Tarık anneleri ile konuşmasından sonra odaya geldi. Neden böyle davrandığını anlamıyordu. Yardım etmek isteyen annelere neden izin vermediği gibi kovması normal değildi. Sesi endişeliydi "Naz neler oluyor"
Naz içinde anlam veremediği bir karmaşa içindeydi. Üzerine çok gelmeleri bunaltmıştı. Zaten bebeklerinin durumlarından dolayı sıkıntı içindeydi. Kendini suçluyordu. Sanki herkes suçluyor gibi geliyordu. Yüzüne bile bakmadan buz gibi sesle "olduğu yok"
Tarık sesindeki soğukluğa anlam verememiş ve çok şaşırmıştı. "iyide annemleri kovmuşsun"
Naz Tarık'ın kendine hesap sormasına kızdı öfkeyle doğrulup döndü "evet kovdum yettiler artık ya canıma"
Tarık öfkeyle bağırınca bir an kaldı öyle sonra annelerini anlamasını istediğinden "sadece sana destek olmaya çalışıyorlar biraz izin versen onlarda destek olsa "
Naz yetememenin ezikliği içindeydi. İki tane hemşire vardı yardım eden buda onu kızdırıyor ezilmesine neden oluyordu. "senin gece olduğun gibi mi?"
"evet"
Naz tekrar yatağa uzanırken "seninde olmana gerek yok"
Naz kendini anlasın istiyordu. Elbette sürekli kalkmak onun için zor olduğunu biliyor ve elinden geldiğince destek olmaya çabalıyordu. "Naz onlar ikimizin bebekleri elbette elimden geleni yapacağım "
"yapma istemiyorum"
"bu senin isteğine göre olmayacak senin olduğu kadar benimde "
"bilmem pekte öyle değil"
"ne demek şimdi bu"
"hani oğlumun adını ben koyuyordum neden güven yazdırmadın"
"aramızda yaşadığımız bir sorunu çocuklarımıza yansıtmana izin veremezdim. Can adını koydum canları içinde olsun uzun ömürlü olsun diye"
Naz öfkeyle sesini değiştirerek "ay ne güzel hoş bir düşünce su adını da neden koydun acaba"
"onu anlatmıştım"
"sevgilini adının sonu olmasın "
Yine aynı şeyle suçluyordu bu defa kiminle yakıştıracaktı bakalım diye içinden geçirdi. Sert bir sesle " ne sevgilisi"
Naz anlamazlığa gelmesine sinirlenip öfkeyle bağırarak "Aysu hanımla Allah muhabbetinizi artırsın pek neşeliydiniz sabah"
"anlamadım"
Ay birde böyle yapmıyor muydu daha bir öfkelenmesine neden oluyordu. "Aysu hanım diyorum sabah pek bir yakındınız daha ayrılmadan yeni birini bulmuşsun yoksa daha önceden mi ayarlamıştın"
Yine yine ve tekrar yine aldattığını düşünmesi canını sıktı. "Naz ne kadar saçmaladığının farkında mısın?"
Hızla dönüp parmağını sallarken "asıl sen saçmalıyorsun"
Tarık kendini gösterip "Ben saçmalıyorum öyle mi söylediğini kulağın duyuyor mu senin"
Dudaklarını yamul tarak "duyuyor gece iltifatlar çok beceriklisiniz de bilmem ne sabah kahkahalar maşallah yani senden de kimse kaçmıyor"
Tarık bezmişti biraz alaya alarak biraz kırgınlık öfke yansıtan sesle "ya ne demezsin ben böyleyim karım yan odada doğum yaparken diğer odada sevgilimle aşk yaparım bebeklerime bakması için sevgilimi eve atarım"
"ne güzel benden kurtulduğuna sevinmelisin"
"ya ne kadar çok seviniyorum bilemezsin"
"iyi işte fırsat ayağına geldi ayrılmak istiyordun bende sana koz vermiş oldum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vazgeçme - yalancı yarim
Fanficiki genç yurt dışında okuyup yurda dönüyorlar. aynı uçakta gelirken karşılaşıyorlar.ilk tanışma kavga ve gerginlikle başladı. Dünya küçüktü tekrar karşılaştılar hemde iş için bir tarafın teminatı yetmedi diye diğeri kredi izni vermedi işler karıştı.