tanrı'nın özenle resmettiği shun'uma;
dün sınava girdim; buraya gelme amacım olan o yetenek sınavı için elimden geleni yaptım, hatta yapabildiğimin en iyisini yaptım. bugün sonuçlar ulaştı elime, merakla açtım gelen kağıdı; ve geçemediğim yazıyordu kalın harflerle.
özgün değil de kopyacı olmamı istiyorlar benden, ben bunu reddettim ve sınavı geçmeme onay vermediler. görüyor musun shun'um? insanlar yaratıcı düşünceleri benimsemiyorlar, vâr olanları daha yaratıcı buluyorlar. onlara göre yeni bir renge gerek yok. onlara göre ben, başarısızın tekiyim.
hâlbuki anlamıyorum shun'um, ben aşkımızı resmetmiştim o tabloya. gökyüzünü çizmiştim gözlerine, yıldızları dökmüştüm beraberinde; ben o gözlere delicesine hasret duyarken. ellerine, yüzüne güller serpiştirmiştim kalemimle, ama onlar... bu güllerin üstüne kocaman bir çarpı attılar. moralim bozuk, iyi hissetmiyorum. ben seni en güzel şeklinle resmetmişken, onlar iğrenç dedi. yahu senin güzelliğini, nasıl inkâr edebildiler? aklım almıyor hâlâ...
duvarlar üstüme üstüme gelmekte, sinirlerim tepeme çıkmakta ve size duyduğum hasret ise nefes almamı zorlaştırmakta. görsem ya sizi, gözyaşlarımı yere değil de koynunuza akıtsam? o damlalar ölmeden önce, bir meleğin huzurunda rahata ulaşsalar? shun'um, seni çok özlüyorum. ilk mektubumdan bu yana dört hafta geçti ve ben, sensizlikten ölmek üzereyim.
sizi seviyorum.
-not: buluşalım dediğiniz ânda yola çıkacağım.-
[ ▪ ]
sözleriyle beni büyüleyen, bay aren'e;
sınav sonucunuz için hissettiğim bu hüznü nasıl aktarmalıyım size bilmiyorum, ağzımdan çıkan hıçkırık sesleri belki anlatır bu hüznü size. aren'im, beni resmetmemeliydin. ben güzel değilim, ben senin gözünde güzelim. bilmiyor musun insanların benim hakkımda dediklerini? duymadın mı hiç o acımasız sözleri? ben vâr olmaması gereken bir varlığım. ben bu dünyaya acı çekmek için gönderilmişim âdetâ.
ama... nedense seninleyken mutluluk denilen şeyi hissediyorum. kalbimin ritmi, bir müzik çalıyor ki, dillere destân. sizin de bu müziğe katılacağınız günü merakla bekliyorum.
ve bir tanem, buluşamayız dedim ya önceki mektuplarımda. sabret biraz, dayan, sık dişini. buluşacağız bir gün, kavuşacağız.
ben de sizi çok seviyorum.
-not: gerçekten kendime inanamıyorum, size süslü bir şekilde hitâp etmek garip hissettiriyor.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşk üzerine • areshun
Fiksi Penggemar70'li yıllarda birbirine âşık olan çift zamanın getirdiği zorluklarla yüzleşmektedir. bu nedenle aren, shun'a her hafta bir mektup gönderir. [ 1621 | 30922 ]