22. Bölüm

1.4K 107 123
                                    

İyi okumalar 💜

Min ji'nin anlatımı:

Gözlerimi açtığımda jungkookun gögüsündeydim, yine...  Derin bir nefes alıp verdim. Sonra kafamı jungkook'a çevirdim. Gözleri kapalı uyuyordu.

Dur bir dakika ne? O uyuyamaz kiii. Hafif diklenip elimi yere destek bir şekilde koydum. Diğer elimi yüzünün önünde iki yana salladım uyuyormu diye. Hiç bir tepki vermemişti. Kısık bir ses ile "jungkook uyanıksın değilmi?" demiştim ama yine ses vermemişti. Etrafıma bakındığımda Taehyung hiç bir yerde yoktu. Kim bilir kaç saatir böyleydik o neredeydi? 

Bakışlarım yine jungkook'u bulduğunda gözlerim kısa bir süreliğine dudaklarına değdi. Biz gerçektende öpüşmüştük. Kafamı iki yana salladım ve ayağı kalktım. Şimdi Taehyung'a bağırırsam jungkook uyanabilirdi. Gerçi uyuduğunu pek sanmıyorum ama neyse. Karınımın guruldaması ile ağaçların birinin altında olan koca çantaya gittim.

İçinden benim için olan sayılı sayıda ki kek ve sudan birer tane aldım. Sonra kendimi çantanın yanına atıp keki yemeye başladım. Arada gözüm jungkook'a kayıyordu ansızın.

...
Kekimi bitirip ambalajını çantanın bir gözüne sıkıştırdım. Suyun kapağını zor bir şekilde açıp bir yudum içtikten sonra, onu da kapatıp çantanın içine koydum, ve çantayı kapattım.  Arkamı döndüğümde yorgun bir Taehyung vardı. Ağaca yaslanarak yere oturmuş soluklanmaya çalışıyordu. Hızlıca yanına gittim.

Ben:" Noldu Taehyung. Bir sorun mu var?"  Ben bunu dediğimde ağacın altında yatan jungkook kalkıp yanımızda bitmişti.

Tae:" bir.(derin nefes alma) avcı (nefes alma) -" sözünü kesen jungkook olmuştu.

Jk:" Tamam dinlen sen. Anladım seni. Min sen yanında kal onun. Geliyorum ben biraz sonra." daha onayımı almadan gitmişti bile.  Tekrar kafamı Taehyung'a çevirip onu inceledim. Üst taraflarında bir şey yoktu. Gözüm alt taraflara kayınca bacağında yara vardı. Elimi pantalonuna getirip hafif yukarı çektim.  Bir yara vardı. Onun için küçük olsada normal bir yara değildi.

Ben:" Taehyung bacağına noldu?" gözleri kapalı dinlenirken konuştu.

Tae:" Bir avcıya yakalandım. Sanırım bize etki eden bir bitkiyi kullanmış ." 

Ben:" Peki nasıl iyileşecek? Çok kötü gözüküyor. Etrafı yeşil olmuş." Gözünü açıp benim yüzüme baktı. Sanki bana ihtiyacı varmış ama kıyamıyormuş gibiydi. Onun yüzünde ki o tepkiyi görmeyi istemezdiniz.

Ben:" Tae?"  gözünü yine kapatıp kafasını iki yana hafif salladı.

Tae:" Jungkook'u bekleyelim. " 'tamam' diyip sırt çantasından bir bez ve demin içtiğim su ile geri döndüm. Bezi hafif ıslattım ve yarasına dikkatli bir şekilde koydum. Canı acımıştı ama azda olsa su zehiri, artık her neyse onu geçirirdi. Umarım.. Elimde kalan suyu ise Taehyung un kafasını elim ile dikleyip içirdim.  Arkamda bir esinti olduğunda kafamı oraya çevirdim.

Jungkook gelmişdi. Bir kaç adımlık mesafeyi bitirip yanımıza geldi. Az önce koyduğum bezi yavaşça kaldırdı ve yaraya baktı. Eee sonrada Taehyung ve bana. Taehyung gözlerini açıp jungkook'a anlam içeren şekilde baktı. Biraz bakıştılar ve aynı anda kafaları bana döndü.

Yav ne ne? Söyleyinde bilelim.

Ben:" Noldu? İyi olacakmı yarası?"  jungkook kafasını olumlu anlamda salladı.

Jk:" iyi olacak. Ama" kafasını bana çevirip devam etti.

Jk:" Sana ihtiyacı var."  banamı? Kanımamı ihtiyacı var? Öyleyse seve seve yardım ederim.

Lanet ~jungkook ✔️✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin