ıssız dağlardaki çiçekler, elimdeki tütün ve sen.

27 4 0
                                    

ıssız dağları bile güzelleştiren çiçeğime;

bilmem orada nasıldır havalar, nasıl da şiddetlidir içindeki fırtınalar; özlemle yanan kalbindeki yangın nasıl da harlanıyordur şimdi, bilemem. sana kavuşmama iki hafta kalmıştı, yalnızca iki hafta. parayı denk getiremedim, çok ama çok özür dilerim sevgilim. bu gerçekten benim hatamdı; beni savunma, vicdanımı rahatlatma çünkü acı çekmedikçe akıllanmayacağım galiba ben. ben seni bensiz bıraktım; bu, uzayda birinin nefes almasını beklemek gibi bir şey, ki ben bunu yaptım. tütünü bırakmalıydım, gereksiz harcama yapmamalıydım. fakat sınav tarihim yaklaştıkça, duvarlar üstüme üstüme gelmeye başladı. nefes alamıyordum shun'um, çıktım dışarı, alkol aldım. sonrası ise yok hafızamda, kendimi bir köprü altında uyanmış buldum.

sana güzel görüneyim diye kunduralarımı, giysilerimi yenilemiştim. fakat uzun zaman sonra yeni şeyler aldığımdandır sanırım, bir heyecan bir heyecan ki benimki, aldığım gibi üstüme giydim o yeni şeyleri. iki gündür o giysilerleydim, ama şimdi... o giysilerden eser yok. alkol tükettiğim o günün gecesi, uykumdan yararlanıp her şeyimi almışlar üstümden. elimde kalan tek servet, evde bıraktığım iki gümüşten ibâret.

nasıl sevebildin böylesine aptal biriyi? ben hiç iyi değilim shun'um; ruhen de, kişilik olarak da. iyi hissetmiyorum, iyi hissettirmiyorum. dudaklarım arasına koyduğum o tütün, içime çektiğim o duman, gözlerimi her kapatışım, her bir nefesim ve içimden 10'dan geriye sayışım... nasıl da rahatlıyorum bir bilsen. tavana karşı kapalı olan gözlerimle, kahverengi yırtık pırtık koltuğumda, bir elim kalbimin üstünde; hayal edebiliyor musun beni? ah o kalp var ya, bir duysan seni düşündükçe değişen ritmini. bir hızlı atıyor ki sanırsın atlı kovalıyor peşini.

seni çok özledim shun'um. benim güzel yüzlüm, bir tanem...

bilse idin rahm ederdin derd-i dil ahvâlini
görse idin gözlerim yaşı ne hâl üstündedir.

umarım ağlamıyorsundur, bundan öncesi de ağlamamışsındır. senin göz yaşların çok değerli, hepsi birer yıldız ve o yıldızlar senin gökyüzünü andıran yüzünden kayıp gitmesinler...

konu sen olduğunda nasıl da saçmalıyor, nasıl da güçsüzleşiyorum. benim zayıf noktamsın ve ben, seni üzen herkesi bu dünyadan silmek istiyorum.

sen bir meleksin, bir çiçeksin, bir yıldızsın.

sen gökyüzüsün, evrensin.

sana tapmamam için bir neden söyle bana, çünkü ben sana tapıyorum.

sana tapan;
k.a.

not: dün gece biraz yine içmiştim ve bu mektubu o sırada yazmıştım.

her ne kadar saçmalasam da, çoğu kısım içimdekileri yansıttığı için bu mektubu sana gönderiyorum.

[ ▪ ]

bay aren,

size gerçekten çok kızgınım. ben sizin hasretinizle yanıp tutuşurken, size susamışken, sizi... sizi delicesine özlemişken yaptığınıza bir bakın. evet, sizi affettikçe daha da şımaracak ve yaptığınız hatalara devam edeceksiniz. nasıl dikkatli olmazsınız; size alkol almayın dedikçe neden alkol alırsınız, anlayamıyorum. beni hayal kırıklığına uğrattınız. beni betimleyerek, resmimi çizerek, ne kadar çok sevdiğinizi söyleseniz de bir süre sizinle mektuplaşmak istemiyorum. ben... benim biraz düşünmem gerekiyor; aramızdaki mesafe, ortaya atılan dedikodular.. bizim birlikte olduğumuzu biliyorlar, artık nendou ve saiki beni dışarıya bile çıkaramıyor. ne zaman camda biri beni görse taş atılıyor. kimi zaman komşular bağırıyor. bunlar çok fazla, ben bu yükleri taşıyamıyorum aren, dayanamıyorum. sen orada iyisin, istediğin vakit kafayı bulup dertlerinden uzaklaşabiliyorken ben... ben buraya çakıldım. ayaklarım tutmuyor, duymak istemediğim sözleri duyuyorum ve üstüne siz de beni üzüyorsunuz. ne yapmalıyım bilmiyorum. bir süre konuşmazsak, tarafsızca, etraflıca düşünebilirim.

özür dilerim aren, ama siz de düşünün. kendinize çeki düzen verin ve kaybettiğiniz paraların açığını kapamaya çalışın. ve lütfen, beni son kez bile olsa görün.

doktorlarım ayaklarımdaki kötü huylu şeylerin yayıldığını söylüyorlar. çok korkuyorum, ama elden bir şey gelmez.. başlarda çok ağladım, dua ettim, her saniye dua ettim ama tanrı'nın planı böyleyse... ona uymak benim vazifemdir. kabullenmek uzun zamanımı aldı osamu, ölecek olduğumun gerçeği... bunun yakın zamanda gerçekleşecek olması çok garip, değil mi?

sizi seviyorum, lütfen benim için üzülmeyin, tanrı bizlerin iyiliğini isteyendir. yalnızca, siz de düşünün dediklerimi.

sizi seven,
k.s.

aşk üzerine • areshunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin