yeni kitap sayfaları, sözcükler ve sen.

78 16 10
                                    

hayallerimin başrolüne,

      bir tanem, nasılsın? umarım iyisindir, ve sana mektubumla beraber gönderdiğim kitapları beğenmişsindir. bugün bir sahafa denk geldim, oldukça ucuza yepyeni kitaplar satıyordu. oldukça zengin birine benziyordu, ve güvenilir. girdim dükkana merak edip de, bir de ne göreyim! o sahaf resmen senin istediğin kitapları özellikle seçmiş gibiydi. senin çokça istediğin altı ciltten oluşan 'çığlık' kitapları da vardı orada, alacaktım ama param yetmedi canım... ama sözüm olsun, bir dahaki aya iyice para biriktirecek ve sana o kitapları alacağım. hem bak, ben bir iş buldum. öyle ahım şahım bir maaş vermiyorlar ama iki gümüş veriyorlarmış. sınav zamanına değin bu işte çalışmayı düşünüyorum, ha, ne dersin?

      geçen gün bir komşuma kahve içmeye gittim, asil bir beyefendiye benziyordu davet sahibi. kabul ettim davetini. bugün, bu mektubu yazmamdan yaklaşık beş saat önce o komşumlaydım. adı saiko ve bir köyde matematik öğretmenliği yapıyormuş. birçok devlet memurunun aksine ağırbaşlı biri, soylu bir aileden geliyor ve çok bağırıyor... samimi biri, daha ilk oturuşumuzda sözlerini esirgemedi; harman savurdu! şaştım kaldım başta, sonra ise gülesim tuttu ya! en ufak şeyde kaşları çatılıyor herifin. hayret olunası bir şey yahu.

      ah, kuzum, sana iş teklifi veren kişiyi tanıtmadım. bu beyefendi ise çok zeki ve azimli birine benziyor. adı hairo. hedeflerinin başında bu sistemi değiştirmek varmış. hayallerinden söz etti bana, bu hayalleri nasıl hedef benimsediğini... konuştukça konuştuk, cümleler sıkılmadı sohbetimizden. ama dedim ya kuzum, kararsızım. günümü günüme katıp sınava mı hazırlansam yoksa araya iş de mi katsam? fikirlerini belirterek bana yardımcı olursan sevinirim.

      umarım sağlığın yerindedir. hiç yürümeyi deniyor musun? bu maceralarını da anlat bana, merak ediyorum. çok fazla düşünce diyârında dolanmıyorsundur umarım.

sâdık sevgilin,
kuboyasu aren.

[ ▪ ]

çok sevgili bay aren;

      size gerçekten inanamıyorum bay aren. beni şımarttıkça şımartıyorsunuz; hâlbuki ben bunlara lâyık değilim. o kitapları almanıza gerek yoktu. zaten kunduralarınız, giysileriniz eskimeye başlamış nendou'dan duyduğuma göre; kendinize yeni kunduralar alın, biraz olsun beni seviyorsanız bu sözümü kâle alın. gönderdiğiniz kitaba ise hayran kaldığımı itiraf etmeliyim, kitap tıpkı sizin gibi bir karakteri barındırıyordu, bu yüzden okurken oldukça keyif aldım. kitaplığınızın yeni kitap kokusu da sinmişti kitaba, eski olmasına rağmen. her sayfayı çevirişimde bu koku ardına tebessüm ettim; geçen her tatlı sahnede ikimizi hayal ettim. tatlıydı ya bir çok sahnesi, kimi zaman gülmeden edemedim. komşular camdan bana garip garip baksa da önemsemedim, bu ânları negatif düşüncelerle bozmak istemedim.

      iş konusuna gelince, ne yapacaksınız ki orada? sizi fazlasıyla yoracak bir iş ise itibâr etmeyin, lâkin yorulmayacak iseniz başlamanızı tavsiye ederim. fena mı canım ek gelir edinmek! bu devirde kolay mı öyle iki gümüş bulabilmek? yok sevgilim, gir sen işe; seni yormayacak ise. çevre edinirsin. ama sakın kavga edeyim deme, üzülürüm bak. insanları tanıdıkça, insanlara karşı sıcak bakarsın. bu devirde çevre çok önemli hem. çevren varsa nâmın var demektir!

      yürüme maceramı sormuşsunuz; maalesef aren'im, ameliyat olmadan yürüyemeyeceğim. çok denedim, kimi zaman ayaklarıma vurdum, vurdum ki kendilerine gelsinler. gitmesi gerekenin yanına gitsinler. olmuyor, bana mısın demiyorlar! kimi zaman komşular yardım ediyor, üstüne basmayı deniyorum ama o da işte hevesim kalmasın diye. yürüteçte yürüyen bir bebek gibiyim anlayacağın. ailem veya komşular da olmasa ağlayan bir bebek olacağım yeminle!

-not: yeni bir kitap beklemekteyim... bana en beğendiğiniz kitabı gönderin bu sefer, lütfen.-

en yakın zamanda yanıma dönmeniz dileklerimle...
kaidou shun.

aşk üzerine • areshunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin