tres vasos de tequila

veinticuatro

Jimin, Jeongguk'un eli hâlâ karnında duruyorken anne ve babasına baktı büyülttüğü gözlerle.

"Anne? Baba?" diye tekrarladı.

"Jimin!" diyerek öne atıldı Jonghyun, hafif uyarıcı bir sesle. Etraflarında bulunan alfalardan hoşlanmamıştı.

Jinki ve Baekhyun da Jonghyun'un yanındaki yerini alırken Kibum kaos sevdiğini belirten bir şekilde gülümsedi, daha çok sırıttı. Minho ise gözlerini dikmiş bir şekilde oğlunun karnındaki ele bakıyordu.

Aralarından kendine gelen ilk Hoseok olmuştu. Hoseok hızla ayağa kalkarak Kibum'un koluna girdi. Uyaran gözlerle diğerlerine bakıp uzaklaşmalarını sağladı.

"Kibum amca, Minho amca hoş geldiniz. Geçin şöyle." diyerek koltuğu gösterdi.

Kibum sessizce ona gösterilen koltuğa otururken Minho hâlâ oğlunun karnındaki ele bakıyordu. Jimin sertçe yutkundu ve transa girmiş Jeongguk'un elini karnından itti. Jeongguk silkelenerek kendine gelirken Jimin'den yavaşça uzaklaştı. Jonghyun bunu fark ederken memnun olmuş bir şekilde gülümsemişti.

"Neler oluyor, biri anlatabilir mi artık?" dedi Kibum sıkılmış bir hâlde.

"Anne.." diye mırıldandı Jimin.

"Ben olanları söyleyeyim, anne." dedi Jinki annesinin yanına otururken. "Bizim minik Jiminnie'miz alfanın tekinden hamile kalmış."

Jeongguk duyduğu iğneleyici cümleyle içindeki kurdunu tutamayarak hırlamış ve Jimin'e yaklaşmıştı koruyucu bir şekilde. Kibum kaşlarını kaldırmış bir şekilde onlara bakarken Jimin Jeongguk'u itmeye çalışıyordu.

"Jeongguk hyung, uzaklaş." dedi fısıldayarak.

Jeongguk kendine gelerek mahçup bir şekilde uzaklaştı ve yere bakmaya başladı.

"Jimin." diyerek dikkatleri kendine çekti Minho.

"Baba.." dedi Jimin mırıldanarak, gerilmişti.

"Bir açıklama bekliyorum, Jimin." dediğinde Jonghyun babasını onaylamıştı.

"Baba ye-" konuşmaya başladığı sırada Jeongguk öne atıldı ve saygıyla önlerinde eğildi.

"Jimin'i seviyorum ve haftalar önce yaşadığımız şeyler yüzünden Jimin şu an hamile. Ama merak etmeyin ona çok iyi bakacağım. Hatta izniniz olursa onunla evlenmek istiyorum." dediğinde Jimin ağzı açık Jeongguk'a bakarken, diğerlerinin de Jimin'den bir farkı yoktu.

"Bir dakika, bir dakika. kardeşimi sarhoşken hamile bıraktığını söylüyorsun, üstüne üstlük onunla evleneceğini söylüyorsun ha?" diyerek çıkıştı Jonghyun. Hızla ayağa kalkmış, Jeongguk'a doğru yürümüştü. Jeongguk ayağa kalkarken Jimin de hızla kalktı ve Jeongguk'un kolunu tuttu sakin olmasını istercesine.

"Sarhoş değildik ikimiz de." dedi sertçe yutkunarak. "Bebeklerini istediğimi söyleyerek beni düğümlemesini sağlayan bendim." dedi mırıldanarak.

"Ne?!" dedi Jinki, hızla ayağa kalkıp Jonghyun'un yanında yerini almıştı.

Minho ayağa kalkarak iki oğlunu da enselerinden geriye çekti. Hoseok da hızla ayağa kalkarak önlerine geçti.

"Minho amca, Kibum amca.. Kızmayın lütfen.. Onlar, onlar ruh eşleri.. Yani tabii ki bebişle bir araya gelmeleri hoş olsa da üzücü ama Jeongguk hyung onlarla ilgilenmek istiyor. Ki ilgilenecek de." dedi Hoseok, Jimin ve Jeongguk'a kendini siper ederek.

Kibum derin bir nefes alarak eşini ve oğullarını çekerek oturmalarını söyledi. Başıyla işaret ederek diğerlerinin de oturmasını sağladı.

Jeongguk dikkatlice Jimin'in oturmasını sağlarken yanına oturdu ve belli etmemeye çalışarak kolunu Jimin'in ince beline sardı. Yavaşça okşayarak rahatlatmaya çalışırken, tüm dikkati Jimin'in ailesindeydi.

"Pekâlâ, olan olmuş o bebek bir şekilde Jimin'in karnına girmiş. Onunla ilgilenebileceğini ve evlenebileceğini söylüyorsun, üstelik birbirinizin ruh eşiymişsiniz. Denilecek ne kaldı ki bize? Her lafı ağzımıza tıktınız şu an." dedi Kibum başını ovarak.

"Anne, özür dilerim.." dedi Jimin dolu gözlerini yere dikerken.

"Yaptığımız şey özür dilenecek bir şey değil, Jimin. Sadece bebek haberi biraz zamansız oldu ama yine de özür dilenecek bir şey değil bu." dedi Jeongguk Jimin'in belini okşarken.

Jimin dolu gözlerini ona çevirirken, Minho dikkatli bir şekilde Jimin'i ve diğer çocuğun hareketlerini izliyordu. Boğazını temizleyerek ona bakmalarını sağladı.

"Jeongguk haklı, Jimin. Birileriyle sevişmen oldukça normal, Jeongguk'un da dediği gibi bebek haberi biraz erken oldu sadece. Ama seninle ilgilenebileceğine dair kendine güveni tamsa, bizim elimizden gelen tek şey kararı sana bırakmak olur."

Jimin yutkunarak gözlerini ailesinde, hyunglarında ve Jeongguk'ta gezdirdi. "Ben.. Onunla birlikte olmayı kabul ediyorum.. Yani sonuç olarak bebekle bir bağı var ve birbirimize ihtiyacımız olacak. Şimdi bir de ruh eşi durumu var ve herhangi birimize zarar gelsin istemiyorum."

Jeongguk gülümseyen gözlerle Jimin'e baktı ve parmaklarını yumuşak bir şekilde Jimin'in omurgasında gezdirdi. Jimin gerginlikle yutkunurken Kibum gülümseyerek gergin ortamı dağıtmaya çalıştı.

"Ee o zaman düğün tarihi ne zaman?" diye sordu.

"Uhm, annemlerle konuşmalıyım, efendim. Yani tabii ki kararımda bana karşı çıkamazlar ama haberleri olmalı." dediğinde Kibum memnuniyetle gülümsedi.

Eşine dönerek, "Tam aradığımız damat." dediğinde Minho gülerek Kibum'un yanağına minik bir öpücük bıraktı. Jonghyun onlara iğrenir gözlerle bakarken Minho ona vurmuştu.

Çalan kapı ziliyle Jimin gözlerini devirirken gergin ortamdan uzaklaşmak için ayağa kalkarak kapıya yaklaştı. Kapıyı açtığında gördüğü yabancı bedenle kaşlarını çattı.

"Kimsiniz?" diye sordu soğuk bir sesle.

"Abim burada mı?" dediğinde Jimin ona kaşlarını çatarak bakmıştı.

"Jeongguk, abim Jeongguk burada mı?"

Jeongguk duyduğu sesle izin alıp ayağa kalkarak kapıya yaklaştı. Kapıda kardeşini görmesiyle kaşlarını çattı.

"Sen burayı nasıl buldun?"

"Jin hyunga yazdım."

Jeongguk elini alnına vururken Jimin'e baktı. Jimin tamam anlamında başını sallarken geriye çekildiler ve koca bedenin içeri girmesine izin verdiler.

Baekhyun salona giren uzun bedenle gözlerini kocaman açtı.

"Chanyeol?"

"Baekhyun?"

ikidir şerefsizlik yapıp tam sövülecek yerlerde kesiyorum PNDXISMDOSMDKWLDŞSŞS

babacık jk ve annecik jm evleniyor💍

not: tres vasos de tequila'ya bir iki güncük ara veriyoruz ki ben bölüm biriktirebileyim. bugüne kadar bir sürü bölüm attım, hatta günde üç bölüm attığım günler oldu bence birazcık hakkım 🤏