³

43 7 42
                                    

×

×

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×

•×•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•×•

Gün geçtikçe içinde küçüldüğümüz apartmanımızın sahipleri, giriş katındaki küçük çiçekçiyi işleten, oldukça uzun süredir birlikte yaşıyor olmalarına rağmen yeni nişanlanmış bir çiftti.

Insan formunda açmış mor menekşe Minnie ve güzeller güzeli nişanlısı, doğuştan Lesbos'lu Miyeon'un ilişkisi, Yuqi'nin de benim de aşk kavramını bu kadar yakından gözlemleyebileceğimiz ilk şansımızdı, biz de bu durumdan sanatsal açıdan yararlanabilecek, eli kalem tutan iki hevesli genç olarak, kendimizi onların 'modern Sappho şiiri' hayatlarına yerleştirdik.

Bizden yaşça büyüklerdi, Yuqi ders sonraları çalışmaya başlamadan önce, ne zaman boş vakit bulsak defteri kalemi toplar, onların çiçekçisine inerdik. Ne yaszacaksak orada, o beş dakikada bir bizi tedirgin ederek havaya pıstlayan 'oda tazeleyici' makinenin konstantremizi bozmasına izin vere vere yazardık, Minnie ve Miyeon da hep orada oturmamıza izin verirlerdi.

Hiç tam yaşlarını sorduk mu, hatırlamıyorum malesef, ama sanırsam bizden en az on yaş büyük olmalıydılar, ne zaman onlara abla diye seslensek Miyeon, french tip tırnaklarını bir bir tezgâha tıklatır, "Kaç kere diyeceğim 'ruhum genç' diye? Neden bizimle samimi samimi konuşmuyorsunuz?" diye azarlardı bizi, ama bir yandan da gülümsemeden edemezdi.

Yazı yazan kişi otomatikman gözlemci olur, biz de burnumuzun ucundaki örnekten, aşkı öğrendik. Aşk basitti. Aşk bir papatya veya bir laleydi. Aşk kurabiye hamuru gibiydi. Aşk ulaşabilir, kolay ve iç ısıtıcıydı. Aşk, karşılıklıydı.

Para sıkıntılarımızın başlangıcı ve Yuqi'nin işe girişiyle birlikte kendimi, haftanın beş günü indiğim çiçekçiye gidecek enerjiyi bir iki gün zar zor toplayabilir hâlde buldum.

Can dostuma karşı utncımdan gün boyu kendimi uyumaya zorluyor, ne zaman uyansam da dişimi sıkıp deftere bir iki satır daha anlamlı cümle sıralamaya uğraşıyordum.

Ne zaman aşağı inip yanlarına otursam, endişeli endişeli birbirlerine bakıyorlar, can dostumla, gözlerimin altındaki torbalarla veya sırtımdaki o şekilsiz şemalsiz ağırlıkla ilgili sorular sormamaya çalışıyorlardı.

Öğlenin ortasında her zamanki gibi kimsesiz uyandığım bir gün, Minnie beni merdivenlerde kıstırdı. Her gün rutinim aynı olurdu, Yuqi'nin evden çıkışını kendime yediremeyeceğimi bildiğimden elimden geldiğince geç uyanır, o dönünce birlikte yiyebilmemiz için bir şeyler hazırlar ve günün geri kalanını da yazmaya ayırırdım.

Yuqi günde iki, ben ise bir öğün yerdim, ve neredeyse her zaman bomboş olurdu buzdolabı, yine öyleydi, kaynatmalı noodle alacktım köşedeki benzin istasyonundan, dediğim gibi, merdivenlerde Minnie kıstırdı.

Bir süredir oracıkta beni bekliyormuş gibi önüme atladı, ne yapacağımızı bilemeden öylece birbirimize bakakaldık. Ben tam dudak arası 'iyi günler' görevi görecek birkaç şey geveleyip sıyrılmayı aklıma koymuşken bir iki adım yaklaştı bana ve kocaman açtı gözlerini.

"Neden gelmiyorsunuz artık?"

Biliyordum eninde sonunda bu sorunun sorulacağını, gariptir, Miyeon'dan bekliyordum aslında.

"Kavga mı ettiniz Yuqi'yle? Camdan görüyorum, ne zamandır geç geliyor."

"Hayır tabii ki, derslerle meşgul sadece."

Başımla hafif bir selam daha verip sıyrılmak için bir hamle daha yapıyorum, anında kolumdan tutuyor, biraz korkutucu aslında.

"Nasıl zayıflamışsın Shu, bak, yemin ederim," cümleyi vurgularken kaşlarını büzüyor bir yandan da, "yemin ederim dış kapıdan çıkarsan apartmana almam seni. Ne oldu anlat bana.".

Hiç beklemiyordum gerçekten, birkaç saniye sessiz kalmışım, parmaklarının kolumu sıktığını hissettim tekrar.

Yalan söyleyecek enerjim kalmamıştı, ve belki de biraz da olsa ben de istiyordum itiraf etmeyi, boş verdim. Öğlenin ortasında kimsesiz uyandığım, kimsesiz utandığım bir gün, merdiven başında her şeyi boş verdim, Minnie Nicha'ya anlattım her şeyi.

•×•

•×•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×

×

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

×

💀💀💀 olm bu ne asla yazamiyorum

🤩 Yorum yapsaniza caniniz isterse

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sabahın sonu | shujinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin