
