Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimizde

190 16 19
                                    

Multimedya: Esra

Not: Hikayedeki kişi ve kurumlar tamamiyle uydurmadir.

Bölüm biraz gecikti biliyorum ama kafam ygs ile dolu. Bu bölümü bile yazmak çok zor oldu benim için. Yorum ve Vote verirseniz çok mutlu olurum. İyi okumalar..

Duyduklarimin hiçbir mantıklı açıklaması yoktu, eve geldikten sonra saatlerce bu konuyu düşündüm.Ama ne kadar düşünürsem düşüneyim bir açıklama bulamıyordum en son başıma ağrılar girdiğinde düşünmeyi bırakıp dinlenmek için uzandım.Tam uykuya yeni dalmıştım ki telefonumun zil sesi tüm odayi doldurdu.Başta umursamasamda zil sesi dayanılmaz boyuta ulaştığında gözlerimi araladım ve telefonu açtım.

"alo" dedim, uykulu sesimle

"alo Nehir"

"Esra! Kızım sen misin yaa bende beni unuttu bu hayırsız diyordum"

"unuturmuyum hiç bitanem fırsat olmadı biliyon iş güç"

"vala bilmem ben"

"tamam tamam gönlünü alırım ben senin, bu gece Mersin'e geliyorum yarın buluşalım"

"hadi yaa süper tamam o zaman yeri ve saati mesaj atarsın"

.....

Esra liseden en yakın arkadaşımdı. Daha doğrusu tek arkadaşımdı,  ikimizde lisede sağlık okumuştuk, o burslu olduğu için liseden sonra hemen işe başlamış hemde üniversite okumak istemisti.Ben ise iki işi bir arada yapamam demiştim.Bir nevi uvey ailemin servetine güveniyordum.Neyse işte bugünlerde aldığım en iyi haberdi onun gelişi, tabi bu yarın olmasaydı daha güzel olurdu...Bu düşüncelerle beraber yüzüm asılmıştı, yeniden uyuyamayacağımı anladığım da uzerime bir hırka alarak hava almaya çıktım. Biraz yürüdükten sonra deniz kenarına geldiğimde Ateş'i de burada görmeyi beklemiyordum.Bankalardan birine oturmuş düşünceli bir halde denizi seyrediyordu . Adımlarımı ona doğru yönelttim.

"anlaşılan tek kafa dağıtmak isteyen ben değilmişim" dedim biraz daha yaklaşarak. Ateş bir iç çekerek

"yalnız olmadığım için sevindim, otursana" dedi ve yana doğru kaydı. Bende dediğini yaparak oturdum ve

"seni, buraya hangi rüzgar attı" dedim.

Ateş bu sözümle beraber bana doğru döndü

"bugün geçmişte hayatımı değiştiren bir olayın yaşandığı gün" dedi. Üzgün bakışları bahsettiği olayın onun canını ne kadar yaktığını ele veriyordu. Nerden mi biliyordum ? biliyordum çünkü benimkiler gibi hüzünlü bakıyordu gözleri.

"anlatmak ister misin?" dedim tereddüt ederek.

Ateş evet anlamında başını sallayıp

"bugün annemi kaybettiğim gün" dedi.

Sorduğum için biraz pisman olarak

"başın sağolsun nasıl vefat etti?" dedim.

"vefat etmedi bizi terk etti ama doğru bizi bırakıp o adamla gittiği gün öldü benim için" dedi Ateş.Aile acısının ne demek olduğunu çok iyi bildigim için

Bakışlarımı ayakkabılarıma indirerek

"üzgünüm" dedim.

Ateş ise gülümseyerek

"üzülme uzun zaman oldu alıştım ben" dedi. Ne kadar gülümsese de hâlâ hüzün kırıntıları barındırıyordu gülüşü.

"sen anlat bakalım, seni hangi rüzgar attı buraya" diyerek bakışlarını yüzümde sabitledi .

Bir Umuttu GelecekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin