2. Bölüm: Bilinmez

35 5 29
                                    

2. Bölüm: Bilinmez

___

"Ben karanlığın sesini duymuştum."

___

"Bu nokta vazgeçmen için son nokta bir karar vermelisin sana sadece küçük bir giriş kısmı gösterdik bu dünyaya girmek istediğinden emin misin?"

Dedikleri gibi bu bir ön gösterimdi. Beni şimdiden içine çekip büyülemişti. Dünyada böyle bir alan olacağını düşünmemiştim hatta buranın dışına çıksam hala düşünemezdim de. Merak ediyordum. Burada geleceğim sonun ne olacağını ne olursa olsun merak ediyordum.

"Buraya geri dönmek için gelmedim." Dediğimde kararım netti.

Kabul ettiğimi belirten cümlemden sonra kadının dudağı yukarı kıvrılmıştı. Elindeki mavi kadife kutuyu bana uzatırken kapağını açmıştı.

"Bu kulaklıkları kulağına taktığın an Axalion'un kurduğu yazılımı beynine yüklemiş olacağız. Merkezde birçok yabancı insan olacak, dünyanın dört bir yanından insan bir sürü dil demek oluyor. Kulaklıklar herkesi ortak bir dilde birleştiriyor. Yeni dil öğrenmek ya da her dili konuşabilmek gibi düşün."

Kadına şok olmuş gözlerle baktığımda gülümsemesi daha da büyümüştü. Benim bu yeni dünyaya verdiğim tepkiler onun alışılmışlarından biriydi. Muhtemelen ilk seferden sonra benim için de buna dönüşecekti.

"Siz diyorsunuz ki dünyadaki herkes aynı dili konuşacak. Herkesi anlayacağım öyle mi?" Kadına söylediği şeyi tekrar ederken benim akli dengem için kafasında yüksek puan vermediğine emindim.

"Büyüleyici değil mi?" onu heyecanla onaylarken elinden aldığım kulaklıkları kulağıma yerleştirdim. Kulaklıkları kulağıma yerleştirmemle eş zamanlı olarak kulağımda bir hareketlenme hissetmiştim. Tekrar elimi kulağıma götürdüğünde ise kulaklıklar orada yoktu.

"Endişelenmeyin herhangi bir sorun yok."

"Merak ediyordum da SV718 ne anlama geliyor?"

"Bir ismim yok aslında bu bizim yaratılma sıramız. Seri numarası gibi diyebiliriz. "

"Nasıl yani?"

"Siz bana bir isim koyana kadar ismim yok."

Kadına anlamaz şekilde bakarken tekrar baştan aşağı süzdüm. Üzerine giydiği lila rengi takım hem sevimli hem kadınsı bir görüntü yaratmıştı saçları ensesine yakın şekilde topuz yapılmıştı gözünü ayırmadan beni izliyordu.

"Sen insan değilsin değil mi?"

"Evet. Ben size hizmet için üretildim. Buradaki işlerinizden sorumlu orbitim." Onu daha ayrıntılı incelemek istedim ancak insan olmamasına rağmen rahatsız olabileceği ihtimalinden dolayı bunu yapmama kararı almıştım. Yine de dış dünyada onunla karşılaşsam kesinlikle insan olmadığını düşünmezdim.

"Yani senin gibi başkaları da var."

"Evet, ben sizin yansıtan renkteyim. Diğerleri ise kendi hizmet edecekleri kişinin renginde tasarlandı." İsimleri olmayan bu varlıklara bir de bizim zevklerimize göre tasarlanmıştı. Bu bana fazlasıyla bencil hissettirmişti. Ona ne isim vereceğim konusunda bile fikrim yoktu.

"Benim merak ettiğim her şeye cevap vereceksin öyleyse."

"Birçok şeye vereceğim."

Kadın ya da onun deyimi ile orbit kenarda duran düğmeye basarak zeminin havalanmasını sağladı. Aynı zamanda tavan açılıp en üste çıkmamıza yardımcı oldu. Zemin tekrar durduğunda olduğum yerde dönerek etrafı inceledim. Çok geniş bir alandaydık. Her yer camla kaplı ama izlenebilecek herhangi bir manzara yoktu. Tam karşıda kocaman ekran ve tekli deri siyah koltuk vardı. Sağıma ve soluma kafamı çevirdiğimde benim gibi bir kaç şaşkın yüz, daha önceden geldiği belli olan sandalyesine yerleşmiş daha rahat kişiler ve hala boş olan yerler vardı. Hemen bir adım ötede üzerinde büyük şekilde dört yazan sandalye bulunuyordu. Oranın bana ait olduğunu bilerek yerime yerleştim. Bizi dünya listesindeki sıramıza göre yerleştireceklerdi anlaşılan. Öyleyse ilk üç de burada olacak demek miydi bu? Benim yerime oturmamın ardından SV718 yanımdan ayrılmıştı.

DUHASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin