Ben:" Adını koymadıysan kookie olsunmu? " kaşlarını çatıp bana baktı jungkook
Jk:" Koymadım ancak o nerden çıktı? "
Ben:" Sana benziyor da ondan. Senin adının kısa hali işte" kafasını okşuyordum miniğin.
Jk:"Neresi benziyor ki? "
Ben:" Her yer...
Jungkook'un gösterdiği yere baktığımızda eski, kırık dökük bir ev vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben:" Jungkook? Burası neresi?"
Kafasını bana cevirip baktı sonra yine eve bakmaya başladı. Sırtı bana dönüktü ve önümde duruyordu.
Jk:" Yanılmıyorsam bir cadının evi."
Jungkook'un sırtın da ki bakışlarımı eve çevirdim.
Tae:" Demek ki önce bir cadının kanını alacağız." Onlardan önce yürüyüp önlerine geçtim. Eve doğru yürürken konuştum. Bir yandan da işaret parmağımı kolumu yukarı kıldırarak salladım.
Ben:" Öyle durursak hiçbir şey yapamayız hadi millet yürüyün." Evin önüne geldiğimde kafamı onlara çevirdim. Tae jungkook'un yanına gidip kulağına bişeler fısıldadı. Sonra aynını jungkook'da yaptı.
Ben:" Aa ayıp oluyor ama. Ben neyim bura da fısır fısır konuşuyorsunuz?" Bunu dediğimde tae gülmüş, jungkook ise sırıtmıştı. Tae vampir hızında yanıma gelip arkamdan bana 'bööö' yaptı. Alışmıştım artık bu ani olaylara. O yüzden korkmamıştım. Tek kaşımı kaldırıp ona baktım.
Ben:" Tae? Sence ben bundan korkarmıyım?" Omuz silkip evin kapısını çaldı. Biz bunları yaşarkan jungkook çoktan yanımıza gelmişti bile. Tae'nin çaldığı kapı kendiliğinden aralandığın da bunu içerideki kişinin büyü yaparak açtığını anlamam uzun sürmemişti.
İçeride ki kız:" Haşgeldiniz 2 vampir 1 insan." Dediği şeye darılmalımıydım yoksa görmezden mi gelmeliydim?
Ben:" Hoşbulduk. Ben min ji. Bunlar da kendini bişey sanan Taehyung ve biricik arkadaşım Jungkook." Sırf beni korkuttuğu için Tae'ye bunu demiştim.
İçeride ki kız:" Bende rose. Sizi buraya getiren şey nedir?" Arkamda ki jungkook ve Tae'den ses gelmeyince korkak olduklarını düşünmeye başlamıştım.
Tae:" Yah biz korkak değiliz öyle bir giriş yaptın ki sen konuş dedik ne güzel hallediyorsun işte." Dediğine göz devirip konuşmaya başladım. Bide zihnimi okumasalar.
Ben:" Lafımı geri alıyorum kendini bişey sanan Tae değil."
Tae:" Evet neşeli yakışıklı muhteşem üstün zeka Tae." Kafamı iki yana salladım ve onu kendimce düzelttim.
Ben:" Bay çok bilmiş korkak Tae." Gözlerini devirerek olaya jungkook girdi.
Jk:" Bırakın didişmeyi de alacağımızı alıp gidelim. " onun dediğine olumlu anlam da kafa sallayıp arkamda ki adının rose olduğunu az önce öğrendiğim cadıya döndüm.
Ben:" Her neyse işte. Bu gereksiz ve onun arkadaşlarının senin kanından 7 damlaya ihtiyacı var."
Rose:" Size neden kanımı verecekmişim?" Elinin birini beline koyup kaşları çatık bi şekilde ,bize bakan cadıya, tek kaşımı kaldırıp baktım.
